PROSINECKI UĞRUNA SAKIN SİNİRLENME SAYIN MAMUR...

Her gün sabah evden çıkıyorum, ana caddeye çıkan kavşakta trafik ışıkları var. Bekliyorum, yeşil yanınca sola dönüp devam ediyorum. Çünkü, yol "T" yani karşıdan yolunu keseceğim trafik yok.

 

Yine bir gün aynı şekilde çıktım ve döndüm. İleride trafik ekibi çevirdi "Evraklar" dedi...

 

Ben "Evraklar"ımı hazırlarken lafın gelişi sordum "Hayrola memur bey, n'oldu?" dedim. Memur "Kırmızı ışıkta geçtiniz" demez mi!...

 

"Yav kardeş, orada kırmızı ışık yok ki, her gün sabah çıktığım yer", hani benden iyi mi biliyorsun gibilerinden.

 

Bu minval üzere karşılıklı vardı, yoktu tartışmasına başladık.

 

Bir süre sonra memur "Şekerin var mı şekerin" dedi...

 

Ben de "Şekerim de var, tuzum da var, ama orada kırmızı ışık yok" dedim...

 

Memur şöyle bir yüzüme baktı "Orada kırmızı ışık var. Şu evraklarını al, yarın sabah iyice bak" dedi. Evraklarımı aldım, devam ettim. Ertesi gün dikkatlice baktım ki, gerçekten kırmızı ışık var.

 

Hani Kayseri'liyiz ya...

 

Beslenme "Un" ağırlıklı, mantı, makarna ve tatlı... Biraz da genlerden geliyorsa, kesin "Şeker hastası" olursunuz, aynen bende olduğu gibi...

 

Bende şeker "Kalp krizi" geçirdikten sonra çıkmıştı. Bir süre inat eder gibi "Şeker" durumumu dikkate almadım. Sonra Ankara Diyabet Deneği Başkanı Rahmetli Doktor Şemsettin Bayram'ın oğlu Ali Murat Bayram, babasına götürdü beni.

 

Doktor "Şeker, hastalık değil, bir yaşam biçimidir. İyi kontrol edilirse uzun yaşarsın" dedi ve ekledi "Ayrıca dünyada ne kadar 'ÜSTÜN ZEKALI' kişi varsa, hemen hepsinde bu şeker var" dedi, örneklerini de sıraladı.

 

Bugünü niye "Şeker" konusuna ayırdığıma gelince...

 

Dünkü gazetemizin birinci sayfasının hak ortasında bir haber vardı, hatırlayın...

 

Kayserispor Teknik Direktörü Prosinecki için BJK heveslenmiş, kendisiyle telefonla görüşmüş, bunun üzerine Kayserispor Başkanı Recep Mamur bir SMS çekmiş filan filan...

 

Sonra n'olmuş?

 

BJK Başkanı Fikret Orman, Prosinecki ile kendisinin bir görüşmesi olmadığını söylemiş de, başkanın SMS mesajına anlam verememiş de, bu mesajı da Recep Mamur'un "Şeker"ine vermiş de...

 

Bizim gazete de haberi dünkü nüshanın tam göbeğine koymuş "Ayıp ettin Orman" demiş...

 

Kime "Ayıp" etmiş?

 

Recep Mmur'a...

 

Ne demiş?

 

"Şekeri var" demiş...

 

Şimdi anlamadığım şey şu; bunun neresi ayıp?

 

Aslında bir adama "Senin şekerin var" demek bir iltifat bence. Çünkü tarayın, dünyada ne kadar üstün zekalı insan varsa hemen hepsinde bu "Şeker" yani pankreasın insilün üretme azlığı var.

 

Onun için bu bir "Aşağılama" değil, olsa olsa "İltifat" olur.

 

BJK başkanının galiba insilün derdi yok ki böyle bir laf etme gafletinde bulunmuş.

 

O nedenle Sayın Mamur, üzülmeyin siz...

 

Bizim gazetenin de manşetini üzerinize alınmayın.

 

22 HAZİRAN 2013

İBRAHİM PEKBAY