Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '16

 
Kategori
Güncel
 

15 Temmuz Darbe Girişimi nedeniyle;kim ne dedi, neler söylendi, neler konuşuldu - 6

15 Temmuz Darbe Girişimi nedeniyle;kim ne dedi, neler söylendi, neler konuşuldu - 6
 

Cuntacılar Halkın darbesiyle ezildiler


2016 Türkiye askerî darbe girişimi ya da darbecilerin verdiği adıyla Yurtta Sulh Harekâtı, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup asker tarafından gerçekleştirilen askeri darbe teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu kanlı darbenin başlangıcından itibaren darbe girişimi için kimler neler söyledi bununla ilgili bir yazı dizisi oluşturarak sizlerin bilgisine sunmaya devam ediyorum.

Memur Sendikaların açıklamaları:

Memur-Sen

Memur-Sen, 400'e yakın uluslararası konfederasyon ve emek örgütüne, 15 Temmuz hain darbe girişimine ilişkin e-bülten gönderdi. Bültende, darbe girişimi ve sonrasında yaşanan olaylar anlatılarak uluslararası kamuoyuna bilgilendirmelerde bulunuldu.

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren 400'e yakın uluslararası konfederasyon ve emek örgütüne, 15 Temmuz FETÖ/PDY terörist unsurlarınca yapılan kanlı darbe girişimine ilişkin e-bülten gönderdi. Hain girişimin kronolojik olarak anlatıldığı bültende, Anadolu Ajansı'nın hazırlamış olduğu "Darbe Kronolojisi" kitapçığı, Türkiye medyasına yansıyan kanlı darbe girişimine dair fotoğraf, video haber ve röportajlar ile darbeye karşı Memur-Sen'in tüm Türkiye'de başlatmış olduğu mücadeleye ilişkin haberlere yer verildi.

Bülten hakkında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Memur-Sen Dış İlişkiler koordinatörlüğümüzün hazırlamış olduğu bültenle dünya genelindeki 400'e yakın konfederasyon ve emek örgütüne, FETÖ'nün kanlı darbe girişiminin detaylarını anlattık. Bültenimizde ayrıca, Memur-Sen'in, milletin ve milli iradenin yanında yer aldığını bir kez daha deklare ederek,cuntanın hain planlarının bozulduğunu, büyük Memur-Sen ailesinin 1 milyona yakın üyesiyle, daima milli iradenin yanında yer alacağını vurguladık.

Türkiye Kamu-Sen

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Ali Balaban, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: "15 Temmuz 2016 gecesi ülkemizin bütünlüğüne, demokrasiye karşı askerimiz içinde bulunan bir grup hain tarafından darbe girişiminde bulunulmuştur.

 Türkiye Kamu-Sen her şart altında kesintisiz demokrasiden yanadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti tüm kurum ve kuruluşları ile köklü maziye sahip bir devlettir.  Türkiye Kamu-Sen darbeci anlayışlara her zaman karşı olmuş ve hep demokrasi tarafında saf tutmuştur. Asla ne darbelerden ne de antidemokratik yöntemlerden nemalanmıştır.

  Ülke bütünlüğüne kasteden, demokrasi karşıtı davranışlarda bulunanlar hukuk önünde gereken cezayı almalıdır. Bu davranış ülkemizi küçük düşürmüş, ülkemizin birliğine, dirliğine ve onuruna yapılmış bir saldırıdır. Türk Milleti, askeri ve polisiyle bütünleşerek bu hain girişimi bertaraf etmiştir. Bu sırada hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine ve Yüce Türk Milletine başsağlığı diliyorum. Duamız milletimizledir. Dilerim milli birlik ve beraberliğimiz asla bozulmasın. Milletimizin birlik ve beraberlik içinde demokratik, milli ve üniter yapımızı koruyarak geleceğe güvenle yürüyeceğinden adla şüphe duymuyoruz. Ülkemizin demokratik hayatı milletimizin huzur ve ebedi varlığı daim olsun."

Eğitim Sen

Mücadele tarihi boyunca darbelerin, baskıların ve anti demokratik uygulamaların hedefi olan Eğitim Sen, nereden gelirse gelsin her zaman darbelere karşı olmuş, darbelerin asıl hedefinin emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu savunmuştur.

Uzun süredir ülkemizde yaşanan sivil darbe girişimleri ve ülkeyi tek adam diktatörlüğüne götürmeye çalışan her türlü girişimin karşısında durmak, emek ve demokrasi mücadelesi açısından olmazsa olmazımızdır.

Eğitim Sen olarak, yıllardır bir taraftan emek, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi yürütürken, diğer taraftan asker ya da sivil, her türlü darbeye karşı olduğumuzu açık bir şekilde ifade ediyoruz.

Ülkenin içinde bulunduğu koşulları kendi siyasal hedeflerine ulaşmak için fırsata çevirmeye çalışanlara, iktidarın önümüzdeki dönemde daha da artması beklenen baskıcı, otoriter, ve dayatmacı politikalarına karşı mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir.

İşçi sendikalarının açıklamaları:

HAK-İŞ

“Yapılmak istenen açık ve net Türkiye devletinin kurumlarını ve halkı doğrudan hedef alan bir darbe girişiminden bahsediyoruz. Gözü dönmüş katiller devletin kendisine verdiği üniformayı kötüye kullanan, emanet edilen uçağı halka bomba yağdırmak için, helikopteri vatandaşı taramak için kullanan tankı vatandaşı ezmek için kullanan bir hain, aşağılık ve alçakça bir yaklaşımla karşı karşıyaydık. Eli kanlı darbecilerin Türkiye'ye biçtikleri rol ülkeyi sıradan bir Orta doğuülkesi yapmak, bölgesinde zayıf, güdülebilen, yönetilebilen bir taşeron ülke oluşturmaktı. Bunların arkasında uluslararası güçlerin olduğunu biliyoruz. Üst akıl, maalesef bu taşeron örgütü kullanmıştır. Bu örgütün Amerika ve Batı bağlantıları da ortaya çıkmıştır. Karşımızdaki bu yapı sadece gördüğümüzden ibaret değil. Daha geniş destek alan ve Türkiye üzerinde hesapları olan küresel güçlerin de kullandığı bir taşeron örgüt niteliğindedir” dedi.

“Ortak Paydamız Vatansa Gerisine Teferruat”

Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in kurulduğundan itibaren darbelere aynı mesafede karşı durduğunu ifade eden Arslan, “1980 darbesinde, 28 şubat sürecinde, 27 Nisan bildirisinde bazı örgütler destek verirken, HAK-İŞ karşı durmuştur. Biz tarihimizden bu yana yaşadığımız tüm antidemokratik girişimlere, iktidarda kim var bakmadan milli iradeden yana bir tavır koyduk. Bu bizim, tarihi misyonumuzdur” dedi. Milletin yaşam biçimlerini, siyasi görüşlerini ve değer yargılarını bir kenara bırakıp büyük bir dayanışma sergileyerek darbecileri alt ettiğini dile getiren Arslan, şunları kaydetti:

“Sadece kriz dönemi için değil, bundan sonra Türkiye'nin geleceği için bu birlikteliği, bu uzlaşmayı, bu dayanışmayı ve bu yeni üslubu destekliyoruz. Bu yeni yaklaşımla birlikte inşallah pek çok sorunun birlikte çözülebileceği konusunda kamuoyunda güçlü bir beklenti oluşmuştur. Bu beklentiyi boşa çıkartmamak durumdayız. Tabi ki Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız başta olmak üzere bütün sorumluluk sahibi herkes bu konuda gerekli özeni göstermelidir. Dilimize, üslubumuza, siyaset yapma tarzımıza çeki düzen vermemiz gerekiyor. Bu anlayışı bundan sonra da sürdürmemiz gerekiyor. Bu yönde bizi mutlu eden olumlu gelişmeler oldu. Siyasi görüşlerimiz, ideolojilerimiz farklı olabilir ama ortak paydamız bu ülkeyse gerisine teferruat olarak bakmak gerekir.”

DİSK

15 Temmuz darbe girişimine karışanlar ve destekçileri, bugün hangi konumda bulunurlarsa bulunsunlar, keyfilikten uzak ve "suçların kişiselliği” ilkesi çerçevesinde adil bir biçimde yargılanarak cezalandırılmalıdır. Unutulmasın ki, Anayasa'ya ve uluslararası sözleşmelere göre adil yargılanmak bir haktır, yargısız infaz ise insanlık suçudur.
Öte yandan bu süreç iktidara karşı muhalif olan herkesi hedef alan bir cadı avına dönüştürülmemelidir. Böylesi yöntemlerin "demokrasi” getirmeyeceği, sadece ve sadece çatışmayı derinleştirip hukuku askıya almayı gelenek haline getireceği ülkemiz tarihinde defalarca görülmüştür.

Askeri darbelerin panzehiri kalıcılaşmış bir olağanüstü hal düzeni veya sivil otoriter rejim arayışı değil gerçek bir demokrasidir, hukuk devletidir, güçler ayrılığı ilkesinin eskisinden de sağlam biçimde yeniden kurulmasıdır, parlamenter demokrasinin güçlendirilmesidir, örgütlenme ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasıdır, toplumun örgütlenerek demokrasinin halkın örgütlü gücüyle desteklenmesidir, meydanların halkın tüm kesimlerine açılmasıdır.

Başarısız darbe girişimi sonrası yükselen demokrasi talepleri, toplumun tüm kesimlerinden gelen talepler olarak görülmeli, çatışmasızlık ve kalıcı bir barış için ölümlerin yaşandığı çatışmalı ortam sona erdirilmeli, yaşanan süreci uzlaşı ve barış iklimine evriltmek için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

TÜRK-İŞ

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu ülkemize ve milletimize karşı girişilen bu kalkışmayı demokrasiye ve milletin iradesine karşı girişilen bir darbe olarak görmektedir. 

TÜRK-İŞ, Anayasal düzenin dışında gelişen, milletin iradesini yok sayan her türlü girişimin karşısındadır. Terör belasının ülkemizi sardığı, dayanışmaya en çok ihtiyaç duyulan bugünlerde dün geceden itibaren yaşanılan facia akıllara durgunluk vermektedir. 
Yaşananlar inanılmazdır. Türk askeri; Türk askerini, polisini ve sivil vatandaşını vurmuş; polisiyle çatışmıştır. Tarihinin hiçbir döneminde baskı altına alınamayan yüce meclisimiz kendi savaş uçaklarımız, helikopterlerimiz tarafından vurulmuştur. Göz bebeklerimiz, ülkemizin güvenliğinin teminatı olan Hava Kuvvetlerinden, MİT karargâhına, Emniyet Teşkilatının Özel Harekât Merkezinden stratejik bir kurum olan TÜRKSAT Merkezine dek devletimizin tüm kilit noktalarındaki binalara acımasızca saldırılmış, şu ana kadar toplam 161 vatandaşımız, askerimiz ve polisimiz şehit edilmiştir. 
Bu kalkışma, darbe girişiminden öte, kırk yıllık bir sürede uluslararası bir proje olarak oluşturulan FETÖ/PDY?nin milli iradeyi bertaraf ederek devletimizi içeriden ?işgal etme? girişimi olarak değerlendirilmektedir. 
Yapılanlar affedilmezdir. Bu sinsi terör örgütünün yaptıkları milletimiz tarafından asla unutulmayacak ve affedilmeyecektir. 
Olaylar başladığında Sakarya?da bulunan Genel Başkanımız Ergün ATALAY, saat 01:00 de Sakarya Kent Meydanında yaklaşık 50 bin kişilik bir vatandaş grubuna hitap ederek TÜRK-İŞ?in 1 milyon işçisiyle bu darbenin sonuna kadar karşısında olduğunu, bu ülkenin kimsenin babasının çiftliği olmadığını haykırarak orada bulunan herkesin elinde bayraklarla sabaha kadar Valilik meydanında olacağını duyurmuştur. 
TÜRK-İŞ Yönetimi, Başkanlar Kurulu, TÜRK-İŞ üyesi sendikalar, bir milyon TÜRK-İŞ üyesi işçi ve bu üyelerin 4 milyona yakın ailesiyle birlikte hep beraber ülkesinin, meclisinin ve milletinin yanındadır. Yanında kalmaya da devam edecektir. 
Aziz milletimizin dik duruşuyla bu bela defedilme yoluna girmiştir. İşçilerimiz bu menfur kalkışma ve terör saldırısı bitene kadar meydanlardan ayrılmayacaklardır. Türk askerini Türk askerine kırdıran masum vatandaşların üzerinden tankla geçen, acımasızca bombardıman yaparak polislerimizi hunharca şehit eden hainlerin kökünün kurutulması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. TÜRK-İŞ ülkemizin huzur ve barışını hiç kimsenin bozmasına müsaade etmeyecektir. 
Ülkemizin birliğini, bütünlüğünü ve demokratik yapısını yok etmeyi hedef alan bu menfur kalkışma ve terör saldırısını lanetliyoruz. Bu işin içinde olan tüm hainlerin tespit edilerek haklarında yasal işlemlerin başlaması memnuniyetle karşılanmakta, bir an önce hak ettikleri şekilde cezalandırılmaları beklenilmektedir. Ayrıca devletimizin başta adli, mülki, askeri, istihbarat ve kolluk kuvvetleri olan emniyet, jandarma ve sahil güvenlik kurumları ile diğer kurumlarda yapılandıkları anlaşılan bu örgütten kurtulmak için ülkemizin bir an evvel hukuki yollarla iç temizlik yapması zorunludur. 
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu olarak, ülkemizin bu zor günlerinde devletimizin, milletimizin ve yüce meclisimizin bize ihtiyacı olduğu her noktada gerekli sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu tüm kamuoyuna duyuruyor; şehitlerimize Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, kederli ailelere başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.?

HİZMET-İŞ

Milletimizin birlik ve bütünlüğüne, devletimizin bekasına, demokrasi ve cumhuriyetimizin varlığına kasteden, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sızmış bir grubun 15 Temmuz 2016 gecesi düzenlediği darbe girişimini lanetliyoruz!

Kendilerine emanet edilen silahları düşman yerine kendi milletine çeviren, Milleti, milletin meclisini, Cumhurbaşkanlığını, Emniyet Teşkilatını, Askerî kurumları, stratejik kamu kurumlarını ve sivil halkımızı vahşice katletmeye kastetmiş bu hainler, milletimizin kararlı duruşu ve meydanlara hakim olmasıyla emeline ulaşamamıştır.

Bu iradeli, kararlı duruşundan dolayı milletimize minnettarız.

Bu darbe girişiminin başarısız olmasında cesaret ve kararlı duruşunu ortaya koyan başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’aBaşbakanımıza ve hükümetimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Hak-İş ve Hizmet-İş; daha önce olduğu gibi tüm darbe ve darbe girişimlerine karşı çıkmış, direnmiş ve lanetlemiştir. Darbeci cunta’nın ve darbe girişimine katılan tüm suçluların bir an önce yargı önüne çıkarılması ve hak ettikleri şekilde cezalandırılmalarını bekliyoruz

Artık anlaşılmıştır ki;

Millet iradesinin üzerinde hiçbir irade ve güç yoktur ve olmayacaktır!

Birliğimize, bütünlüğümüze, beka, istiklal ve istikbalimize yönelen bu vahşi darbe girişiminden çıkarılacak dersle; yeni bir bilinç ve birliktelikle ülkemizin ve milletimizin daha ileri atılımlar yapacağına inanıyoruz.

Bu darbe girişimi göstermiştir ki;

Artık eskisinden daha çok birliğe, bütünlüğe, huzura, barışa ve dayanışmaya muhtacız.

Henüz olağanüstü şartlar devam etmektedir. Cuntacıların yeni girişimlerine karşı milletçe teyakkuz halinde olmalı ve meydanları terk etmemeliyiz.

Darbe girişimi gecesi ve devam eden günlerde olduğu gibi tüm teşkilatımız olarak  aykta olalım, ülke ve milletimizin geleceği için meydanlara sahip çıkalım.!

Darbe girişimine karşı fedakarca ve kahramanca hayatlarını ortaya koyan ve bu uğurda canlarını kaybeden tüm şehidlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet, yaralananlara şifalar diliyoruz.

Yolumuz aydınlık, Geleceğimiz daim olsun!

STK’lardan ortak açıklama:

Sivil toplum kuruluşları 538 sendika, konfederasyon, meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın kabulünde darbe girişimine karşı ortak bir açıklama yaptı.

Ortak açıklamayı okuyan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Meclisin, 15 Temmuz Cuma günü demokrasiye kasteden alçakça saldırıların hedefi olduğunu söyledi.

Hisarcıklıoğlu’nun okuduğu ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ülkemizin önde gelen, 538 sendika konfederasyonu, meslek ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeyiz.

Meclisimiz, geçen Cuma demokrasiye kasteden alçakça saldırıların hedefi oldu. Vatan hainleri tarafından, tarihinde ilk defa bombalandı. Kahramanca direndi. Gazi unvanını bir kez daha hak etti.

Açıktır ki, demokrasi ve hukuk devleti yoksa sivil toplum kuruluşları da yoktur. Bugün burada bir araya gelen bizler, ülkemizin geleceği için demokrasi dışında bir seçenek görmüyoruz.

Cuma gecesinden sabahın ilk ışıklarına kadar halkımızın direnişi, ülkemizin geleceğine dair hepimizi umutlandırdı. Ülkemizin bütün demokratik kurumları ve milletimiz, bu alçakça saldırı karşısında demokrasimizi sahiplendi.

Medya çalışanları, silahlı baskınlara direnerek, milletin haber alma özgürlüğünü korumak için kendi canlarını tehlikeye attı.

Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız ve Başbakanımızdan başlayarak, mecliste grubu bulunan tüm siyasi partilerin genel başkanları ve kitle örgütleri ilk andan itibaren dik durarak, darbecilerin hesaplarını boşa çıkardılar.

Milletimiz, yollarda tanklar araçları ve insanları ezerken, havadan bombalar düşerken; yoğun ateş altında, yılmadan alanları doldurdu. Milletimiz, demokrasi konusundaki kararlılığını ve azmini ortaya koydu.

Kahraman emniyet güçlerimiz ve şerefli Türk askerleri, darbe teşebbüsünün başarıya ulaşmaması için yeminlerine sadık kalarak, canlarını ortaya koydular. Hainleri suçüstü yakaladılar.

Türkiye, bir bütün olarak kendisine yakışanı yaptı. Demokrasimiz olgunluk imtihanını başarıyla geçti.

Türk demokrasisi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik kurumları, artık kaba kuvvete teslim olmayacak kadar güçlü olduğunu kanıtladı.

Ülkemizin 93 yıldaki tüm siyasi ve ekonomik kazanımlarına kast edenler, başarısız oldular.

Bizler, önde gelen sivil toplum kuruluşları olarak, Cuma gecesinin o karanlık saatlerinin birlik ve beraberlik içinde aşılmış olmasından mutluyuz.

Bugün burada, Cuma gecesi oluşan demokrasi mutabakatının devam etmesini talep etmek üzere Gazi Meclisimizdeyiz.

Bundan böyle ülkemizin geleceği için adımlar atılırken, bugünkü demokrasi mutabakatı hiç unutulmasın. Ortak akıl daim olsun.

Milletin kayıtsız şartsız egemenliğini hiçe sayan, bu darbe teşebbüsü; ülkemizin kurumsal altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini hepimize gösterdi.

Bu yönde tedbirlerin alınacağı, adımların atılacağı yer; Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.

Bir yandan, milli egemenliğe saldıran vatan hainlerinden hukuka uygun olarak, yüce Türk adaleti önünde hesap sorulmalı.

Öte yandan, bu tür alçakça saldırıları engellemek için siyasetin alması gereken tedbirler hızla hayata geçirilmeli.

Kahraman ordumuzu ve vatansever askerlerimizi de hiçbir şekilde yıpratmamalıyız.

Bizler, ülkemizin 538 sendika konfederasyonu, meslek ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi olarak, bugün yüce Meclisimizi ziyaret ederek, demokrasi nöbetine devam ediyoruz.

Bizler, milli iradeye sahip çıkıyoruz.

Geleceğe ve çocuklarımıza daha güçlü, daha huzurlu; daha müreffeh, daha demokratik bir ülke bırakmak hepimizin görevidir. Bu nedenle, hızla hep birlikte çalışmaya odaklanmalıyız.”

STK’lardan açıklama:

Türk Tabipleri Birliği

Türk Tabipleri Birliği olarak tüm darbeleri ve darbe girişimlerini kınıyor, lanetliyor, karşısında olduğumuzu bildiriyoruz. Her türlü anti-demokratik girişim, şiddet ve baskının karşısındayız ve her koşul altında demokrasiyi, özgürlükleri, barışı ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Zor bir dönemden geçtiğimiz bu günlerde emek ve barış güçlerini bir arada durarak demokrasiye sahip çıkmaya, demokrasi mücadelesine destek vermeye davet ediyoruz.Olaylarda yaşamlarını yitiren yurttaşlarımızın ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

ATO

Ankara Ticaret Odası (ATO) 15 Temmuz demokrasi ve milli irade bildirisi yayınladı. 
Bildiride, "Türkiye, 15 Temmuz 2016 gecesinde milli iradeye karşı yapılan bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalmıştır. Başarısız 17 ve 25 Aralık operasyonları ile Hukuk Darbesi yapmaya kalkışanlar, son çare olarak askeri bir darbe ile bu ülkeyi bir kaos ortamı içerisine çekmeye, karanlığa gömmeye çalışmışlardır. Bu darbe girişimi aziz milletimizin canını, bedenini ortaya koyması ile akamete uğratılmış ve ülkemiz darbelerle ilgili makus talihini yenmiştir. O gün biz de ATO yönetimi olarak gece 11.00'de Ankara Ticaret Odası'na gelerek tüm milletimizi bu darbe girişimine karşı durmaya davet ettik. Bu Darbe girişimini yapan gözü dönmüş FETÖ hainleri hiçbir ayrım gözetmeden Türk Bayrağı taşıyan millet evlatlarına, güvenlik teşkilatına ve Gazi Meclise bomba atarken hiçbir değer yargısı gözetmemişlerdir" denildi.
"Meclise atılan her bomba milli iradeye, milletin yüreğine atılmıştır"
Bildirinin devamında ise şu ifadelere yer verildi:
"Şu kesin olarak bilinmelidir ki, Meclise atılan her bomba milli iradeye, milletin yüreğine atılmıştır. Türkiye yıllardır terör örgütleri ile teröristlerle mücadele etmektedir. Öyle bir dönem yaşanmıştır ki, ülkemiz ASALA terör örgütünün hain saldırı ve planları ile de karşı karşıya kalmıştır. 15 Temmuz'da yaşadığımız bu alçak darbe girişimi şimdiye kadar yaşadığımız en ağır terör hareketidir. Milletin ordusunun içerisine sızmış bu hain güruh kenetlenmiş bir milletin duruşu ile amacına ulaşamamıştır. Türkiye'nin başkomutanı, lideri, milletin adamı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşu ve milletimize yaptığı kritik çağrının karşılık bulması ile bu oyun bozulmuştur. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının, Hükümet üyelerinin ve siyasi parti liderlerinin duruşu da takdire şayandır. Milletimiz canını ortaya koyarak tankların önüne yatmış, kurşunlara siper olmuş ve demokrasi nöbeti tutmuştur. Aziz milletimizin bu fedakâr çıkışı güvenlik güçlerimize moral vermiş ve bu hain plan amacına ulaşamamıştır. Minarelerden yükselen ezanlar, salalar da moral değerlerimizin zirve yapmasını sağlamıştır. Bu süreçte herkes kenetlenmiş ve ülkemiz Büyük Türkiye olmuştur. Şu durumun özellikle bilinmesini istiyoruz; egemenliğin ve iktidarın tek kaynağı millet iradesidir. Paralel devlet yapılanmaları, okyanus ötesinde yapılan planlarla milli irade ayaklar altına alınamaz, bu ülkenin değerleri yok edilemez, meşru hükumetimiz derdest edilemez."
"Kuluçkaya yatan hastalık hücreleri, bir gün gelir tekrar bünyeyi işgal eder"
"Millet iradesini askıya almaya, tenkisata uğratmaya ve yok saymaya yönelik yapılan her türlü eylem ve plan yine millet tarafından cezalandırılacaktır. Şimdi darbe girişiminde bulunan bu hainler adalete de hesap vereceklerdir. Bu hesap burada bitmeyecek yaptıklarının karşılığını mahşeri nizamda da vereceklerdir. Bu süreçte hem devlet kurumlarından hem de mesleki ve sivil toplum örgütlerinden bu paralel uzantılar temizlenmelidir. Kuluçkaya yatan hastalık hücreleri, bir gün gelir tekrar bünyeyi işgal eder. Onun için toplumumuz bu hastalıklı yapıdan tamamen arındırılmalı, sterilize edilmelidir. Aziz milletimizin değerlerini şimdiye kadar suiistimal eden, fakir fukara için toplanan milyonlarca liralık yardımları bile kendi çıkar ve amaçları için kullanan bu yapının artık tarihin çöplüğüne gömülmesi gerekmektedir. 15 Temmuz darbe girişiminin akamete uğraması ile demokrasimiz uçurumun kenarından dönmüştür. 1960'da başlayan ve belirli aralıklarla yaşadığımız darbe dönemleri ve muhtıralar artık tarih olmuştur. Sevinçle, gururla ifade etmek istiyoruz ki, Türkiye artık zincirlerini kırmış ve darbelerle ilgili makûs talihini yenmiştir."
"Durmaya, dinlenmeye imkân yok, çünkü kaybedecek vakit yok"
"Ankara Ticaret Odası olarak, bugün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, cesur milletimizin ve milli iradeyi arkasına alan seçilmiş meşru hükümetin yanındayız. Şimdi bizlere düşen görev bu ülkeyi ekonomik olarak mamur etmek, işsizlikle mücadele etmek ve ülkemizi dünyanın önde gelen ülkeleri arasına sokmaktır. Şeyh Edebali, Osmangazi'ye nasihat ederken, 'Durmaya, dinlenmeye imkân yok, çünkü kaybedecek vakit yok' der. Bu kısır çekişmelerle ve hain planlarla kaybettiğimiz vakti çok çalışarak telafi etmemiz gerekiyor."

Yıldız Holding

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, dün akşam meydana gelen darbe girişimi sonrasında Twitter'dan geçmiş olsun dileklerinde bulunurken, müdahalenin kabul edilemez olduğuna vurgu yaptı.
İşte Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker'in tweeti;
'Geçmiş olsun, müdahale kabul edilemez ve demokratik olmadan sosyal barış olamaz. Kalkışmayı halkımız önlemiştir, kayıplarımıza çok üzüntülüyüm.'

Sabancı Holding

Sabancı holding yönetim kurulu başkanı Güler Sabancı:Kazanan demokrasi olmuştur.

 “Ülkemiz, halkımızın iradesi sayesinde bir uçurumun eşiğinden dönmüş; kazanan demokrasi olmuştur. Bugünden itibaren ülkemiz için yapacağımız en iyi şey, barış ve kardeşliğin kazanacağına her daim olan inancımızla, çalışmaya devam etmek ve üretmektir. Geleceğe sağlıkla yürümemiz ancak toplumun tüm kesimlerinin barışçıl dayanışması ve hukukun üstünlüğü ile mümkün olacaktır.

Ülkemizin geleceğine yönelik bu tehdidi bertaraf ederken hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.”

Tüsiad

Demokrasi hiçbir müdahale kabul etmez.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nden (TÜSİAD) askeri darbe girişimi ile ilgili yapılan açıklamada ''Demokrasiye hiçbir müdahale kabul edilemez, tüm kesimler ve kurumlar olarak demokrasimize ve demokratik kurumlarımıza sahip çıkmalıyız.'' denildi.

Müsiad

Gün demokrasi ve milli iradeye sahip çıkma günüdür. 
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nden (MÜSİAD) darbe girişimine tepki geldi. Dernekten konu ile ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Değerli halkımız, ülkemiz tarihi bir gün yaşıyor. Demokrasiyi ve milli iradeyi sekteye uğratmaya çalışan güçler bir kez daha harekete geçti. Gün, demokrasi ve milli iradeye sahip çıkma günüdür. Gücünü milletten almayan bir grubun kalkışması, meşru hükümeti alaşağı etme çabası sonuçsuz kalacaktır. Tüm vatandaşlarımızı bu kalkışmaya karşı demokrasinin ve milli iradenin yanında olmaya çağırıyoruz. Askerle vatandaşı karşı karşıya getirme çabaları sonuçsuz kalacak, milletimizin özgürlük ve demokrasi hakkı bu anti demokratik kalkışma ile engellenemeyecektir. Herkes bilmelidir ki MÜSİAD olarak demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkacak vatandaşlarımızın yanındayız."

Deik

Ülkemizin bu kalkışmadan daha güçlenerek çıkacağına inancımız tamdır.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan da konuya ilişkin açıklamasında, Türkiye'nin çok partili demokratik sistemini oturtmuş bir ülke olduğunu kaydetti.
Hükümetlerin halkın iradesi ile görev yaptığını aktaran Vardan, Türk iş dünyası olarak, seçilmiş hükümetin arkasında olduklarını bildirdi. Vardan, "Her türlü darbeye karşıyız. Seçimle gelmiş bir Hükümet dışında hiçbir iradeyi tanımıyoruz. Ülkemizin bu kalkışmadan daha güçlenerek çıkacağına inancımız tamdır". değerlendirmesini yaptı.

Tim

Meşru hükümete desteğimizin tam olduğunun bilinmesini isteriz.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin bugün demokrasi adına utanç verici bir kalkışma girişimine maruz kaldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Milli iradeye zarar verilmek istenmiştir. Bizler Türkiye’nin ileri seviyede refah seviyesine ulaşması için çalışan ihracatçılar olarak demokrasi karşıtı tüm girişimlerin karşısında olmaya devam edeceğiz. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak halk tarafından seçilmiş meşru hükümete desteğimizin tam olduğunun bilinmesini isteriz. Bu tür girişimler, ülkeye zarar vermek isteyen odaklara yardım ve kendi milletine düşmanlık etmekten başka bir sonuç çıkaramaz."

Tobb

Darbe girişimini tanımıyoruz.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"Ülkemize ve milletimize karşı girişilen bu darbe girişimini tanımıyoruz! Milletimizin iradesine ve demokrasimize vurulmuş bu hançeri kabul etmiyoruz. Halkın iradesiyle seçilmiş meşru hükümete karşı girişilen bu kanunsuz kalkışmanın karşısındayız. Türk milleti olarak her türlü darbe girişiminin karşısında olmalı, demokrasimizi savunmalıyız. Türk iş dünyası olarak devletimizin ve milletimizin yanındayız. Demokrasiden yanayız."

İto

İş alemi hükümetimizin yanında.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir devlet olduğunu hatırlatarak, "Türkiye demokrasisi büyük bir demokrasidir. Türkiye'yi seçilmiş bir hükümet yönetmektedir ve hiç kimsenin gücü seçilmiş bu hükümeti görevden almaya yetmeyecektir. Ülkeye, vatana sahip çıkma vaktidir. Ülkeye ve vatana ihanet edenler mutlaka hesap verecektir. İş alemi hükümetimizin yanında..." açıklamasını yaptı.
İso

Milli iradenin kazanacağına yürekten inanıyoruz.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise demokrasilerde milli iradeden daha üstün hiçbir gücün bulunamayacağını belirterek, "Bu akşam yaşananlar halkın iradesine karşı yapılmış gayrimeşru bir kalkışmadır. Demokrasimize sahip çıkma zamanıdır. Türk sanayicileri olarak, hür teşebbüs ve iş dünyası olarak demokrasimizin, seçilmiş hükümetimizin yanındayız, milli iradenin kazanacağına yürekten inanıyoruz." değerlendirmesini yaptı.

İsgid

Ülkenin yanında işimizin başındayız.

İstanbul Genç Girişimciler Derneği Başkanı Fırat Fidan'ın açıklaması şöyle: Dünyada ve gelişen piyasa ekonomilerinde hukukun üstünlüğü, demokratik kurum ve kuruluşlara olan bağlılık en önemli unsurların başında gelmektedir.
Demokrasiye yapılan her türlü müdahaleyi kabul edilemez olarak değerlendiriyoruz. Halkın iradesiyle seçilmiş meşru hükümete karşı yapılan bu girişimin karşısındayız.
15 Temmuz gecesi Türk milletinin ülkesine sahip çıkma sağduyusu ile tüm dünyaya verdiği demokrasi mesajı bir kez daha Türkiye’nin parçalanamaz bir bütün olduğunu göstermiştir. Türk iş dünyası ve genç girişimciler olarak ülkemizin yanında, işimizin başındayız. Bu elim olayda can veren şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Askon

Sivil iradenin devamı için kesin tavır sahibiyiz.
Anadolu Aslanları ve İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca artık hiçbir darbeye geçit verilmeyeceğini belirterek, "Millet kendisine, iradesine ve ülkesine sahip çıkacaktır. Bizler sivil toplum temsilcileri olarak sonuna kadar sivil iradenin devamı için kesin tavır sahibiyiz. Bu girişimleri kınıyor ve millet aleyhine hareketler olarak ilan ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Angikad

Demokrasi hepimizin.
Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği (ANGİKAD) Başkanı Yeşim Belli, Demokrasiye vurulacak her darbenin Türkiye’yi  geri götüreceğini söyledi. Belli, “Demokrasi hepimizin. Onu korumak, geliştirmek ortak hedefimiz. Bunun dışında onu sekteye uğratacak her anlayış, ortak düşmanımızdır” dedi.

Türkiye’nin modern dünya ile köprü kurmasında demokrasinin en önemli araç olduğunu kaydeden Belli,  yaptığı  yazılı açıklamada “Demokraside yaşayacağımız her sıkıntı bizi hedeflerimizden uzaklaştırır”  diye kaydetti. Belli açıklamasında, şunları kaydetti:

“Demokrasiye vurulacak her darbe Türkiye’yi  geri götürür.Demokrasi hepimizin. Onu korumak, geliştirmek ortak hedefimiz. Bunun dışında onu sekteye uğratacak her anlayış, ortak düşmanımızdır Türkiye’nin modern dünya ile köprü kurmasında demokrasi en önemli aracımızdır. Demokrasi de yaşayacağımız her sıkıntı bizi hedeflerimizden uzaklaştırır. Askeri bir darbe bugüne yakışmayan bir kavramdır. Türkiye’nin bu konudaki tepkisi nettir”

TMB

 Tek çözüm demokrasi ve sağduyu.

Türkiye Müteahhitler Birliğinden (TMB) yapılan açıklamada, demokrasiye karşı gerçekleştirilen darbe girişimi kınandı.TMB'den yapılan açıklamada, Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine tepki gösterilerek, tek çözümün, demokrasi ve sağduyu olduğu belirtildi. Demokrasiye karşı gerçekleştirilen darbe girişiminin şiddetle kınandığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçecek bu girişime, başta vatandaşlar olmak üzere, hükümet ve muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri, tüm medya, polis ve askeri ile toplumun tüm kesimlerinin hep birlikte ortak tepki vermesini büyük bir takdirle karşılıyoruz. Türkiye'nin en kısa zamanda bu zor günlerden birlik ve beraberlik içinde, daha da güçlenerek çıkacağından hiç şüphe duymuyoruz.

Tüm milletimizin refah ve huzur içerisinde yaşayacağı demokratik bir sistemin ülkemizde kalıcı olarak yerleşmesi hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Tüm vatandaşlarımızın birlik, beraberlik ve sağduyu içerisinde Cumhuriyete, demokratik değerlere sahip çıkmaya devam edeceğine güvenimiz tamdır."

Muhtarlar Birliği Derneği 

Muğla Muhtarlar Birliği Derneği Başkanı Şükrü Arık, 15 Temmuz’da ki başarısız darbe girişimi ile ilgili basın açıklaması yaparak darbe girişimini kınadı. Darbe girişimi ile ‘demokrasimize ve özgürlüğümüze kast edilmiştir’ diyen Şükrü Arık şunları söyledi:

“Bugüne kadar yaşanan darbelerden ders çıkaran ve büyük tecrübe sahibi olan halkımız, darbeye karşı direnme hakkını kullanmış, hiçbir siyasi ayrım gözetmeden meydanlara inmiş, demokrasiye ve Cumhuriyetimize sahip çıkmıştır. Gün demokrasiye her zamankinden fazla sahip çıkma günüdür. Ayrıca provokatörlere karşı toplumumuz her zaman olduğundan daha fazla dikkatli olmalıdır. Yerel yönetimlerin en önemli unsurları olan biz muhtarlar olarak her türlü darbe girişimine karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz Bu girişimde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve yaralılara acil şifalar dileriz. Her türlü demokrasi karşıtı hareketi şiddetle kınıyor, tüm halkımıza geçmiş olsun diliyoruz.”

Tüm sivil toplum örgütleri, sendikalar yaptıkları  açıklamalarda özetle  şu mesajlara yer verdiklerini görmekteyiz:

1-Cuntanın hain planlarının bozulduğunu,sivil iradenin devamı için kesin tavır sahibiyiz.

2-Demokrasi hiçbir müdahale kabul etmez.

3-Gün demokrasi ve milli iradeye sahip çıkma günüdür.

4-Demokrasi hepimizin. Onu korumak, geliştirmek ortak hedefimiz. Bunun dışında onu sekteye uğratacak her anlayış, ortak düşmanımızdır.

5-Milli iradenin kazanacağına yürekten inanıyoruz.

6-Ülkenin yanında işimizin başındayız.

7-Ülkemizin bu kalkışmadan daha güçlenerek çıkacağına inancımız tamdır.
8-Türkiye Cumhuriyeti devleti tüm kurum ve kuruluşları ile köklü maziye sahip bir devlettir.

9-Her türlü anti-demokratik girişim, şiddet ve baskının karşısındayız ve her koşul altında demokrasiyi, özgürlükleri, barışı ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz. 

10-Meclise atılan her bomba milli iradeye, milletin yüreğine atılmıştır.

11- İş alemi hükümetimizin yanında. Tek çözüm demokrasi ve sağduyu. Demokrasi hepimizin.

12-Gün demokrasiye her zamankinden fazla sahip çıkma günüdür.

müdahale kabul edilemez ve demokratik olmadan sosyal barış olamaz. Kalkışmayı halkımız önlemiştir.

13-Ülkemiz, halkımızın iradesi sayesinde bir uçurumun eşiğinden dönmüş; kazanan demokrasi olmuştur.

14-Seçimle gelmiş bir Hükümet dışında hiçbir iradeyi tanımıyoruz.

15-Ülkeye ve vatana ihanet edenler mutlaka hesap verecektir.

16- 15 Temmuz gecesi Türk milletinin ülkesine sahip çıkma sağduyusu ile tüm dünyaya verdiği demokrasi mesajı bir kez daha Türkiye’nin parçalanamaz bir bütün olduğunu göstermiştir. 

17-Tüm vatandaşlarımızın birlik, beraberlik ve sağduyu içerisinde Cumhuriyete, demokratik değerlere sahip çıkmaya devam edeceğine güvenimiz tamdır.

Halkın birbirini sevmesi ve birlikte hareket edebilmesi için bu güzellikleri devam ettirmeliyiz.

Vatan sözkonusuysa gerisi teferruattır.

 

KAYNAK:İNTERNET

 (Devam edecek)

 

 
Toplam blog
: 40
: 195
Kayıt tarihi
: 21.09.15
 
 

Üniversite mezunu olup,öğretmenlik yapmaktayım. Kitap okumayı ve yazı yazmayı seviyorum. Vatanımı..