1300+1

O değil de;

 

Adettendir kutlama yapılır. 1300+1

 

Bu vesileyle bu kutlama yazısını yazmayı uygun gördüm. ‘Bu’ kelimesini cümle içinde iki kere kullandığımın farkındayım ama ne yalan söyleyeyim değiştirmeyi de düşünmüyorum. 

 

Gelirken eliniz boş gelmeyin. Her çeşit tatlı kabulüm. Bakmayın öyle kötü kötü. Bunun adı rüşvet değil hediye. Ve hatta hediyenizi iftara doğru getirirseniz çok makbule geçer. Bana orucumu bozdurmayın. 61 gün oruç tutmak biraz sıkıntı olur.

 

Hediye dedim de,

 

Bazı kitapların arkasında fiyat niyetine ‘hediyesi şu kadar’ yazıyor. Neden böyle yazıyor, bende gönül yarası…

 

Niyet dedim de;

 

İzmir’e ilk gittiğim seneydi. Konak iskelesinden vapura binecektim. Orada bir adam kutunun üzerine tavşan koymuş. Bizim tavşancık niyet çekiyor. Çok sevimli görünüyordu, kendime engel olamadım. Tavşan bana niyet çekti. Ne çekmişti hiç hatırlamıyorum. Kayda değer bir şey değilmiş ki aklımda kalmamış. Sonra o niyeti denize atmıştım. Tavşanın sahibi öyle demişti. Niyeti denize atarsan balıklara yem olur tabii…

 

O değil de;

 

Yıllardır buradayım ve daha önce önemini kavrayamadığım birşeyin aslında benim için ne kadar önemli olduğunu farkettim. 

 

Yayınladığınız bir yazı yayından kaldırılırsa ne olur?

 

Tamam kızarsınız da… Daha önemlisi, kaldırılma gerekçesi size bildirilir mi?

 

Bu sitede evet. Hoşunuza gitsin veya gitmesin, yazınız yayından kaldırılıyorsa gerekçesi size bildiriliyor. Etik olan da bu zaten.

 

O değil de;

 

‘Etik’ kelimesini ilk duyduğumda çok gülmüştüm. Çok eğreti gelmişti. Aslında hala öyle geliyor.

 

O değil de;

 

Farkındayım konunun ucu kaçtı. Yakalayın kaçıyor! Biri polis çağırsın...! Zaten de boynum tutulmuş, çok pis ağrıyor. Demem o ki,

 

‘kaybolmak üzre suya düşen bilezik/bak bütün kırışıklar silindi sudan/son saatimde mi uyandım uykudan/neden boş geçen yıllardan içim ezik’

 

O değil de;

 

İyi bayramlar.