22 Ağustos doğumlu, “aslan” lara ve Öner Samanlı’ya armağan olsun…

Birçoğumuz kocamızı başka kadınlardan kıskanırız…

Bir çoğumuz karılarımızı başka adamlardan…

KOCAMIN KISKANMADIĞI TEK ADAM…

Son günlerde kimi yazım alanlarında değişik değişik yazılar görmekteyim onun hakkında.

Öğretim Görevlisi bir dostum, googleye “öner samanlı” yazınca 50 bine yakın sonuçla karşılaştım. Fakat http://www.kimkimdir.com/ sitesine girince onu göremedim. (Bu benim değil onların cahilliği)

Örneğin; google aramada, “öner samanlı” yazınca nice alemi cihanı saliminin üzerinde de, neden, kim kimdir de, yok dediğinde, şaşırdım ve anlamadım.

Kim kimdir demişim…

O kimdir, yani kim kimdir…?

Üf karışık şeyler yahu…

Hahhhhhh.

Hahhhh.

Haaaaa.

Bana ne değil mi, kim kimmiş.

Bana ne kimin eli kimin cebindeymiş..

Bana ne Gönül Yazar ne yazmamış…

Bana ne, Hakkı neden Bulut’muş…

Bana ne, “Düriye’nin güğümleri kalaylı mı değil mi..?”

Bana ne, Haydar Hocanın dümeni…

Ya sahi,

Bu manda nasıl bir mandaymış sanki kuş gibi…

Şeyini n’apmış da oraya çıkmış…

Yani nasıl yuva yapmış söğüt dalına…

Söğüt dalı keskindir…

Batmamış mı oralarına buralarına…

Hahhhhh.

Hahhhhhhhhhhh.

Haaaaaaaaaaaa.

…

…

Ay adam “Bastım da kırıldı iğdenin dalı diyor”

Bizim manda söğüt dalına yuva yapıyor…

Belki bu türkü sözünü yazan, mandal demiş olmasın…

Ama mandalda can yok…

Karma karışık.

Ayyyy,

Canım çekti…

Bol sarımsaklı hıyarlı cacık…

Hahhhhh.

Hahhhhhh.

Haaaaaa….

Söğüt dalına yuva yapmış olur mu canııııııım.

Söğüt dalından bir yuva yapmıştır.

Bizim insanımız kulaktan kulağa derken, türkü o gülünç son hallerini almıştır…

(Yani-M;) “Manda yuva yapmış söğüt dalına” olmuştur.

24 AĞUSTOS 2010 GÜNÜ, E-POSTAMA ŞÖYLE BİR MESAJ GELMİŞ.

“Semra Kardeş,

Gözlerimiz, 22 Ağustosta seni ve eşini aradı.

Dostlarla bir güzel eğlendik, Gölbaşı’nda…(Restoran ismini reklam olmasın diye sildim)

Yaş günümdü…

Keşke sizde olsaydınız…

Ama duydum ki sonradan, İspanya’da imişsiniz.

YİNE GİTTİN DEĞİL Mİ, SENİN ŞU “BANADORA FESTİVALİNE”

(Arkadaşlar Banadora, Adana söylemidir, domates yani)

Ne zaman büyüyeceğim bilmiyorum ama, kazık gibi adam da olamadık biliyor musun..?

Gelen eğdi…

Giden eğdi bu sert görünen yüreğimizi…

Eğildik, büzüldük, (d)üzüldük….

Kahırlıyım bu 22 Ağustos 2010 günü…

Bu karılar beni niye bırakıyor yahu…

Hadi buna kadar çapkındık…

Vallahi ehl-i kerem olduk ama, buda çıktı uç uç böceği…

….

….

YALANA BAK…

YALANA BAK…

Nihâvent makamında, Sofyân usulünden bir şarkıdır.

Hem sözleri hem bestesi, Zekâi Tunca Üstadımıza ait, güzel ötesi bir şarkı, vallahi…

“ZEKAİ TUNCA” HOCAMIN AĞZINA DİLİNE, ELİNE SAĞLIK OLSUN….

Sanki kendime bir yaş günü hediyesi gibi, dinledikçe dinledim…

Sen ve kocanda (eşinde demek istemiş) olsaydı, neşemiz de yerine gelirdi, kahkahalarınızla…

Allah sizlere de uzun ömür ve kocanla (eşinde demek istemiş dediğim gibi) bir ömür boyu mutluluklar versin.

Hepimiz şu yazını merakla bekliyoruz…..

N’oldu hala yazmamış diyor arkadaşlar…

“Dişi Sineğe Tecavüze Kalkan Öküz, Erkek Sinek Tarafından Sokularak Nasıl Öldürüldü”

Bu yazın çıkınca mutlaka okumalıyım…

Sevgiler… Selamlar…

Öner Hoca…”

“ÖNER HOCA” KİMİ ZAMAN BİLGESİN, KİMİ ZAMAN ÇOCUK

Madrid’de Türkçe yayın akışı da olan bir radyo istasyonunu dinliyordum

Birden BBC İngilizce - Türkçe akışına geçti.

Tamı tamına şok olduk dinlediklerimle…

Olabilir de bu kadar illaki (ilahi) tesadüf olur mu, oluyormuş işte…

Türkiye’den, Londra’da yapılan Uluslarası Tüketiciler Konferansına, 'TÜKORDER' Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Başkanı Öner Samanlı, imzalı gelen bildiri de, “Türk halkı, tüketici olarak mağdur olduğunda haklarını aramakta pasif kalıyorsa bunun suçlusu bizleriz, demek ki yeterli bilincin verilmesinde köprü vazifemizi yeterince yapamamışız, o halde daha fazla manevi vatandaş özveri desteğine, daha fazla devlet maddi desteğine ihtiyacımız var…”

PROGRAMDA GEÇEN HABERLERDEKİ İSİMLERİ, PROGRAM YAPIMCISI DAHA SONRA İNGİLİZCE “BİYOGRAFİK” OLARAK DA TANITIYOR…

Bildiğimiz üzere, biyografi denilince, siyaset, edebiyat, spor, sanat, tarih ve nice alanlarda başarı göstermiş kişilerin yaşamının anlatıldığı kısa veya uzun metinleri anlıyoruz….

Genel Başkanı, ÖNER SAMANLI'ya neden 'MESNEVÜL RAHİM' Unvanı verildi.

FETULLAH GÜLEN'in yeni gözdesi mi...

Yıllar önce, tanklarını gezdirerek askerin gövde gösterisi yaptığı, Sincan Fatih Meydanı’nda, CHP ye ve MHP’ye 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu öncesinde, sanki AKP’nin değil de,

Ana Muhalefetin Genel Başkanıymış gibisinden, Bağımsız ve yürekli bir şekilde Türk seçmenine Recep Tayyip Erdoğan seslenirken,

O gazetecilerin bu konuda ne düşündüğünü sormalarına, “ evet haklıdır ve doğru yapmaktadır” diyor…. Diğer taraftan da, http://www.ataturksitesi.com/ editörü olarak, laiklik karşıtı eylemlerde, AKP ve liderini çok sert dilde eleştiriyor…

Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 1.nci Devlet Başkanı mı olacak yazısını yazıyor.

Avrupa Basınında, AKP'nin, R.Tayyip ERDOĞAN 'dan sonraki, AKP Genel Başkanı selefi, Öner Samanlı' mı..."TÜKORDER" Genel Başkanlığından, AKP Genel Başkanlığı’na doğru kararlı adımlarla mı geliyor…

Allah, Allah bu haberlerin muhatabı bizim “Öner Hoca” mı..?

Yoksa hani vardı ya bir zamanlar ahkam kesen anti laik suçlu bulunan zat, “Cüppeli Ahmet Hoca”

Onla bunun alakası ne..?

Ya ben yanlış tercüme ediyorum herhalde…

Yahut da Robertli olmamız bahane…

O yayındaki herif haberleri birbirine karıştırmış olsa gerek…

AKLIMA ESKİDEN YAŞADIĞIM GERÇEK BİR OLAY GELDİ

Gazeteciliğim ilk yıllarıydı. “Selim Sırrı Tarcan” diye bilinen spor salonunda “Uluslarası Güreş Müsabakaları”nı izlemek ve haber yapmak üzere, Yazı İşleri Müdürünce görevlendirildim.

Şimdi bizim Türk güreşçi, ani bir hareketle, yabancı güreşçinin ardına geçip altına aldığını yere yüzüstü yatırıp da, kardeş kardeş mayo tesadüfünde bulununca, salon yıkılıyor…

Bastır, bastır, haydi bastır…

Millet bir alkış bir alkış, bastır, bastır, haydi bastırlarda, salon tir tir titriyor…

Üç beş resim çektim, eski filmli makinelerden biri var elimde. Müsabakaya katılanların da listesini aldım ve döndüm gazeteye…

Allah Allah yine saptırdık mevzuuyu…

“Türk Güreşçiler, Alman, İngiliz, Fransız, Yunan demediler, yıktıklarının ardına geçtiler” başlığını daktilomda büyük harfleri ile döşendim…

Pardon haklısınız…

Bu yazının sırası sonra olmalı…

Önce….

“Dişi Sineğe Tecavüze Kalkan Öküz, Erkek Sinek Tarafından Sokularak Nasıl Öldürüldü” yazımı yazayım, bunu daha sonrasında…

Neyse biz dönelim,

AMAN HA, DÖNE DÖNE, DÖNEK OLMAYIN..!

Bana ne kim kimmiş, kimin elinde cebiymiş, pardon cebinde eliymiş…

Hahhhhhhhhh.

Hahhhhhhhhh.

Haaaaaaaaa…..

HAKİKATEN MÜKEMMEL ÖTESİ GÜZELLİKTE BİR ŞARKI

Öner Hocanın o mesajı sonrası kaç kez dinledik.

Eşim Öner Hoca’yı hiç kıskanmamıştır.

Bir gün sordum,

-Sen neden Öner Hoca’yla yıllardır samimiyetimizden işkillenmiyorsun…!

Yanıt verdi;

- Sana ne diyor; Semra Kardeş, bu bir…

- Beraber rakı kadehlerimizi kaldırdığımızda ne diyor: “Rakıya, balığa, rokaya daha önemlisi kardeşliğimize” bu iki…

- Adam çapkın değil, adını öyle çıkartmış olabilirler. “Kancık it kuyruk sallamazsa erkek it oralı olmaz” şimdi sözüm meclisimizden dışarı bu üç…

- Öner Hoca, karizmatik adam, Allah var benden de yakışıklı, amma velakin az bulunan adamlardan… Beraber fizana gitseniz, ne ondan kuşkulanırım, ne senden endişe duyarım, sende harbi kadınsın vesselam, bu da dört…

- Amma benim son kararım nedir biliyor musun.? Beraber rakı kadehlerimizi kaldırdığımızda ne diyoruz bizler: “Rakıya, balığa, rokaya daha önemlisi kardeşliğimize” buda beş… Gerisi hikaye geç…

Dün akşam canım kocişim…

Bana Zekâi Tunca’nın içerisinde, “Yalana Bak” olan albümünü getirmiş, tabiî ki yine yıllardır her hafta aksatmadan getirip masamıza koyduğu hepsi pembe, ikisi kırmızı olan güllerimizle birlikte…

BİZİM İYİ Kİ ÇOCUKLARIMIZ OLMADI, İŞTE BU NEDENLE İHANET ETMEDİK SEVGİMİZE SEVGİMİZE, CANIM FEDA OLSUN ONA...

Bilmiyorum kaç kez dinledim o şarkıyı bilmiyorum…

Kulaklarınız çınlasın, Allah sağlıklı, nice sağlıklı yıllar versin size…

“Altıncı Yaşınızda” inşallah birlikte olmak ve “Rakıya, balığa, rokaya daha önemlisi kardeşliğimize” demek üzere.

Selamınız olsun be Öner Hocam;

O şarkının sözleri, doğru yaşamınızdan sizi üzen yalancı avcılara…

Saygılarımla..

TÜKETİCİ KÖŞESİNDE

“SEMRA ABLANIZ”

E-BİLGİ İÇİN: bizebilgi@hotmail.com

DİPÇİK NOT:

YALANA BAK

Makâm : Nihâvent
Usûl : Sofyân
Güftekâr - Bestekâr : Zekâi Tunca

Bir bardakta bin fırtına… / Benim için ölene bak…/ Ölürüm varmaz farkına… Seviyormuş, yalana bak…

….

….

Çok sevdin ha, yalana bak../ Kıskandın ha, yalana bak…/ Tek bendim ha, yalana bak…

Bir gün ayrı kalamazken../ Bensiz nefes alamazken…/ Artık düştü gönül masken…/ Beni bırak, yoluna bak

Çok sevdin ha, yalana bak…/ Kıskandın ha, yalana bak…./Tek bendim ha, yalana bak

Öncül Özürüm: Şarkıyı dinleyerek not aldım umarım eksik/yanlış yazım aktarım hatam olmamıştır.

ÖNEMLİ DİPNOT BİLGİSİ:

Tüketici Köşesinde, “Semra Ablanız” Milliyet Blog sayfalarımdaki yazı ve resimlerimi,

İsmim, Soy İsmim ve yazının Kaynak linkinin gösterilmesi suretiyle alabilirsiniz.

Yazılarımın tüm telif hakları, “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi’ne aittir.