Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '08

 
Kategori
Haber
 

“Mustafa”

“Mustafa”
 

Can DÜNDAR’ın “Belgesel” diye ortaya koyduğu filme gitmedim…

Neden mi?

Bırakın “Film”ini baştan sonra seyretmek, reklamlarını bile izlerken bizim “Mustafa” olmadığı açıkça ortada iken ne diye gidip bakayım ki…

Elbette “Gidip izledikten sonra” film hakkında bir şey söylemek gerekir. Ancak, genel kanı bu belgeselin gerçekleri ifade etmediği yönünde…

Tartışmalarda ortaya konulan belgesel içinde birçok çarpıklıkların, ben sadece bir tanesini ele alacağım.

Aslında bu yazıyı dün, yani 10 Kasım günü yazmalıydım. Ama dünkü yazım da olayın bir başka yönünden alıyor ve Atatürk hakkında bugüne kadar yaptığımız, söylediğimiz şeylerin “Genel” tanımlamasını yapıyordum kendi kafamca…

Anlatıldığına göre Atatürk “Yalnız adam” olarak tanıtılmaya çalışılıyor.

Etrafındaki sınırlı sayıda kişi ile bolca sigara ve içki için, milletten kopuk “Yalnız adam” görüntüsü…

Yazıma bir fotoğraf ekledim…

Fotoğraftaki “Yanındakiler” kim ve kimler?

Oradakiler “Halk” değil mi?

“Millet”in bizzat kendisi değil mi?

Aslına bakarsanız “Belgesel”de belgeler konuşmalıydı. İşte o “Belge”lerden birinde Atatürk şöyle diyor: <ı>"Benim için dünyada en büyük mevki ve armağan, milletin bir bireyi olarak yaşamaktır."

<ı>

Türk Milletinin, o ünlü tarifi ile “Makûs talihini” yenmek üzere 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkan Atatürk, aslında o gün milletin içine girmiş, giderek yüreğine kadar işlemiş, 10 Kasım 1938 tarihinde de sonsuza kadar o yürekte kalmak üzere “Yalan dünya” hayatına veda etmiştir.

Böyle bir kişilik için “Yalnız adam” yakıştırması, Atatürk’e yapılacak en büyük haksızlık değil mi?

Aslına bakarsanız, bunlar yeni şeyler değil…

Türkiye üzerinde oyun planları hazırlayanların, bugüne kadar yaptıkları planların bir parçası olarak değerlendiriyorum. Bu kapsamda da “Mustafa” filmi, bu amaçlara hizmet eder bir “Belgesel(!) olarak değerlendirebilir…

Can DÜNDAR’ı “Amaçlara hizmet eden biri” olarak değerlendirmek istemem, öyle bir amacım da yok. Ancak yapılanlar, amaca hizmet niteliğinde…

“Belgesel” olarak sunulan, belgelerden uzak bu filmi ben ayrıca “Sarı Zeybek”de olduğu gibi, biraz da “Ticari amaçla” yapılmış olduğunu düşünüyorum.

Bana göre ”Mustafa” filmi, tam bir ticari film niteliğindedir…

Ancak bu kez “Millete”i çarpmak yerine “Millete” çarptı…

Ya da ben öyle olmasını istiyorum. Milletimin Atatürk üzerinden çıkar sağlamak isteyenlere prim vermemesini diliyorum ve bunda da haksız olmadığımı düşünüyorum.

Ve her 10 Kasım’da düşünmeden, söylemeden edemediğim bir dileğimi yinelemek istiyorum.

Lütfen…

Atatürk üzerine “Geyik” yapma huyumuzdan vazgeçerek, gerçekten O’nu anlamak için çalışalım. Ülke ve millet olarak ne zaman ki “Atatürk ideoloji”sini anlayıp çözebilirsek, işte o zaman 19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk liderliğinde başlattığımız kurtuluşumuzun devamını getirmemiz mümkün olacaktır.

Aksi halde…

Halen “Türban” ve “Din” üzerinden siyaset yapanlar ile Türkiye’yi coğrafyadan silmek isteyenlerin amaçlarına ulaşmış olduklarını göreceğiz.

O “Zaman” da zaten çoktaaaan atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacak…

Acaba bunun farkında olan kaç kişi kaldı bu ülkede, merak ediyorum?

<ı>11 KASIM 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..