Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

TÜKETİCİ KÖŞESİNDE "SEMRA ABLANIZ"

http://blog.milliyet.com.tr/semra_sahin

01 Haziran '11

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

"Sağlıklı ve uzun yaşamanın sırları" (Giriş)

"Sağlıklı ve uzun yaşamanın sırları" (Giriş)
 

Semra Şahin; "Sağlıklı ve Uzun Yaşamın Sırları" üzerine yazılarıya blogda.


(Giriş) 

1980 yılında İstanbul Sirkeci taraflarında eski bir sahafta elime geçen daktilo ile yazılmış, sanki anıların kaydedildiği, 180 sayfa kadar olan ve bir karton kapakla ciltlenmiş bir çalışma metni elime geçmişti. 

Elime geçen bu çalışma üstelik Almanca olarak yazılmıştı. 

Yazım tarihi mi? 

Evet 1941 yılında daktilo ile yazılmış bir tarihi eser gibi bir şeyden söz etmekteyim sizlere. 

Bu çalışma büyük bir olasılıkla, o yıllarda bir üniversitede akademik çalışma yapan kişinin ders notları yahut da ilmi araştırmalarının notları olabilirdi. 

Ne olursa olsun, hiç Almanca bilmediğim halde bu kitap sayesinde Almancaya karşı ilgim arttı ve kısa kısa çevirilere başlamamı sağladı. 

İçeriğine girdikçe de, bu 'ders notları' adını verdiğim yapıt sayesinde, yaşama bakış açımda farklı bir sayfa açmam da söz konusu olmuştur. 

Çok şanslı birisi olmalıydım. 

Sanki; Lokman Hekim'in şaşkınlıkla elinden düşürdüğü ve akan nehirle hızla izini kaybettiği, "Ölümsüzlük Sırrı" şifrelerine ulaşmış gibiydim. 

Tabiî ki kesinlikle ölümsüzlüğe ulaşmanın, ancak ve ancak, muktedir olan "Allah" a ait olduğunun bilincinde ve takdirinde olanlardanım. 

Önemli olan ve vermek istenilen mesaj, ölümsüzlüğü arzulamak ve hissedebilmektir. 

Bu 'ders notları'nın, orijinal ismiyse şöyleydi; "Geheimnisse bleiben jung und viel zu leben" 

Türkçe çevirisiyle ise, "Genç Kalmanın ve Çok Yaşamanın Sırları" 

Günümüzde, bilim adamı Ray Kurzweil nano-teknoloji ve vücudun nasıl çalıştığının daha iyi anlaşılması sayesinde insanların 20 yıl içinde ölümsüz olabileceğini iddia etmektedir. 

Daha önce de yeni teknolojileri icat edilmeden önce tahmin eden 61 yaşındaki Amerikalı bilim adamı gen ve bilgisayar teknolojisinin inanılmaz bir hızla ilerlediğini söylemektedir. 

Kurzweil'e görüşüne göre, Teorik olarak bu ilerleme hızı dikkate alındığında hayati önemdeki organlarımızın nano-teknoloji kullanılarak yenilenmesinin 20 yıl içerisinde mümkün olabileceği söz konusudur

Kurzweil bu iddialarının abartılı gibi görünebileceğini ama suni pankreas ve sinir implantasyonunun hali hazırda mümkün olduğunu da sözlerine eklemektedir. 

Kurzweil bu teorisine "Artan Getiri Kanunu" adını veriyor. 

İngiliz The Sun gazetesinde bu konuda bir yazısı yayımlanan Kurzweil, “Ben ve birçok başka bilim adamı 20 yıl içersinde vücutlarımızı yeniden programlama imkanına erişmiş olacağımıza inanıyoruz. Böylece yaşlanmayı durdurup, geri çevirebileceğiz, işte o zaman nanoteknoloji sayesinde sonsuza dek yaşayabileceğiz” demiştir. 

Eninde sonunda kan hücrelerinin yerini nano-stromaların alacağını ve bunların görevlerini kan hücrelerinden bin kat daha etkin bir şekilde yapacağını kaydeden Kurzweil; 

“25 yıl içinde de olimpiyatlarda 15 dakika boyunca tek bir nefes dahi almadan koşabilinecek ya da saatlerce oksijensiz sualtı dalışı yapabileceğiz, biyonik kalp kullanımı yaygınlaşacak ama bu avantajı kullanmayanlar kalp krizi geçiriyor olsalar bile kan stromları sayesinde hayatta kalıp küçük bir operasyon geçirmek üzere sakin bir şekilde arabalarını kullanarak doktorlarına gidebilecekler” iddiasında bulunabilmiştir. 

Tüm bunlar ne anlama gelmektedir ? 

NANO TEKNOLOJİ DENİLEN OLGUYLA,  

Aşırı küçük yapısal maddelerin üretimi, araştırılması ve bunlardan yararlanmanın teknikleri üzerinde çalışılmaktadır. 

“Nano” sözcüğü Yunancadan alınmıştır ve “Cüce” anlamına da gelmektedir. 

Bir Nanometre (nm = Metrenin Milyarda Biri) bir milimetrenin milyonda biri kadar bir uzunluktur ve bir insan saç telinin on binde biri kadar bir kalınlığa tekabül eder. 

Bu uzunluk terimi Atom ve Moleküllerin içindeki en küçük mesafeleri tanımlamak için kullanılır. 

Dört ila altı atom yan yana sıraladığında bu uzunluğa eşit bir uzunluk meydana getirirler. Nano derecesindeki parçacıklar (Nano parçacıkları) veya Polimerler (100 nm ‘den küçüktürler) bu teknolojinin yapı taşlarını teşkil ederler. 

Atomsal düzeydeki malzemelerin amaca yönelik yapılandırılmalarında ve bu kadar küçük boyuttaki özel görüngülerden yararlanma birçok alanda yeni imkânların doğmasına yol açmıştır. 

Bu alanlardan bazıları şunlardır: Enerji, çevre tekniği, IT- Branşı, Tıp, Eczacılık vs. Atomsal düzeyde kimya, biyoloji ve fizik arasında sınır yoktur. Her şey bir çapraz teknolojisinde birleştirilmiştir, yani birçok dalda tüm sınırlar ortadan kalkacaktır. 

Bir Nano yapısal elemanın büyüklüğü, bir futbol topunun dünyaya göre olan büyüklüğü kadardır. 

Atomların dünyasında kuantum etkisi (Kuant: Bir fiziksel alanın parçacık olarak kabul edilen enerji birimidir) ve kuantum mekaniği (Enerjinin kuant yapısını dikkate alan mekanik) ultra ince kaplamalarda önemini gittikçe arttırmaktadır. 

Ev eşyalarında olsun, otomobil, uçak, malzeme tekniği, bilgisayar dalında olsun Nano parçacıklar yüzeylere, çizilmezlik ve parçalanmama özelliği ile korozyona karşı dayanıklılık ve büyük ölçüde kaydırma özelliği kazandırmaktadırlar. 

Eğer malzemelerin içinde karışık bir şekilde oradan, oraya dolaşan molekülleri, her atomun olması gereken yerde olacak şekilde, düzenlemek mümkün olsaydı, imkânsız olan bir şeyi gerçekleştirmek de mümkün olurdu. Kontrollü ve sıkı bir düzene sahip malzemeler yeni bir güç kazanırlar. Üretim işlemleri daha basit, daha ucuz ve daha fazla çevre dostu olurlar. 

Nano Teknolojisi molekülleri elektrik akımı, mıknatıslık ve kimya ile manipüle ederek, bunların kendi, kendilerine düzenli bir şekil almalarını sağlar. Burada doğanın kendisi de bir örnek teşkil eder. Örneğin hücreler ve işlevleri gibi. O halde Nano Teknolojisinin hedefi moleküllerin kendi, kendilerini düzenlemeleri ve insan elinin bu işe karışmamasını sağlamaktır. 

Bu aralarda Japon bilim adamlarının başarmış oldukları gibi, bu moleküller kendi, kendilerini mümkün mertebe yeniden üretmelidirler. 

Nano Teknolojisi önümüzdeki yıllar içinde geleceğe yönelik bir ilerleme gösterecek ve yeni piyasa potansiyelleri sağlayacaktır. 

Bu teknoloji uzman çevrelerinde ve medyada 21. Yüzyılın anahtar teknolojisi olarak kabul edilmektedir. 

Almanya’da ise bu alanda yapılan resmi araştırma projeleri ve konuyla ilgili faaliyet gösteren ekonomi şirketleri teşvik edilmektedirler. 

Bu ülkede konu üzerinde uzmanlaşmış özel yetki merkezleri bulunmaktadır. Bu yetki merkezleri, büyük işletmeler, yüksek okullar, üniversiteler, araştırma enstitüleri, ticaret odaları, rizikolu sermaye sağlayıcıları ile bağlantı halindedirler ve Almanya ile çeşitli ülkelerdeki projelerin finansmanına iştirak etmektedirler. 

Bir tarafta, nano teknoloji ile insanın ölümsüzlüğü üzerine süren çalışmalar, diğer tarafta ise, yüce mekanizmayı en iyi şekilde kurgulayarak canlılara ve cansızlara sunmuş bulunan yaratıcı, (ALLAH)ın sunmuş olduğu evren üzerindeki doğal yöntemler ve mucizevi bitkiler, mineraller, kökler, madensel tuzlar, mayalanmalarla ve biyolojik değişimlerle ortaya çıkan farklı biyolojik kimyasallar ile canlı yaşamı üzerindeki ölümsüzlüğe doğru canlanma olgusunu ve bünyede kuvvetlileşmeyi sağlayabilen farklı farklı doğal etmenlerin varsıllığı gerçeğinin oluşudur. 

Bunların tümü canlı bedeninin daha uzun süre ve sağlıklı yaşamasının sağlanabilmesi üzerine yapılan araştırmalar, incelemeler ve uygulamalar sonrasında elde edinilen kazanımlarla da, insan soyunun daha uzun ve sağlıklı yaşaması üzerindeki eylemlerin bütünlüğüdür. 

Biz yazım akışımızdaki, anlatımlı girişlerin sonrasında, tıpkı benim 27 yaşımdaki köşe resmimde gördüğünüz üzere kendimi mutlu ve canlı hissetmemi sağlayan mucizevi gelişmeleri ortaya koyan bilgileri de sizlere işte o yılların sahafından elime geçen eski 'ders notları' adını verdiğim yapıttan aktarırken, elde ettiğim bilgiler üzerine yapmış olduğum inceleme, araştırma ve saptamalarımla da, açıklamaların kanıtlamalarını kendimden başlayarak tatbik etmiş birisi olarak sonrasında sizlerle paylaşmaya çalışacağım. 

İşte bu nedenle ilk iki makalemiz önsöz yahut da giriş mahiyetinde sizleri bilgilendirmekten ibarettir. 

Böylelikle de, gerek tabiatın müthiş servetlerinden yararlanarak ve gerekse de ilim ve fennin gelişim sürecindeki eylemlerini destekleyerek ve de örtüşen nano-teknolojik gelişmelerin bilimsel ayaklarına destek vererek beyinsel güçle ulaştığımız çağımızın uzun yaşayan ama yanı sıra da sağlıkla yaşayan birey insanı olabilme erdemi şahsiyetinin ortaya koyduklarını sizlere aktarmış olacağım. 

 

Saygı ve Sevgilerimle. 

 

 

Semra ŞAHİN 

ANKARA 2006 

 

 

SAĞLIKLI VE UZUN YAŞAMIN SIRLARI, (Giriş) Semra ŞAHİN başlıklı yazım, aşağıdaki linkli “BLOG” sayfamda yayındadır. 

 

http://semrasahin.blogspot.com/ 

 

“Milliyet Blog” Köşemde de sizlerle peş peşe devam edecek bu yazı akışımı paylaşmak istedim. 

 

 

Not: 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince fikir ve görüşlerim ile makalelerim, telif hakları yasasına tabi olup, alıntı yapmak isteyenlerin lütfen yazılarımın linkini ve isim soy ismimi sayfalarındaki alıntının altına dipnot olarak koymaları kaydı şartı ile kaynakça kullanmalarında sakınca bulunmamaktadır. Aksi davrananlar hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır. 

 
Toplam blog
: 75
: 3116
Kayıt tarihi
: 28.08.09
 
 

Tüketicileri bilinçlendirmek, haklarımızın aranmasına çözümler üretmek üzere faaliyette bulunanları ..