Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '16

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

15 Temmuz darbe girişiminin, Psiko-Sosyal etkilerinden korunma...

15 Temmuz darbe girişiminin, Psiko-Sosyal etkilerinden korunma...
 

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN , PSİKO-SOSYAL ETKİLERİNDEN KORUNMA ...


Ülkemiz 15 Temmuzda, kurtuluş savaşından bu yana ilk defa böyle bir olay yaşadı. Kendi askerleri tarafından meclisi, kurumları bombalandı. Askeri, polisi, halkı öldürüldü. Dünya arenasında itibarını düşürmek için her türlü zalimlikler yapıldı. Bir yandan şehitler defnedilmekte bir yandan hukuki süreç yürütülmekte diğer yandan ise demokrasi ve ülkesine sahip çıkmak isteyen halkın nöbeti devam etmektedir. Bunlara rağmen insanlar günlük yaşamını sürdürmeye çalışmakta, bir yandan da mevcut olayların etkileriyle baş etmeye çalışmaktadır.  

Darbe girişimi insanlarda ciddi zihinsel ve duygusal etkiler yaratabilir. Böyle durumlarda zarar verenin içerden biri olması, çok güvenilenler tarafından yapılması, ruh sağlığı açısından olumsuz etkiyi arttırmaktadır. Hayal kırıklığı, güvensizlik, belirsizlik, geleceğe karşı umutsuzluk, kendini boşlukta hissetme, kendini yalnız ve savunmasız hissetme gibi  ağıların oluşmasına neden olmaktadır.

 Kendi ordusu tarafından vurulan bir halkın yaşayacağı ilk bilişsel sorunlar:

Kimseye güvenmemeliyim

Her an herkesten zarar görebilirim

Sürekli tetikte olmalıyım

Önemli olan mutlu olmam değil, güvende hissetmemdir,

Her an hayatımı kaybedebilirim.

Geleceği karanlık görüyorum

Acaba aileme bir şey olur mu?

Davranışsal sorunlar

Daha çok harcama yapmak ya da aşırı birikime yönelmek

Kendini güvende hissetmek için ani kararlar almak ( evlenme, taşınma, alım/satım)

Çalışmak isteğinin azalması

İştahın azalması

Gevşemek için alışveriş yapmak

Yeme bozukluğu ( rahatlamak için fazla yemek)

Kaygıdan kaçmak için uyuma isteğinde artış

Tüm belirtilerini yaşamasak da çoğu semptom bizi kısa zamanda keyifsiz, uzun sürerse ise depresif hale getirir. Ayrıca uzun süren anksiyete ( kaygı), depresyonun alt yapısını oluşturur.   Ruh-beden sağlığımızın daha fazla zarar görmemesi için bazı önlemler almalıyız.

Peki neler yapılabilir?

Öncelikle bilişsel düşüncelerimizi rasyonalize etmeliyiz. Bu olayların durumsal olduğunu, önemlerinin alındığını  zamanla da daha güvenli bir ortam sağlanacağını kendimize telkin etmeliyiz.

Bu durumun ilk defa olduğunu unutmamalıyız. İlk olduğu için de genellenmemesi ve sürekli olacağı anlamına gelmediğini bilmeliyiz.

Bir grubun yaptığı bir eylemi sisteme veya tüm orduya mal etmemeliyiz. Her zaman her toplulukta yanlış insanlar oldu ve olacaktır.

Devletin Aldığı önlemler takip edilmeli, gerekirse polis merkezinden bilgi alınmalıdır.

Acil durumlarda neler yapılacağı önceden planlanmalı, ev haklı ile konuşulmalı, kaygının azaltılması sağlanmalıdır.

 Sürekli tv veya radyodan aynı haberleri dinlememeliyiz. Sürekli aynı şeylere maruz kalmak, günlük hayata dönmeyi ve sağlıklı düşünmeyi engeller.

Üzüntümüzü bastırmamalıyız. Duygumuzu yaşamaya izin vermeli, çevremizde benzer duygu durumuna sahip insan(duygudaş)lar ile duygu ve düşünce alışverişi yapmalıyız.

Sosyal medyaya bu süreçte daha az girmeliyiz.

+18 li cinayet, şiddet veya saldırı görüntülerini mümkün olduğunca izlememeliyiz. ( merak etmeyi bastırmak için:  ne görmek istiyorum? Görsem ne olacak? Sorularını kendimize sorarak merak düşüncemizi yönetmeliyiz.

Tek tip bakış açılara ( sırf eleştiren- sırf savunan) kişilerden, profillerden ve sayfalardan uzak durmalıyız.

Şiddet içeren olaylardan uzak durmalısınız.

Kaygı yaratan zincir paylaşımlara dahil olmamalıyız  ( şuralarda patlama olacak-paylaş gibi)

Küfür, ötekileştirme, suçlama ve aşağılama içerikli yazı ve sayfalardan uzak durmalıyız.

Paylaşım yapan arkadaşlarınızı silemiyorsanız (takip etmeyi kaldırınız. Arkadaş olarak kalır ama paylaşımlarını görmezsiniz.

Darbe girişimi öncesi aktivite ve yaşamınıza mümkün olduğunca hızlı dönmeye çalışınız.

Spor, yürüyüş, sosyalleşme, nefes egezsizleri ve kişisel hobileri bu aralar daha sık yapınız.

Aile üyelerinizle ve kök ailenizle ilk 10 gün daha çok iletişim kurunuz. Sık sık sohbet ediniz. Birbirinize güven veriniz.

Çocuklarınızla daha çok zaman geçirin. Onları evde tek başına bırakmamaya çalışın.

Zamanında uyumaya çalışın. Uyumak için ilaç almayın. Eğer uyku bozukluğu yaşıyorsanız psikiyatrik destek alın.

Bu süreci daha sağlıklı, daha az olumsuz etkilenerek atlatılması için sürecin  genelleştirilmeden, tüm yaşama mal edilmeden yorumlanması gerekir. Mümkün olduğunca en kısa zamanda normal hayata dönmeliyiz. Diğer yandan da diğer insanlara yardım etmeli, ortak duygu veren etkinliklere katılmalıyız.

 

Serhat Yabancı

 

Takip için:

 www.serhatyabanci.com

www.twitter.com/serhatyabanci

www.facebook.com/serhatyabanci

www.instagram.com/serhatyabanci

 

 
Toplam blog
: 98
: 406
Kayıt tarihi
: 10.01.11
 
 

SERHAT YABANCI Yazar Aile Evlilik Terapist 1.Kitabım : UNUTMAK MI AFFETMEK Mİ 2.Kitab..