“Oy” sen nelere kadirsin…

Kıymetini bil. Artık öyle, kömürle, çekle, makarna, un gibi erzak dolu torbayla, ucuza da gitmiyorsun!...

DPT ( Sakın bunu, hani bizi yurtdışındaki AB Meclislerinde, Türkiye aleyhine zehir zemberek açıklamalar yapan DTP ile karıştırmayın!) yani Devlet Planlama Teşkilatı’nın “Beşinci Kalkınmakta olan İller” listesine bir bakın.

Hepsi nerede?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da.

Siz bunlara, “ Kalkınmamış İller” de diyebilirsiniz.

En az ihracat yapan iller arasında bulunan Tunceli’nin başını çektiği bu on yedi ilimizin sonuncusu da Muş. Daha bitmedi. Hep kalkınmayan İl ve ilçeler Doğu’da değil ya, dördüncü, üçüncü diye de devam ediyor, Anadolu’muzun güzide diğer il ve ilçeleri…

“Kamer Genç” Nereli?

Tuncelili ve T.B.M.M.‘nin en renkli simalarından. Aynı zamanda da AKP’nin tek başına muhalifi.

AKP Tunceli’den Milletvekili çıkartmış mı?

Hayır.

Öyleyse?

Önümüzdeki seçimlerde nasıl oy alınırın planları var. Tabi ki bunun içinde yeni fikirler üretmek zorundasınız. Kömür, çek ve erzak torbaları, artık seçmeni kesmiyor. Ne yapacaksınız? Bembeyaz karlar içinde, “ Beyaz Eşya” yüklü kamyonları dağların bozuk yollarına vuracaksınız! ( Burada Gökçek’in Asfalt Müdürü oturmuyor!) Eşyaları taşıyanlar karlı yollarda buzda dans yaparak sırtlanacak ve altında ezilme pahasına adı “Buzdolapçı Valilikleri” ne çıkan hükümet yetkililerince, alınıp, fakir olan evlere dağıtacaksınız. ( Alım işlemleri de ayrı bir araştırma konusu)

Evet, beyaz eşyalar uçuşuyor su şebekesi olmayan evlerin üstüne…

Bulaşık Makineleri ahırlarda inek ve koyunlarla yan yana arkadaşçasına yatıyor, birbirlerine “ Bön.. Bön..” bakarak…

“Oy Avcıları” aman duymasınlar! Yakında televizyonlardaki “ İzdivaç” programlarının sponsoru olup, sizlere “ Eş “ vaat ederlerse şaşırmayın.

TKI, derken, TOKİ’ de toplu konutlarından bedava ev verirlerse, garibinize gitmesin!...

Şu anda dünyada olduğu gibi ülkemizdeki krizden de nasibini alan otomotiv sektörü can çekişiyor. Hem bu sektörü, hem de “ Oy “ sektörünü canlandırmak için, bir sabah kapınızda, son model bir otomobil görürseniz, sakın çıldırmayın!... Zaten daha önceki seçimlerde bunları vaat etmemişler miydi?

Geriye ne kaldı?

CHP’nin “ Kuran Kursu” projesi. Şu dinimizi, tam anlamıyla öğrenmiş olsak, ve her evin duvarında, örtülü işlemeler içinde öylece asılı kalan Kuran’ı anlayarak okusak ve orada, “Dinde siyaset olmadığını, kimsenin din üzerinden para kazanılamayacağını, dinle aldatmanın olmayacağını” bilsek, işte o zaman, siyasiler, bu havada uçuşan vaatlere kanacak, kimseyi bulamadıkları gibi, onurlu bir siyaset ve siyaset adamları da sahnede olurdu…

Umarız…

Gerçekten bu işin cılkı iyice çıktı.

İktidarların öncelikli amacı, hukukun üstün olduğu, demokratik ve sosyal bir devletin yapısını kökleştirerek , bilim ve teknoloji ışığı altında bireyleri refah ve mutluluk içinde, düalist yapıdan uzak, insanların gelecek kaygısını yaşamadığı, çağdaş, ve uygar bir toplum yaratmalarıdır. Anlaşılan iktidar olmak kadar iktidarı ve Belediye Başkanlığı’nı bırakmamak da bazı çevrelerce farklı algına biliniyor .

Eşyalar, ananızın ak sütü gibi beyazlaştı. Aklaştı! Dağıtılan çamaşır makinelerinize koyun kirlilerinizi, bir de programlayın “A” ya, beş dakikada beyazlaşıp “Aklaşsın!” Verilen emiş gücü yüksek elektrikli süpürgeyle de, odanıza giren siyaset virüslerini süpürün gitsin, torbanın bilinmeyen derinliklerine…

Eeeee! Ne demişler. “Paranın yüzü sıcak” Onun ne dini, ne de imanı olurmuş…

Siz ne dersiniz?

Sevgiyle ve onurluca kalın…

08 Şubat 2009/ Bursa Ertuğrul ERDOĞAN