Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '07

 
Kategori
Özel Günler
 

14 Mart Tıp Bayramı

14 Mart Tıp Bayramı
 

Yarıyı 1 geçe...
Tıp bayramı yazmayacağım, hızla geçen yıllardan bahsedeceğim. Bugün doğum günüm. 36 yıl geçmiş, nasıl olduğunu anlayamadan... 18 yaşıma geleceğim günü beklediğim zamanları düşünüyorum da çok da geride gibi durmuyor. Sanki hiç gelmeyecek, yanlız yaşama özgürlüğüme kavuşamayacağım, ehliyetimi alamayacağım gibi geliyordu. Geldi de ne oldu, ne değişti? İstediğim yaşa gelmiştim fakat önemli olan; hayatımın istediğim gibi gitmesiydi bundan sonra. Bazı sorumluluklar üstlendim, çünkü yanlız yaşıyordum, insanları ve hayatı tanımaya çalışıyordum. O zamanlar keyifliydi, yeni bir şeyler öğrenmek merak uyandırıyordu...

Ardından 24-25 oldum. Çalıştığım iş yerinden bir bayan 35. yaşını kutluyordu. Çok heyecanlıydı, çoşkulu... O an 35 yaşı merak etmeye başladım, nedir diye. Değil o yaş, 30 dahi çok uzaktı benim için. Çünkü ben daha hayatta öğrenciydim. Çok ciddi söylüyorum dört gözle beklemeye başladım bu yaşı. Yolun yarısına gelmek neden bu kadar önemliydi?

10 yıl göz açıp kapatıncaya kadar geçti, koşar adım. 35 oldum, her şey tüm ağırlığı, kah sevinci, kah kederi ile aynı şekilde duruyor. Ve şimdi ise 36... Hayatta kalma mücadelesinde hangi yılın nasıl geçtiğinin farkına varmadan. Ne kadar çok iş yaptığımı, ne kadar başardığımı, daha da önemlisi hayatı ne biçimde yaşadığımı düşündüm bu gece. Yaşam nehrinin akıntısı benim istediğim yönde mi gidiyor? Hatalarımla pişmanlıklarımla, sevinçlerimle, mutlluluklarımla, kayıplarımla benim hayatım, geriye dönme imkanım yok bundan sonra. Elimde olsa idi zamanı geri almak, dönmek istediğim yaşlar var. Fakat tüm hayatım değil, aynı şeyleri tekrar yaşamak, aynı sınavları tekar vermek istemiyorum, ileri gitmek istiyorum, bilinmeyeni yaşamak. Farklı şekilde... Her gelen yeni gün, bir öncekinden değişik oluyor.

Seneler o kadar çabuk akıp gidiyor ki, 20 li yaşlarda bunun farkına varılmıyor, ama 30 a gelindiğinde zaman maraton koşucusu gibi oluveriyor, yetişemiyorsunuz. Daha ne kadar yaşarım ya da kaç yıl yaşamak istiyorum, sorun bu değil. Umurumda değil yarın ölmek veya 85 e, 90 a merdiven dayamak; benim için önemli olan, istediğim gibi yaşamak. Akışını kendim belirlemek hayatın...

Çok beklediğim 35 yaşımıda geçtim bu yıl, 40 da olsam 60 da, ben aynı ben olacağım. Değerlerimi, sevgilerimi, aşklarımı her yaşımda aynı şekilde yaşayacağım. İçimdeki çocuk, ben büyüdükçe daha da çocuk olacak. Çünkü ben yaşlanmayacağım, bedenim yaşlanacak...

Bu yazımı benden 20-30-40 yaş büyük olan bayanlar beyler okuduğunuzda, lütfen "daha gençsin, önünde uzun yıllar var, daha 36 yaş ne ki" şeklinde düşünmeyin. Kimin önünde kaç zaman var bilemeyiz. Ömrüm olursa 20 yıl sonra 14 Mart'ta gene yazarım...

 
Toplam blog
: 17
: 531
Kayıt tarihi
: 20.10.06
 
 

Yazı yazmayı yaptığım işten çok daha fazla seviyorum. Lakin; bana para kazandıran işe, yazmaktan faz..