Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '10

 
Kategori
Dünya
 

“Magrib Krallığı” ve bu ülkedeki; Adalet ve Kalkınma Partisi '4.Bölüm"

“Magrib Krallığı” ve bu ülkedeki; Adalet ve Kalkınma Partisi '4.Bölüm"
 

Gazeteci Yazar Öner samanlı’ Fas’taki izlenimlerini ve siyaseti yazdı


BİR İSLAM KRALLIĞI DEVLETİ, OLAN ‘FAS’ HAKKINDA NELER BİLİYORSUNUZ…?

(Dördüncü Bölüm)

FAS`TA İKTİDAR ÇATIŞMASI VE AKP

Kralın vesayetinde bulunan bir rejim, bilinen o dur ki; Asla ve asla, Adalet ve Kalkınma Partisinin tek başına iktidara gelmesine razı olmayacaktır.

İslamcığın 1990`lı yılların ortalarında krize girmesi ile özellikle Arap dünyasındaki İslami hareketler, demokrasi ile sıcak ilişkiler kurmaya başlamışlardır.

İslamcı hareketler, demokratik mücadeleyi benimseyerek sistemin içinde kalmayı yeğleyip uzlaşma yolunu tercih etmişler, Bahreyn`den Yemen`e, Kuveyt`ten Fas`a kadar İslam dünyasında yükselen eğilimlerinde de, İslam’ın demokratikleşmeyle örtüşebileceğinin mesajlarının iletimi yönüne kaymışlardır.

Fas`ta, Müslüman Kardeşler Örgütü ile temasları bulunan `Islah ve Birlik Hareketi`de bu rüzgâra kapılarak 1997`de siyasete ilk adımını atmıştır.

O dönemlerde, Fas kralı II. Hasan`ın politik reformlar gerçekleştirerek özgürlük alanını genişletmesi, Islah ve Birlik hareketinin demokratik yolu benimsemesinde etkili olmuştur.

`Islah ve Birlik Hareketi`de, ilk kez 1998 seçimlerine katılarak Fas siyasetinin yeni aktörlerinden olduğunu, Fas halkına ve dünyaya göstermiş, 2007 seçimlerinde beklediği oyu alamamasına rağmen uzmanlar tarafından gelecekte Fas`ı yönetecek parti olarak değerlendirilmiştir.

Fas diğer İslam ülkelerinin tersine İslami aktivizmin yoğun yaşandığı bir ülke değildir. Ülke de geleneksel İslam, Kuzey Afrika ülkelerinde olduğu kadar etkilidir.

Kabile başkanları, aynı zamanda bağlı bulundukları tarikatın lideri kabul edildiğinden, Kral, peygamberin varisi, kabile ve tarikatların en büyük dini lideri olarak görülür.

Bu geleneksel anlayışın dışında ülkede iki büyük dini hareket mevcut bulunmaktadır.

Pekala, Fas’ta;

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ`NİN TEMELİ NASIL OLUŞTU..?

Adalet ve Kalkınma Partisi`nin temelini oluşturan altyapı, Islah Hareketi ve Türkiye`de pek tanınmasa da Arap ülkelerinde iyi bilinen sufi eğilimli Adalet ve İhsan Hareketidir.

Emekli bir din öğretmeni olan Abdüsselam Yassine, tarafından kurulan Adalet ve İhsan Hareketi, ülkenin en büyük İslam cemaatini oluşturmakta olup, eğitim, kültür ve sosyal alanlarda faaliyet gösteren Islah hareketleri bağlamında, parlamenter mücadeleyi benimsemektedir.

Birlik ve Islah Hareketinin ortaya çıkışı 1960`lara dayanmaktadır. Mısır`daki, “Müslüman Kardeşler”in etkisinde kalan hareket, Seyyid Kutub, Hasn El Benna, gibi Müslüman önderlerden de etkilenmiştir.

Özellikle üniversitelerde yoğunlaşarak selefi bir çizgiye kayan hareket, Fas yönetimine karşı militanca bir mücadeleyi benimsemiştir.

Hareketin içinde 1980`li yılların ortalarında kopmalar baş göstermiş ve bir grup hızla radikalleşirken, Muhammed Yatim ve Osman Sadettine, önderliğindeki başka bir grup tecdid ve ıslaha yönelik bir programın takip edilmesini savunarak bugünkü Birlik ve Islah Hareketi`nin temellerini atmışlardır.

Bu hareket, Fas`ın siyasi alandaki yeni açılımlarından yararlanarak, daha önce demokratik mücadeleyi benimsemiş Abdulkerim el Hatib`in liderliğindeki Değişim Partisi ile birleşerek, 1997`de Adalet ve Kalkınma Partisini oluşturmuştur.

MİNİ BİRYORUM:

Türkiye’deki AKP Adalet ve Kalkınma Partisi”nden çok önceki yıllarda, Fas’ta kurulmuş bulunan ve amblemi de bir aydınlanma gereci olan lamba ile tescilli partiyi, ilhamen, Türkiye’ye kazandıran felsefelerin nerelere kadar uzandıkları ve fikir birliktelikleri sanıyoruz ki, bugün “Türkiye’deki AKP Adalet ve Kalkınma Partisi” ve aydınlanma sembolü olan ampulünden anlaşılabilmektedir. Ancak bizim ülkemizin aydınlanmacı bir kralı ise, asla olamayacaktır.(!/?)

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ`NİN TEMELİ NASIL OLUŞTU..? (DEVAMIYLA)

Adalet ve Kalkınma Partisi ilk kez seçimlere 1998`de katılmış, ülkenin birçok yerinde örgütlenememesine rağmen halkın seçtiği milletvekillerine ayrılan 111 sandalyenin 9`nu kazanmıştır.

2002 seçimleri Adalet ve Kalkınma Partisini oylarını artırdığı seçimler olmuş ve 42 sandalyeyi kazanarak önemli bir siyasi zafer elde etmiştir

Eylül 2007`de yapılan seçimlerde oylarını artırmasına rağmen 46 sandalye kazanıp ikinci parti olarak meclise girmesi, iktidar hayali yaşayan parti için tam anlamıyla bir şok olmuştur.

Oy kitlesini eğitimliler, kadınlar ve Fas ekonomisinden yeterli payı alamayan alt orta sınıfa mensup kimselerin oluşturduğu AKP’sini, Fas`ta yaşayan dindar halkın büyük bir bölümü de destekliyor görünse de henüz merkezi bir İslami parti de olamamıştır.

Geleneksel tarikatlar, seçimlerde oy kullanmayan İhsan Hareketi ve radikal grupların desteğini kazanamamış olması, partinin önde gelenlerinin, mühendislik, avukatlık, öğretmenlik gibi modern eğitim almış kişilerden oluşmakta olması. şehirleşmenin görüldü bölgelerde, Adalet ve Kalkınma Partisi`nin oy oranları yükseklere taşımıştır.

İktidardaki muhafazakâr İSTİKLAL PARTİSİ ise oyların büyük bir bölümünü kırsal kesimden ve kabilelerin yaşadığı şehirlerden alıyor olduğundan, Fas`ta dini yönelimli bir partinin kurulması ve DİNİN SİYASETE TAŞINMASI DA YASAK OLDUĞU İÇİN, ADALET VE KALKINMA PARTİSİ HER AN KAPATILMAKLA karşı karşıya bir durumdadır.

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ`NİN TEMELİ NASIL OLUŞTU..? (DEVAMIYLA)

Partinin meclisteki en önemli rakiplerinden biri olan Sosyalist Parti, Adalet ve Kalkınma Partisi`nin ileri gelenlerinin gizli bir gündemi olduğunu iddia ediyor.

Fas`ın monarşik yönetimine son vereceklerini, yerine şeraite dayalı bir devlet kuracaklarını söyleyerek, partinin üyelerinin hala demokrasiyi kabullenmediğini meclis oturumlarında sürekli seslendiriyorlarsa da, diğer taraftan da iktidardaki partileri sözde indirebilmek uğrunda, AKP ile işbirliği yapmaktan da öte durmuyorlar.

.

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ İSLAMCI BİR PARTİ MİDİR..?

Adalet ve Kalkınma Partisi siyasette liberal bir dil kullanıyor.

MİNİ BİRYORUM:

Türkiye’deki AKP’nin de, bir taraftan, ABD’nin öz evladı İsrail’e kafa tutar gibi yapması, diğer taraftan İran ile kol kola gezerken, Avrupa Birliği’ne girme sözde adımları, öte taraftan Kemalist TC. Düzeninin “Devletçilik” modelini tamamen yok ederek, özelleştirme adı altında ülkenin her yerinin sermayeye satılması da, sanıyorum ki, ekonomistlerin “Liberal” tanımlamaları içerisinde birkaç paragraf ile örtüşecektir.

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ`NİN TEMELİ NASIL OLUŞTU..? (DEVAMIYLA)

Fas’ta, AKP; Kendisini, Mısır veya Lübnan`da olduğu gibi mevcut rejimin alternatifi olarak görmemektedir.

Monarşik yönetimle bir sorunların olmadığını, amaçlarının ülkenin demokratikleşmesine katkıda bulunmak, özgürlük alanlarını genişletmek, ayrımcılığın önüne geçmek ve fakirlikle mücadele etmek olduğunu iddia ediyorlar.

1997 ve 2004 arasında milletvekillerinin verdikleri kanun teklifleri de partinin ileri gelenlerinin görüşünü doğrular nitelikte gibi görünüyor.

Parti demokratik söylemi sahipleniyor ve değişimin ancak demokratik yollarla mümkün olabileceğini savunuyor.

İslam ve laiklik konularına sol ve liberal partinin kışkırtmalarına rağmen bu hususlara girmemeye özen gösteriyorlar.

Dini konularla ilgili açıklamalarında yapıcı bir söylem kullanarak, devlet ile dini karşı karşıya getirmemeye gayret ediyor.

Örneğin örtülü hanımların devlet dairelerinde ayrımcılığa tabi tutulmaması, hak ettikleri ücretin verilmesine yönelik kanun tekliflerinde, “sorunu, insanın çalışma özgürlüğü açısından değerlendirmişlerdi” bulunuyorlar.

Ekonomik konularda; serbest piyasayı savunan parti, özelleştirmeyi, yabancı sermayenin ülkeye girmesini ve turizmin teşvik edilmesini, fakirlikle mücadele etmenin en önemli yolu olarak gösteriyor.

Ekonomik ve teknolojik gelişmelerin öncelenmesini, şehirleşmenin yaygınlaşmasını, iletişimin geliştirilmesini ülkenin en ciddi çözüm arayan meseleleri şeklinde açıklıyorlar.

2007 seçim konuşmalarında, milletvekillerinin en fazla üzerinde durduğu konular ise şunlardır;

Enflasyonun indirilmesi, fakirlikle mücadele edilmesi ve üretimin artırılması.

ilk defa Fas Milli Meclisinde, Avrupa Birliğine girilmesi gerektiğini savunan parti; Adalet ve Kalkınma Partisi`dir.

Devletin uluslar arası hukuka uygun hale getirilmesini, dışa açılımın sağlanmasını, demokratik hak ve özgürlüklerin her bireye tanınmasını istemektedirler.

Avrupa devletleri, Adalet ve Kalkınma Partisinin söylemlerini, hareketlerini yakından izliyor; Fransa dışındaki ülkeler bu söylemlerin samimi olduğuna inanıyor.

Tüm çalışmalarında açık ve şeffaf bir politika izleyen parti, her türlü illegaliteden uzak durmaya çalışarak demokrasiyi benimsediğinin işaretlerini veriyor.

Adalet ve Kalkınma Partisini, Ürdün veya Mısır`daki politik mücadelelerde görüldüğü gibi İslamcı bir parti olarak değerlendirilmeyi istemeyip, dini inançlara saygılı, Müslümanların devletle çatışmayan taleplerini meclise taşıyan, dinle sorunu olmayan bir parti olarak görünebilme yolunu ise, başarıyla izliyorlar.

Parti kurulduğundan beri partinin ileri gelenleri kendilerini bir dava önderi olarak görmediler ve daima profesyonel bir siyasetçi gibi hareket etmektedirler.

MİNİ BİRYORUM:

Türkiye’deki AKP ile Fas’taki AKP arasında yukarıdaki paragraflar arasındaki benzeşikleri görebilmekte misiniz..?

Türkiye’de modern siyasetin öncülüğü, gerçekten AKP teşkilatında gerçekleşmiştir.

“Siyaset Akademisi” ülkemiz AKP’since profesyonel siyasetçileri kendi ilkelerinde yetiştirmenin başarılı bir örneğini vermektedir.

Bir İslam Krallığı Devleti, Olan ‘Fas’ Hakkında Neler Biliyorsunuz…? (Dördüncü Bölümün Sonu)

“Bir İslam Krallığı Devleti, Olan ‘Fas’ Hakkında Neler Biliyorsunuz” başlıklı yazımızın, (Beşinci Bölümünde) devamını okuyabilirsiniz.

Saygılarımla.

Öner SAMANLI

e-iletişim: onersamanli@hotmail.com

 
Toplam blog
: 295
: 3087
Kayıt tarihi
: 22.08.08
 
 

Prof.Dr. Öner Samanlı, yıllarını eğitim ve öğretim faaliyetlerine adamış, birçok bilimsel makalen..