Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '13

 
Kategori
Futbol
 

“Şike” takıntısı ve “yüz mumluk” laflar...

“Şike” takıntısı ve  “yüz mumluk” laflar...
 

“Yazınsal ürünler”in dil ve anlatımı, yani üslubu, söyleyeni hemen ele verir.

Okumayı bir yaşam biçimi bilen bir okur, yazılanın kime ait olduğunu üsluptan “şıp” diye bilir. Duraksadığında ise, “Şunun üslubuna benziyor” der.

Üslup, “özgün olma”nın öteki adıdır.

"Futbol adamı” kimliği taşıyanlardan kimileri de üsluplarından bilinir. İşte, "Bunları kim söylemiş olabilir?" sorusunu gerektirmeyen bir alıntı:

“Ben her gittiğimde bütün yetkililerin hepsine '2010-2011 yılında şike yoktur diyen namussuzdur' diyorum. Hepsi kafalarını önüne eğiyor. Kendi kafalarını kendileri düzeltsin istiyoruz.”

Futbol sözkonusu olduğuna göre, yetkililer denenler, belli olmalı değil mi?

Evet, ama bu ülkede görüşülen, her türlü isteğin ulaştırıldığı, şikayetinin yapıldığı, önerilerin götürüldüğü “yetkililer”, sadece onlar değil ki...

Görüşülen “yetkililer” için, çok geniş bir çevre çizmek gerekir.

Neyse...

Yetkililerin gözlerinin içine baka baka onlara dendiği denen ne?

“2010-2011 yılında şike yoktur diyen namussuzdur.”

Yetkililer ne yapmış?

Kafalarını önüne eğmiş!.. Çünkü “yoktur” dedikleri için deneni kabullenmiş ve bundan utanç duymuşlar!

Ne ilginç, ne garip!..

*****

Başlangıcı 3 Temmuz, bitimi belli değil!

“Şike” dendi durdu, dayanaklar gösterildi. Ama ortada bir terslik vardı; “tek kişilik şike” olmazdı. Ama “Olur” dendi,  “idari” yönden “men”ler geldi. UEFA/ CAS, olmayanı, “bizde böyle olur”cuların dediklerine uyarak onayladı.

İçeridekilerin kimileri bir yana, dışarıda UEFA Başkanı Platini ile Genel Sekreteri Gianni Infantino, bir konuşmaya görsünler, ağızlarından “şike” çıkıyor, bizde hemen haber oluyor.

Gianni Infantino, yine konuşmuş!.

Gören de, yüz mumluk ampul gibi etrafını aydınlatıyor sanır!

Görüntü öyle de, gerçek farklı.

Infantino, ağzını açtı mı lafı Türkiye’ye getiriyor.

“Polis fezlekesi”ne dayanarak, o “fezleke”yi tek geçerli ve tartışmasız belge sayarak, “Avrupa’dan men cezası”nı haklı göstermeyi marifet sanıyorlar. Bir de basında çıkanları, televizyonlarda konuşan “malum kişiler”in dediklerini belge sayarak...

Oysa o “basın” ve “malum kişiler”den kimileri şimdi farklı konuşuyor. Anlaşılan, aynı “lisan”ı konuşanlar, belge diye bunların Fransızca çevirilerini göndermiyorlar.

*****

“Şike” suçlamaları sözkonusu olunca, yere göğe sığdıramadıkları kesim/ler için şimdilerde neler deniyor neler.

Dün kullanılan "kahraman", "yürekli" gibi sıfatların yerini şimdi başka sıfatlar alıyor. Oysa "övülen" de "yerilen" aynı insanlar, aynı kesimler. 

İki alıntı yeter mi?

“Bazı gazeteciler kullanılarak psikolojik operasyon yapılıyor. Türkiye'de kimlerin hangi gazetecileri kullandığı ortaya çıkacak.”

“Bu yapının haber elemanı olarak kullandıkları gazeteciler var. Bu Cunta yapılanmasında istihbarat, polis şefi, hakimi, savcılar var.”

İşine gelince öyle, gelmeyince böyle; dün öyle, bugün böyle!.

Bütün bunlar, “şike” için tek dayanak gösterilen kesim(ler)in bir başka konuda “topa tutulması”, “şike operasyonunda var olduğu iddia edilen ancak sonrasında tamamen hayal ürünü olduğu ortaya çıkan deliller”den söz edilmesi UEFA’yı hiç düşündürmez mi?

Son söz:

“Şikenin dayanağı”nın çöktüğünü gösteren kanıtlar, “şike” diyenlerin şimdiki sözlerinde...

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..