Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '09

 
Kategori
Siyaset
 

"Kürt açılımı" projesi, ülkede bütün güçleri yeniden saflalaştırdı

"Kürt açılımı" projesi, ülkede bütün güçleri yeniden saflalaştırdı
 

Açılım ustası!


“Kürt açılımı” projesi karşısında ülkedeki bütün siyasal güçler yeniden saflaşma yaşamaktadır.

AKP hükümetinin “Kürt açılımı”, “demokratik açılım” projesi kapsamında yaptığı faaliyetler ülkede yeni bir süreç başlattı ve müthiş bir hareketliliğe neden oldu. Ülke politika sahnesinde bütün taşları yerinden oynattı ve ülkemizdeki politik dengeleri oluşturan bütün güçlerin yeniden saflaşmasına neden oldu, herkes yerine yeniden belirleme ihtiyacı duydu.

“Demokratik açılım” sürecinde neler yaşanacak?

—PKK yasallaşıyor.

—Ülkede etnik bölünme zemini oluşuyor.

—İç savaşa kadar uzanacak bir yolun taşları döşeniyor.

Bu ortam, herkesin mevcut somut pozisyonunu bir kere daha düşünmesine, yeniden gözden geçirmesine neden oluyor. Bu ortamdan rahatsız olmayan tek cephe Batı cephesidir; kaderini ABD’yle birleştirmiş olan AKP ile ABD ve AB muhipleri cephesi… Bunun dışındaki tüm milli güçler gidişattan son derece rahatsızlar… Ordu diken üstünde duruyor. CHP kızgın ve öfkeli. Bu sürecin en aktif siyasal unsuru MHP hop oturuyor hop kalkıyor. Ayrıca MHP de köklü bir değişiklik süreci var gibi. Var gibi diye kuşkulu bir ifadeyle söylememizin nedeni geçmişte aldığı tutumlar nedeniyledir. –2001’de AKP’nin iktidara gelmesini sağlayan seçim sürecini başlatması, AKP 367 rakamına mahkûm olmuşken birdenbire Meclise girerek Gül’ün seçilmesini sağlaması vs.)

Bu ortamda toplumsal ve siyasal hayatımızda büyük yeri ve etkenliği bulunan ordunun bu “açılım” ucubesine karşı tutumu neydi?

Ordu “demokratik açılım”ın neresindeydi?

Bütün toplumun merak ettiği, tedirginlik ve gerginlik içinde tavırlarını ve hareketlerini izlediği TSK’nin Milli Güvenlik Kurulu toplantısını müteakiben sürece katıldığı haberleri kamuoyuna bomba gibi düştü, ortalık karıştı. Özellikle Bahçeli ve Baykal cepheden eleştiri yağmuruna tuttu orduyu.

Ama Genel Kurmay Başkanının 30 Ağustos açıklaması ve kutlamalardaki olağanüstü yenilikler kamuoyunun rahatlamasına neden oldu.

30 Ağustos kutlamalarında ordu bu yıl önemli yenilikler, belirleyici ilkler yarattı. Kutlamaya katılma oranı olağanüstü arttı. Ülkenin çeşitli yerlerindeki birliklerden sancaklar Ankara’ya toplandı, yürüyüşte boy gösterdi. Ordunun birlik ve beraberliğine vurgu yapıyordu Amerikan’ın önümüze koyduğu “demokratik açılım”a karşı. Ordu resmen “gövde gösterisi” yaptı bu yıl Zafer bayramında.

AKP hükümetinin MGK toplantısının ardından ordunun “açılımı” desteklediği yönündeki uydurmaları ortalığı toza dumana boğmasının ardından Başbuğ’un basın açıklamasında yaptığı yedi vurgu kamuoyunun zihnindeki küt kuyruğunu sallayarak dolaşan kuşku akrebinin başını ezdi.

—Türkiye bölünmez bir bütündür.

—Milli devletin yapısına zarar verilemez.

—TSK, kültürel farklılıklara saygılıdır.

—PKK ve yandaşlarıyla ilişki kurulamaz.

—Bütün partiler terörü lanetlemeli.

—Tartışma özgürlüğü, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları kapsayamaz.

—Güçlü ordu, güçlü Türkiye’dir.

24 Ağustos’ta CHP genel Başkanı

Deniz Baykal etnik bölünme ve iç savaş çıkar dedi.

Deniz Baykal, 24 Ağustos’ta yaptığı basın açıklamasında, hükümetin yürütmekte olduğu projenin “iç çatışma çıkaracağını”, “Irak’ta ne çıktıysa Türkiye’de de onun çıkacağını” belirtti. Projenin bölgemizin “yeniden düzenlenmesi anlayışı çerçevesi içinde dış güçler tarafından” yürütülmekte olduğuna dikkat çeken Baykal, Türkiye’de “etnik ayrıştırmanın kapısının açılmak “istendiğini ekledi. Adını telaffuz etmeden sadece “dış güçler” ifadesini kullanan Baykal Amerikan emperyalizmini kastederek “Irak’ta ne çıktıysa Türkiye’de de onun çıkacağını” belirtti.

Baykal’ın açıklamaları şöyledir:

“Bu proje çok uzun bir süreden beri bu bölgenin yeniden düzenlenmesi anlayışı çerçevesi içinde dış güçler tarafından takip edilmektedir. Hiç kuşku yok Türkiye’de böyle bir etnik ayrıştırmanın kapısı açılmak istenmektedir. Türkiye’de etnik kimliklerin kurcalanması, etnik kimliklerin devlet eliyle teşvik edilmesi, etnik kimliklerin giderek ayrıştırılmasına yönelik eğitim süreçlerinin harekete geçirilmesi Türkiye’yi çok tehlikeli iç gerginliğe, iç çatışmaya sürükleyebilecektir. Hükümet bir müzakere süreci içindedir. Bir konuda DTP’nin, İmralı’nın ya da Kandil’in birbirinden farklı talepler ortaya koyabilecek durumda olmadığını, bunların hepsinin aynı kapıya çıktığını, bunlardan herhangi biriyle başlatılacak müzakerenin aslında bunların tümüyle müzakere etmek anlamına geleceğini söylemiştik. Böyle bir tarihi ayrışma içindeyiz.”

Bu ayrışmanın sonundan “güzellikler”in, “kardeşliğin”, “barış”ın, “demokrasi”nin ve ”insan hakları”nın çıkmayacağını, “çıkar diye düşünenlerin vahim bir yanılgı içinde olduğunu” belirten Baykal şunları ekledi:

“Bu sürecin sonucunda çatışma çıkar. Gerginlik çıkar. Irak’ta ne çıktıysa Türkiye’de de o çıkar Yugoslavya’da ne çıktıysa Türkiye’de de o çıkar.”

Bahçeli: “Herkes tavrını belirlesin.”

MHP lideri Devlet Bahçeli daha açık ve net konuşmaktadır.

Bahçeli AKP’nin açılımının ABD’nin BOP’nin kapsamında olduğunu belirtiyor. Erdoğan’ın bu konuda “Açılım Amerikan projesidir diyenler bunu ispatlamazlarsa namussuzdurlar” sözlerine de, Tayip Erdoğan’ın, “Amerikan’ın BOP’de Diyarbakır bir yıldız olabilir. Bunu başarmamız lazım” sözlerini hatırlatarak yanıt verdi.

Haftanın sonuna doğru da projenin ABD’de pişirilip piyasaya salındığı da iyice somutlaştı.

İlerleyen zaman içinde Ecevitleri yiyip bitiren bu APO meselesi AKP’ye ne yapacak bekleyip göreceğiz.

29 Ağustos 2009
www.fatihozcan.org

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..