- Kategori
- Güncel
10 Kasım ve geldiğimiz nokta...Ufuksuzluk...
Geldiğimiz noktadan mutlu olan var mı merak ediyorum...
Herşey karman çorman birbirine karışmış durumda...
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık...
İki ucu da b.... bir değnek...
Değneğin ortasından tutmak da ustalık istiyor.
Toplumsal coşkumuz, heyecanımız gitgide kayboluyor. Bunun yerini kaygılar ve şüpheler alıyor...
Bizi ayakta tutan var eden değerlerimiz yokediliyor...
Yap boz, kadere kısmet ne gelirse bahtımıza anlayışıyla bir ufuksuzluğu yaşamaktayız...
Kurtuluş Savaşı vermiş, ümmetçi anlayıştan ulus olmaya geçmiş, Cumhuriyeti bir ülkü gibi algılamış, şevkle heyecanla ülkesi için çalışmış, canlarını vermiş atalarımızın kemikleri sızlamaktadır.
Atatürk'ün ufku genişti. Geleceği gören ve kuran bir devlet adamıydı.
19 Mayıs 1919'un şartlarını düşünün...
Her yönüyle bitmiş bir Osmanlı...
Her taraf eşkiyalarla, çetelerle, asker kaçaklarıyla dolu bir ülke...
Osmanlı, emperyalist güçlerin paylaşım masasında...
Ülkenin her tarafı işgal edilmiş durumda...
Başta padişah olmak üzre çok sayıda işbirlikçi hain, düşmanlarla kolkola...
Tüm bunların üstesinden, tüm Dünya'nın hayran olduğu Mustafa Kemal Atatürk geliyordu...
Atatürk bu ülkeyi kurtarmasaydı, dinsel vecibelerini bile yerine getiremeyecek olanların, Atatürk'e saldırmaları nankörlük, aptallık değil de nedir ?...
1920'nin şartlarını, sanki günümüzün şartlarıymış gibi algılama yanlışlığına düşerek, topluma demokrasi dersi verdiğini zannedenler, Atatürk'ü karalamaya çalışanlar, ne kadar gerçekçidir, ne kadar yurtseverdir...
10 Kasım törenleri için; "Ataya saygıda sap gibi ayakta durmaya gerek yok diyen anlayış, refaransımız islamdır. Tek hedefimiz İslam Devletidir" diyebiliyor. Bu anlayış bugün ülkemizi yönetirken, "Ben müslümanım diyenin aynı zamanda laik'im demesi mümkün değildir" görüşünü uygulamaya çalışıyor..
10 Kasım'larda içimiz biraz daha acıyor.
Atamız'ın karşısına biraz daha mahçup çıkıyoruz...
Geldiğimiz, getirildiğimiz nokta rahatsız edici...
Zaman toparlanma zamanı...
Ölü toprağını üzerimizden atma zamanı...
Tüm bu dileklerin ışığında, Atamız'ı bir kez daha saygıyla, sevgiyle, minnetle anıyoruz...