Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '15

 
Kategori
Güncel
 

'Makul şüphe' ne kadar makul

Türkiye “Makul şüphe” kavramını geçtiğimiz 2014 Ekim ayında IŞİD’in Kobani işgalini protesto eylemleri sırasında çıkan olaylar esnasında duydu.

Olaylar sonrasında bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Bülent ARINÇ, güvenlik güçlerinin elini güçlendirmek için ”kapsamlı bir iç güvenlik reformu” planladıklarını dile getirmişti. Aslında tasarı hazırda bekliyor olacak ki bu açıklamanın hemen ardından bir grup AKP’li milletvekili tarafından, TBMM Başkanlığı’na “Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa Teklifi” adı altında arama, dinleme, el koyma ve savunma hakları gibi konularda değişiklikler içeren bir teklif verildi.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda CMK’da düzenlenen “İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması”, “gizli soruşturmacı görevlendirilmesi” ve “teknik araçlarla izleme” tedbirleri kapsamına, “devletin güvenliğine karşı suçlar”’ ile ”anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar” gibi düzenlemeler getirilirken. (CMK) arama yapabilmek için “somut delillere dayanan kuvvetli şüphe” ibaresi “makul şüphe” ibaresi ile değiştirildi.

Yasa, polis aramalarında kuvvetli şüpheyi “makul şüphe”ye dönüştürerek, taşınmazlara, hak ve alacaklara el koymanın kapsamını da genişletiyor.

Teklif verildikten üç gün sonra daha yasa teklifinin henüz içeriği anlaşılmadan Adana’da sosyal medyada twitter fenomeni “'Fuat Avni” ile ilgili yazdığı “Fuat Avni Firavun Sarayındaki Musa” adlı kitapla gündeme gelen gazeteci yazar Aytekin GEZİCİ, Adana 2'nci Sulh Ceza. Hâkimin, "Eylem niteliği, mevcut delil durumu ile muhtemel suç eşyalarının ele geçirilmesi yönünde makul şüphesinin bulunduğu kanaatine varılmakla talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir" denilen kararı üzerine polis GEZİCİ gözaltına alınıp, cep telefonuna el koydu ve evi arandı. Böylece ilk “makul şüpheli” olan GEZİCİ daha sonra serbest bırakıldı.

Şimdi yasa Cumhurbaşkanın onaylaması ile yürürlükte. Ancak CHP "Makul şüphe ile ilgili madde, kişi özgürlüğüne aykırı" olduğu gerekçesi ile Anayasa Mahkemesine “makul şüphe” ile bazı maddelerin iptali için başvuruda bulundu.

Peki nedir bu  “makul şüphe”;  “İlgili kişinin suçu işlemiş olmasının mümkün bulunduğu hususunda objektif bir gözlemciyi ikna’a yeterli vakıa ve bilgilerin mevcudiyetini varsayar.” Diye tanımlanıyor.

“Makul şüphe”’nin adı üzerinde sadece şüphe duymaktan ibaret olduğunu düşündüğümüzde kesin veya kuvvetli bir delile dayanmayan bir şeyin İslam hukukuna göre dillendirilmesi “Sûi-zan”’a girmez mi?.

İslam hukukunda olaylar ve davaların çözümü kesin delil ve yeminli şahide bağlıdır. Çünkü şahitsiz, belgesiz bir dava sübut(*) bulmaz

Allah CC  Yüce kitabımız Kur-anı Kerimde; “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.” (Hucurat:12)  buyurmaktadır.

Halkın önemli bir bölümünün dini değerlere önem veren muhafazakâr bir yapıya sahip gördüğü için peşinden koştuğu bir iktidarın “makul şüphe” konusunda Diyanet İşleri Başkanlığından görüş alıp almadıklarını merak ediyorum. Bu konuda diyanet işleri başkanlığından bir açıklama bekliyoruz.

İbrahim Halil SİPAHİ

15.01.2015/Adana

(*) Sübut: Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma.

 
Toplam blog
: 100
: 1366
Kayıt tarihi
: 12.08.14
 
 

Adana'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Adana'da Yüksek öğrenimini Konya Selçuk Üniversitesi Eğiti..