Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '09

 
Kategori
Şiir
 

24 Kasım Öğretmenler Günü

24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. Bu güzel bir olgudur. Başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRk''ün bir sözü ile giriş yapmak istiyorum: Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır." diye vurgulamıştır. Anneler günü var, şehitler gaziler günü var yaşlılar günü var, Sağlıkçılar ve Hemşireler günü var, Denizciler günü, Havacılar günü var, Kadınlar günü var, babalar günü var. Peki öğretmenler günü neden olmasın. Kendisini rahmetle anıyorum eski Milli Eğitim Bakanlarımızdan Sayın Hasan Sağlam Bey çıkardığı bir yönetmelikle, TBMM'nin desteklediği bir kanunla 24 Kasım Öğretmenler Gününü çıkarıp kutlamamıza önderlik ettiler. Yanılmıyorsam bu günü 12 Eylül 1981'den bu yana bu öğretmenler günü kutlanıyor. İyi oluyor, hoş oluyor. Mesleğe yeni giren öğretmenler ant içerek bu mesleğe ilk adımlarını atıyorlar, Emekliye ayrılanları da bir plaketle "haydi git güle güle, iyi dinlen, artık başının çaresine bak" diyorlar. Geçmişte her il de veya her ilçede başarılı öğretmenlere "Yılın Öğretmeni " unvanı veriliyordu.Sonradan bu da kaldırıldı.

Ben bir öğretmen olarak bunların hepsini yaşadım. 1965 yılndan 1995 yazına ( Temmuz 1995 ) kadar Anadolu'nun kuş uçmaz, kervan geçmez dağ köylerinde Ulu Önder Gazi M.Kemal Atatürk'ün izinde yürüdüm, öğrencilerime vatan sevgisini, millet sevgisini, ana, baba sevgisini vermeye çalıştım. Öğretmenliğimin yanı sıra Türk edebiyatı coğrafyasında birşeyler üretmeye çaba gösterdim. Bugüne değin, şiir, deneme, halk edebiyatı, Halk bilimi( folklor), araştırma, biyoğrafi gibi alanda 18 kitaba imza attım. Yazmak yaşamaktır dedim. Söz uçar, yazı kalır inanıcı içinde birşeyler üretmeye çaba gösterdim. Köylerde kaldığım günlerde özellikle güneydoğuda halkımın, köylümün yanında oldum. Onlarla güldüm, onlarla ağladım. Kaymakamlarla, valilerle bir araya gelip kan davaları üzerinde durdum. Birkaç köyde barış konusunda önderlik ettim, çaba gösterdim. öğrencilerimin liselere , yüksek okullara güven içinde gitmelerine yardımcı oldum. Örneğin 1968- 1973 yılları arasında Mardin ili, Kızıltepe ilçesindeki dağ köylerinde öğretmenlik yaptığım yıllarda dönemin Mardin Valisi Sayın Celal Kayacan ile yörenin ileri gelenleriyle "Örnekler ve Arslanlar" Aşiretleri arasında sürüp giden bir kan davasını barışla sonuçlandırdım. Bu barış hala devam ediyor. Öğretmenliğim boyunca bu benim unutmadığım en önemli olaylardan ve anılarımdan biridir.

Öğretmen köyde sadece ABC. peşinde koşan biri değildir. Öğretmen köyün bütün sorunlarıyla bütünleşen aydın bir kişidir. Ben bir öğdretmen olarak bunu yapmaya çaba ile uğraş verdim, Köylü halkından hiç bir zaman uzak durmadım.Her zaman onlarla birlikte aydınlanma yolunda çaba gösterdim. Acıları, sevinçleri birlikte yaşadım.

Bir başka anımdan da sırası gelmişken söz etmek istiyorum. Belki genç öğretmenlerimize örnek olur diye buraya alıyorum. Okulumun bütün camları kırıktı, odunum yok, sobam yok, köy zaten fakirdi. Tarla yok, tapan yok. Geçimleri çok zordu. öğrencilerimin hali perişandı. Mardin'deki Zırlı Tugayı'na gittim. Adı geçen Zırlı Tugayı şimdiki Mardin Yatılı Bölge İlköğretim okulu'nun hemen yanındadır.Birde karşısında Mardin Kız İlk öğretmen Okulu vardı. O zaman Tugay Komutanı yarbay Sayın Nihat Ogan Bey vardı. Kendisiyle tanıştım. Okulun durumunu anlattım, onları köyüme davet ettim. Tugay komutanı Sayın Nihat Ogan Bey, beni çok iyi karşıladı, "bu güne kadar okulları için, hiç bir öğretmen ziyaretime gelen olmadı" dedi. Hemen ilgilendi, yanıma görevli bir astsubay verdi, okuluma kadar geldiler. İhtiyaçlarımı tesbit ettiler, okulun bütün camlarını taktılar. Okulu baştan başa badana ettiler, , kapıları, pencereleri onarıp boyadılar.Kırık, dökük sıraları, masaları tamir ettiler, okulumda bulunan 70 öğrenciye önlük, yaka, çizme, pantolon, ayakkabı v.s. aldılar, Haftanın belli günlerinde köyüme okuluma doktor gönderip köyü, kadın, erkek, çoluk çocuk ve öğrencilerimi baştan başa muayene ettiler.İlaç ve ilkyardım sağlık malzemesini verdiler. Okula odun ve kömür gönderdiler. Yine öğrenciler için çanta, kırtasiye, harita, bayrak, gönye, Çeşitli atlas ve haritalar, pergel, yer küresi gibi ders araçlarını alıp armağan ettiler. Daha doğrusu okulumu KARDEŞ OKUL seçtiler. Bu yardımlar iki yıl devam etti. Ben köyden ayrıldım, Sayın yarbay Nihat Ogan bey de mesleği konusunda bir seminer ile ilgili o yıl Amerika'ya gittiler. Bir daha da görüşmek kısmet olmadı. Sayın Nihat Ogan bey Amlerika'da iken, birkaç fotoğraf bana göndermişlerdi. Çok değerli bir komutandı. Vefalı bir insandı. Örnek bir askerdi. Şimdi yaşıyorsa kendilerine sağlıklı günler diliyorum. Vefat etmişlerse, Allah'tan rahmet diliyorum. O'nu her zaman saygıyla anacağım. Bu anımı hiç bir zaman unutmayacağım. Köyümün adı Sancarlı köyü idi. Kızıltepe'ye 20 km kadar uzaklıkta idi. Buradan köylülerime, ve öğrencilerime selam ve sevgiler gönderiyorum. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutluyor, selam ve saygılar sunuyorum. Aramızdan ayrılanları da rahmetle anıyor, mesleye yeni girdeinlere de sağlık ve başarılar diliyorum. Sözlerimi o günlerin anısına yazdığım bir şiirimden bir iki dörtlükle son vermek istiyorum:

Işıl ışıl gözlerine

Acı tatlı sözlerine

Ap aydınlık özlerine

Hayram olam öğretmenim.

A'dan Ze'ye tek başına

Güzel ahlak savaşına

Katıksız olan aşına

Ayran olam öğretmenim.

Alev alev, ışık ışık

İlim, irfanla karışık

Dostla, düşmanla barışık

Sevgi sana öğretmenim.

Güneyin uzak köyünden

Küçüğünden, büğüyünden

Ahmetlerden, Zeyneplerden

Selam sana öğretmenim

Şiir şiir, türkü türkü

Ve yetmiş iki milyon TÜRKÜ

Önder ettik ATATÜRK 'Ü

Binler yaşa öğretmenim

Sen çok yaşa öğretmenim.., .(1)

1 ) Harran'da Atatürk Çiçeği / Şiirler, İzmir 1986. s.23.

Abdülkadir GÜLER

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..