Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '09

 
Kategori
Futbol
 

"Saf mücadele" ve skor

"Saf mücadele" ve skor
 

Ntvspor.net


İlk yarı Gaziantepspor, ikinci yarı geçen sezon oyunu!

İlk yarısı itibariyle İnönü’de oynan Gaziantepspor maçına benzer bir maç oldu. Gaziantepspor da savunmayı önde kurmuş, kendi oyununu rakibe kabul ettirme iddiası taşıyordu. Beşiktaş o maçtan sonra skor yapamadığı halde övgü almıştı. Bu maçı o maçtan ayıran unsur, ilk yarı şansın da yardımıyla atılan gol ve bu gole bağlı olarak değişen ikinci yarı oyunuydu. Beşiktaş’ın ilk yarı boyunca girdiği birkaç pozisyondan biri Nobre’nin Ernst’e indirdiği top sonucu geldi. Gaziantepspor maçında santrafor pozisyonunda Nihat oynadığı için, bu işi yapmak oyunun son bölümlerinde Ferrari'ye kalmış ve Beşiktaş ofsayttan da olsa bir gol bulmayı başarmıştı. Gerçek bir santraforla, düz taktik kullanmanın yararlı etkileri.Nihat bu maçta daha taşıyıcı ve yararlıydı. İlk yarının nadir pozisyonlarından birinde onun taşıdığı ve içeri kestiği bir top vardı, Ernst değerlendiremedi. Ernst, Tello’ dan çok daha fazla sorumluk alıyor, aksi daha doğal olduğu halde.

Hikmet Karaman savunmayı mümkün olduğunca öne çıkarttı, oyuna mümkün olduğunca pasla çıkmaya çalıştı. İlk bölümlerde Ankaragücü’nün deplasmandaki bir büyük pozisyonunda sahaya yayıldığı anlar görüldü. Beşiktaş'ı oyunun ilk bölümlernde görece etkin gösteren unsur buydu. Hızlı çıkabilen oyunculara sahip olması ve Ankaragücü'nün ya da Karaman'ın, takımın bu vasfını besleyen karakteri. Rıza Çalımbay Galatasaray’a karşı bu anlayışla oynamış ve başarı sağlamıştı; ama önde rakip savunmanın topla çıkmasına izin vermeyen etkili forvetler kullanarak bunu başarmıştı; bununla birlikte Galatasaray savunmacıları top kullanmada Beşiktaş savunmacılarından daha zayıftı. Ankaragücü önde Ceyhun ve Meye’den başka silah bulundurmuyordu. Ne topun ayaklarında kalmasını sağlayacak, ne de baskı yapıp Beşiktaş’ın kalelerine yaklaşmasına engel olmasını sağlayacak oyuncuları vardı; sadece "istediler"; bu da oyunu istediği gibi götürmekte Beşiktaş’ın zorlanmaması sonucu doğurdu. Mehmet Çakır veya Vassel sahada olaydı özellikle oyunun son bölümlerindeki Ankaragücü etkinliği skora yansıyabilirdi.

İdare oyunu ve "saf mücadele"

İkinci yarı Beşiktaş idare etmek istedi, zaten takımın elinden gelen tek şey bu. Geçen yıldan beri bu böyle. Bir gol atayım ve idare edeyim. Eskişehirspor maçında maçın golsüz ve pozisyonsuz süren bölümlerinde bile oyununda değişiklik gözlenmeyen bir takım Beşiktaş. Köybaşı’nın ön alandaki varlığı önemli. Ernst’ten başka şut atan oyuncu yok. Fink şut atabilir; ama onun görevi arka toplama olduğu için bu imkanı yeterince bulamıyor. Beşiktaş’ı Ankaragücü’nden farklı kılan Ernst, Fink, Sivok, Ferrari, Köybaşı. Arkadakiler. Köybaşı’na artı değinmek gerekir; gole neden olan vuruşu, sağ ayağıyla yaptığı etkili vuruş ve oyunun son bölümünde Hürriyet’in boş kaleye vurmak üzere olduğu pozisyonda kendini sakatlama pahasına gole engel olması.

Beşiktaş Ankaragücü’nü son 20 dakikaya kadar iyi uyuttu. İkinci yarının başındaki Nihat-Ekrem değişikliği son bölümlerde Ankaragücü’nün Beşiktaş’ın üzerine daha güvenli gelmesini sağladı. Ankaragücü bunu daha erken de yapabilirdi. Aydın Karabulut hamlesi doğruydu, takımın hücum gücü arttı; çok top kaybı yapmış olmasın karşın; bu da oyun içinde aldığı sorumluluk ile ilgili. Karaman'ın takımına oynatmak istediği oyun dikkate alındığında Aydın'ın maçın başında sahada olması daha akla yatkın bir uygulama olurdu. Nobre, Yusuf gibi oyuncular topla buluşsa bile yavaş oldukları için Ankaragücü için bir tehdit değildi; bu nedenle Nihat-Ekrem değişikliği hataydı. Eğer oyuna Bobo girmiş olsa bu değişiklik sahaya daha olumlu yansıyabilirdi. Ön alandaki Holosko etkinliği M.United’ı Beşiktaş kalesinden uzak tutma da bir süre de olsa rol oynamıştı.

İkinci yarı klasik geçen sezon Beşiktaş’ını izledik: “saf mücadele”; arkadakiler bu nedenle öne çıkıyor. İyi mücadeleyle iyi savunmayı da birbirinden ayırmak gerekiyor. İyi bir savunma zihnine sahip bir takım 1-0 süren oyunun son bölümlerinde rakibe bu kadar önde yakalanmaz. Geçen sezon olduğu gibi tek gol ve o golü idare. İdare sürecinde de verilen birkaç ciddi pozisyon; ama rakip hücumcuların beceriksizliği. Geçen sezon oynanan Ankaragücü maçı ile bu maç birbirine çok benziyordu. Verilen iki pozisyonun büyümesi Rüştü kaynaklı. Bir pozisyonda boşa çıktı, diğerinde topu rakibin önüne doğru çeldi ve rakibi boş kaleyle karşı karşıya bıraktı. "Rüştü" ve "saf mücadele" birkaç gün sonra oynanacak Wolsfurg maçına ayna! Bu pozisyonlarda geçen sezondan beri rakiplerin beceriksiz olmasında Beşiktaş’ın idare oyunu sırasında mücadelesiyle rakibi yoruyor olmasının da etkisi var. Takım tüm zihnini, dolayısıyla enerjisini belirli bir oyuna değil, saf mücadeleye harcadığı için rakip kaçınılmaz olarak yıpranıyor; iki senedir aynı tablo tesadüf olamaz. İkinci yarı Beşiktaş bir çok pozisyona girse de bu pozisyonlar Ankaragücü'nün oyun disiplininden koptuğu veya yüksek risk aldığı anlarda girilen pozisyonlardı; bu nedenle, bu, hücum etkinliğine dönük bir gösterge değil.

futbolteknik@hotmail.com

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Felsefe okudum. İnsan denilen sürüye hakikatini hissettirmeye seviyorum. Araba ile kıyafet ile kendi..