Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

2010 Yılında Birden Fazla İsverenden Alınan Ücretlerin Vergilendirilmesi

2010 Yılında Birden Fazla İsverenden Alınan Ücretlerin Vergilendirilmesi
 

Gelir Vergisi Kanunumuzun 86’ncı maddesine göre tek isverenden alınan ve tevkifata (gelir vergisi kesintisine) tabi tutulmus ücretlerin ayrıca yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilmesi söz konusu değildir. 

Ancak stopaj yoluyla vergilendirilmeyen ücretler de var. Yurtdışındaki işverenden ya da istisna kapsamında olmayan yabancı elçilik ve konsolosluktan alınan ücretler gibi. İşte stopaj yoluyla vergilendirilmemiş olan bu ücretlerin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekiyor. 

Birden fazla isverenden alınan ücretlerde ise durum farklıdır. 

Tek işverenden alınmış ve stopaj yoluyla vergilendirilmiş ücret gelirlerinin beyan edilmesi gerekmezken, birden fazla işverenden kesintisi yoluyla vergilendirilmiş ücret alan ve birden sonraki işverenlerden aldığı ücret toplamı 22 bin TL'yi aşanların da ücret gelirlerini beyan etmeleri gerekiyor. 

BİRDEN FAZLA İŞVERENDEN ÜCRET ALANLAR 

Birden fazla işverenden ücret alanlar, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı 2010 yılında 22 bin TL'yi aşıyorsa, birinci işverenden alınan da dahil olmak üzere tüm ücretlerini yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edip, ilave vergi ödeyecekler. Birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının 22 bin TL'yi aşmaması halinde, kesinti yoluyla vergilendirilmiş olan ücretler beyan edilmeyecek. 

Birden fazla işverenden ücret geliri elde edilmesi halinde 22 bin TL'lik sınırın aşılıp aşılmadığı belirlenirken, dikkate alınmayacak ilk işverenden alınan ücretin nasıl belirleneceği önemli. Bu konuda ücret tutarı ya da çalışma süresi gibi ölçütler dikkate alınmıyor; birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından belirleniyor. 

Örneğin, İki işyerinde aynı anda ssklı görünerek çalışan bir kişi çalışması karşılığında 2010 yılında bir işyerinden 27 bin TL, diğer işyerinden de 14 bin TL ücret geliri elde etmiştir. Burada 22 bin TL'lik sınırın aşılıp aşılmadığının hesabında 'birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı' ücretli tarafından serbestçe belirlenecek. 

Ücretli 27 bin TL ücret aldığı işvereni birinci işveren olarak belirleyip, diğer işverenden aldığı ücret (14 bin TL), 22 bin TL'lik beyan sınırını aşmadığı için beyanname vermesi gerekmeyecek. 

Elçilik ve konsolosluk çalışanlar ile Ücretini Yurtdışındak işverenden alanlarda durum 

Gelir Vergisi Kanunu'nun 15'inci maddesine göre, devletlerin Türkiye'de bulunan elçi, maslahatgüzar ve konsolosları (Fahri konsoloslar hariç) ile elçilik ve konsolosluklara mensup olan ve o memleketin uyrukluğunda bulunan memurları, Türkiye'de resmi bir göreve memur edilenler bu sıfatlarından dolayı ve karşılıklı olmak şartıyla Gelir Vergisi'nden muaftırlar. 

Muafiyetin temel şartı, karşılıklılık bulunmasıdır.. Bir devlet Türkiye'nin o ülkedeki elçilik ve konsolosluklarında çalışan elçi, maslahatgüzar, konsolos ve Türk uyruklu görevlilere vergi muafiyeti tanımıyorsa, o devletin Türkiye'deki temsilci ve görevlileri de bu muafiyetten yararlanamaz. Bu takdirde ilgililer yıllık beyan esasında gelir vergisine tabi olurlar (GVK 95'inci madde). Gelirleri sadece Türkiye'deki hizmet faaliyetleri karşılığı bağlı oldukları devletten aldıkları ücretten de ibaret olsa, GVK'nın 95'inci madde 1 nolu bent hükmüne göre yıllık beyanname vermek gerekir. 

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 95. maddesinde; 

Aşağıda yazılı hizmet erbabının ücretleri hakkında vergi tevkif usulü cari olmaz: 

1. Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı 

2. 16'ncı maddede yazılı istisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri için gelir vergisi kesintisi yapılmaması gerekmektedir. 

Elçilik ve konsolosluklarda oldugu gibi ücretini yurtdışından alanlar içinde gelir vergisi kesintisi yapılmaz. 

Yabancı ülkelerde bulunan işverenlerden alınan ücretlerin yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekiyor. Ancak kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellef işverenlerin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödemiş oldukları ücretler gelir vergisinden istisna olup, beyan edilmesi gerekmiyor. 

ÜCRETİN VERGİSİ NASIL HESAPLANACAK 

- Yıl içinde elde edilen ücret gelirlerinin tamamı beyannameye dahil edilecek. 

- Yıl içinde kesilen sosyal sigorta ve işsizlik sigortası primi işçi payı indirilecek. 

- Varsa diğer indirimler (sakatlık indirimi, şahıs sigorta primi ve bireysel emeklilik katkı payı vb) yapılacak. 

- Kalan tutar üzerinden gelir vergisi hesaplanacak. 

- Ücreti yıl içinde kesinti yoluyla vergilendirilmiş olanların, yıl içinde kesilen gelir vergisinin asgari geçim indirimi mahsup edilmeden önceki tutarı, hesaplanan vergiden mahsup edilecek. 

- Ücreti yıl içinde kesinti yoluyla vergilendirilmemiş olanların ise asgari geçim indirimi tutarı, hesaplanan vergiden mahsup edilecek. 

- Kalan tutar, ücretli tarafından biri mart, diğeri temmuz aylarında iki taksitte ödenecek. 

ÜCRET GELİRİNDEN YAPILACAK İNDİRİMLER 

Ücretlerin vergilendirilmesinde vergi, ücretin safi tutarı üzerinden hesaplanıyor. Ücretin safi tutarı, bazı indirimlerin yapılmasından sonra kalan tutar olup, bu indirimler; 

- Emekli aidatı ve sosyal sigorta primleri,  

- Sosyal güvenlik destek primi,  

- Borçlanma (askerlik vb.) primleri,  

- OYAK ve benzeri kamu kurumlarınca yapılan yasal kesintiler,  

- Şahıs sigorta primleri (ücretin yüzde 5'ini aşmamak üzere) 

- Bireysel emeklilik katkı payları (ücretin yüzde 10'unu aşmamak üzere),  

- Sendikalara ödenen aidat,  

- Sakatlık indirimidir. 

ENGELLİ ÜCRETLİLERDE SAKATLIK İNDİRİMİ 

Engelli ücretlilere, 'asgari geçim indirimi'nin yanı sıra, 'sakatlık indirimi' adı altında ilave bir vergi kolaylığı sağlanıyor 2010 yılı ücret gelirleri için 273 Seri nolu Gelir vergisi Tebliğine istinaden ; 

- Birinci derece engellilere 680 TL,  

- İkinci derece engellilere 330 TL,  

- Üçüncü derece engellilere 160 TL,  

Aylık sakatlık indirimi uygulanacak. 

Ücret gelirini yıllık beyanname ile beyan eden ve bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan ücretliler de sakatlık indiriminden yararlanabilecekler. 

Çalışma gücünün asgari; yüzde 80'ini kaybetmiş olanlar birinci derece, yüzde 60'ını kaybetmiş olanlar ikinci derece, yüzde 40'ını kaybetmiş olanlar üçüncü derece engelli sayılıyor. 

Ücret gelirini beyan edenlerde AGİ uygulaması 

ASGARİ geçim indirimi (AGİ), vergi kesintisi yapılmadığı için ücretini yıllık beyanname ile beyan edenlere uygulanacak. 

Ücretlerinden vergi kesintisi yapılmayan, bu nedenle ücretlerini yıllık beyanname ile beyan etmek zorunda olan ücretlilerde AGİ, beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilmek suretiyle gerçekleştirilecek. Başka bir anlatımla, önce beyanname üzerinden vergi hesaplanacak, sonra AGİ tutarı hesaplanan vergiden mahsup edilecek. Böylece yıllık beyanname ile bildirilen ücret geliri üzerinden hesaplanan vergiden, asgari geçim indirimi tutarı mahsup edilerek indirim tutarı ücretliye yansıtılmış olacak. 

AGİ uygulaması esas olarak işverenler aracılığıyla gerçekleştirildiğinden, vergi kesintisine tabi tutulmuş ücretlerini beyan eden ücretliler, beyannamelerinde AGİ uygulamasına ilişkin olarak herhangi bir işlem yapmayacaklar. Beyan ettikleri ücret geliri üzerinden hesaplanan vergiden, yıl içinde ücretlerinden kesilen verginin AGİ mahsup edilmeden önceki tutarını mahsup edecekler. 

ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ NASIL HESAPLANACAK 

Asgari geçim indiriminden yararlanmak isteyen ücretli 265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği (4.12.2007 tarih ve 26720 sayılı R. Gazete'de yayımlanmıştır) ekinde yer alan 'Aile Durum Bildirimi'ni (Ek: 1) doldurarak yıllık beyannameye ekleyecekler. 

Asgari geçim indirimi hesaplanırken 2010 yılı başında 16 yaşından büyükler için 729 TL olarak belirlenen aylık asgari ücret tutarı, yıllık 8.748 TL olarak dikkate alınacak. 

Yıllık asgari ücretin brüt tutarının; 

- Ücretlinin kendisi için yüzde 50'si,  

- Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş için yüzde 10'u,  

- Birinci ve ikinci çocuk için ayrı ayrı yüzde 7, 5'i,  

- Üçüncü çocuktan itibaren de her bir çocuk için yüzde 5'i,  

esas alınarak 'asgari geçim indirimine esas tutar' belirlenecek. Asgari geçim indirimine esas tutarın yüzde 15'i, yıllık asgari geçim indirimi tutarı olacak. 

ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ UYGULAMASINDA İNCE NOKTALAR 

- Emekli maaşı alan eş, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş kabul edilecek. 

- Eşlerden her ikisinin de ücretli olarak çalışması halinde çocuklar yalnızca sosyal güvenlik yönünden tabi oldukları eşin bildirimine dahil edilecek. 

- Boşanmış olan eşlerin asgari geçim indirimi hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınacak. 

Yıldırım ERCAN 

 
Toplam blog
: 19
: 5839
Kayıt tarihi
: 18.11.10
 
 

1979 İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Malatya'da yaptım. 1996 yılında muhasebe işine..