Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '12

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü"

31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü"
 

KENDİ KENDİNİN CANAVARI OLMA..!


Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK), "31 Mayıs Sigarasız Bir Dünya Günü" dolayısıyla, Türkiye'de tütün endüstrisinin müdahalelerinin izlenmesi, kamuoyuyla paylaşılması ve önlenmesine yönelik yeni bir kampanya başlatıyor.

SSUK'tan yapılan açıklamaya göre, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen ve her yıl 31 Mayıs'ta kutlanan "Sigarasız Bir Dünya Günü", bu yıl yine dünyada ve Türkiye'de tütün kontrolüne ilişkin halk sağlığı politikalarının geliştirilmesi alanında çalışan kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının önderliğinde 31 Mayıs günü kutlanacak.

Sağlık Bakanlığınca yapılan yazılı açıklamada, sigaradan hem aktif hem pasif içici olarak uzak durun denildi.

Türkiye'de yaklaşık 2 milyon koroner kalp hastasından yılda 130 bininin hayatını kaybettiğine işaret edilen açıklamada, bu ölümlerin ana risk faktörünün sigara olduğu belirtildi. Açıklamada şu bilgilere yer verildi:

Sigara hem siz hem de pasif içici konumundaki çocuklarınız için öldürücü bir tehlikedir. Siz bu satırları okurken, dünyada 5 kişi daha sigara nedeniyle hayatını kaybetti.

Sigara dumanının içerdiği karbonmonoksit kan dolaşımına girerek pıhtılaşmaya yol açmakta ve atardamarların iç duvarlarına zarar vererek kalp krizlerine neden olmakta.

Koroner kalp hastalıklarından ve bu hastalıkların yol açtığı ölümlerden korunmak için atılacak ilk adım, sigara ve dumanından uzak durmaktır. Sigara dumanı; katran, karbon monoksit ve nikotine ek olarak, amonyak, arsenik, hidrojen siyanür, formaldehid ve metan gibi son derece zehirli olan 4 binden fazla kimyasal madde içeriyor. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, dünyada her on üç saniyede bir kişi sigara yüzünden hayatını kaybediyor.

SAVUNMA SİSTEMİ ÇÖKÜYOR:

Açıklamada, sigara ve alkol kullanımının, insan vücudunun savunma sistemini çökerterek sayısız hastalık ve ölümlere zemin hazırladığına işaret edilerek, şu görüşlere yer verildi;

Sigara; akciğer, ağız boşluğu, yemek borusu, boyun, pankreas, mesane, böbrek, mide ve kan kanserine yol açıyor. Sigara ayrıca; peptik ülser, kronik bronşit, felç, astım, reflü, erken menopoz, diş eti iltihabı, kemik erimesi ve katarakt hastalıklarına zemin hazırlarken, hamilelerde erken doğum ve düşük doğum ağırlığı risklerini de beraberinde getiriyor.

Sigara kullanan hamile bayanların bebekleri fiziksel ve zihinsel özür riskiyle karşı karşıya iken, sigara içen annelerin sütlerinde bulunan dioxin maddesi ise öldürücü etkiye sahip bir zehir olarak dikkat çekiyor. Sigara içmeyi bir kez deneyen her dört kişiden üçü sigara tiryakisi oluyor.

Sigaraya karşı savaş, kanser hastalıklarının yüzde 40'ını yok ediyor. Sigara içmeyen akciğer kanserli hastaların yüzde 33'ünün sigara içen bir kişiyle birlikte yaşadığı ve bu kişilerde görülen akciğer kanserinin nedeninin; çocukluk çağı veya erişkin dönemdeki pasif içicilik olduğu tespit edildi.

Açıklamada, sigaranın özellikle bebek ve çocukları çok olumsuz etkilediğine dikkat çekilerek, sigara dumanı, pasif içici durumundaki çocuklar için büyük sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Yapılan araştırmalar, çok az sigara dumanına maruz kalan bebek ve çocukların bile bundan son derece olumsuz etkilendiğini gösteriyor, görüşüne yer verildi.

Açıklamada, ülkemizde sigaranın özellikle genç nesil için büyük bir tehdit oluşturduğu vurgulanarak, arkadaş ve çevre baskısı, özenti, merak gibi birçok nedenden sigaraya başlayan milyonlarca çocuk ve gencin, sayısız hastalık ve ölüme uzanan bir yola girdikleri kaydedildi.

Sigaranın insan sağlığı üzerindeki öldürücü etkilerinin yanı sıra, ülke ekonomilerine verdiği zararların çok önemli boyutlara ulaştığı belirtilen açıklamada, Türkiye'nin sigaraya yılda ortalama 13 milyar dolar harcadığı ve harcanan bu parayla ülkenin sağlık sorunlarının önemli bir bölümüne çözüm bulunabileceği ifade edildi.

Ölenler Rakamlar Değil İnsanlardır!

Ülkemizde her yıl yaklaşık 130 bin kişi, dünyada 5 milyon kişi sigaraya bağlı hastalıklardan ölmektedir.

Sigara ve tütün ürünleri başta kanserler, kronik tıkayıcı akciğer hastalığı KOAH, kalp krizleri, felçler olmak üzere 20’nin üzerinde öldürücü hastalığa yol açmaktadır.

Sigara tüm kanser ölümlerinin üçte birinden sorumludur. Akciğer kanserinden ölen her 10 kişiden 9’unun nedeni sigaradır.
 
Tütün endüstrisi gelişmiş ülkeler artan halk sağlığı bilincine dayalı baskılar nedeniyle satışlarını gittikçe geliştirmekte olan ülkelere yönlendirmektedir.

Şimdiki eğilimler sürdüğü takdirde, 2030 yılından sonra ülkemizde her yıl 250 000 insanın tütüne bağlı hastalıklardan öleceği hesaplanmaktadır.
 
Sigara dumanı çevre koruma kurumları tarafından 1 numaralı kanser yapıcı olarak tanımlanmaktadır.
 
İçerisinde 81’i kanser yapıcı 4 000’den fazla kimyasal madde barındıran sigara dumanı (çevresel tütün dumanının) ana akım ve yan akım olmak üzere ikiye ayrılır. Ana akım sigara içicisinin soluduğu duman iken yan akım sigaranın yanan ucundan çıkan dumandır.
 
Bir sigaradan ortama saçılan dumanın büyük kısmı yan akımdır ve ana akımdan 10 -200 kat daha fazla kanser yapıcı madde içerir.
 
Hemen ortaya çıkan etkiler:

Gözde tahriş, sulanma, yanma, baş ağrısı, burunda rahatsızlık, akıntı, öksürük, boğaz ağrısı, kalp hızı ve tansiyonunun yükselmesi, solunumsal yakınmalarda artış ve enfeksiyonlar, var olan hastalıkların alevlenmesi, astım, alerjiler...
 
Uzun vadede ortaya çıkan hastalıklar:

1- Solunum hastalıkları: İş yeri ve sosyal ortamda sigara dumanına maruz kalmak, KOAH, ve erişkin astımına neden olmaktadır.
 
2-Kalp krizi: Çevresel tütün dumanı kalp-damar hastalıklarını %20-70 oranında arttırmaktadır. Sigarasız mekanlar kanunu uygulanan yerlerde kalp krizleri %60 azalmaktadır.
 
3- Kanser: Sigara içmeyenlerde çevresel tütün dumanına maruziyet akciğer kanserini %32, meme kanserini %90 arttırmaktadır.
 
BEŞ adımda tiryaki olmaktan kurtulun:

1- Sigarayı bırakmaya hazır olun: Kesin bir bırakma zamanı belirleyin. Sigara içilen ortamlardan uzak durun. Sigarayı bırakma girişimlerinizi hatırlayın, böylece nelerin işe yaradığını, nelerin boş girişimler olduğunu gözden geçirin.

2. Çevrenizden yardım ve destek isteyin: Çevrenize sigarayı bırakmak istediğinizi ve size bu konuda yardımcı olmalarını rica edin. Çevrenizde sigara içilmemesine dikkat edilmesini isteyin.

3. Yeni davranışlar geliştirin: Dikkatinizi sigara içme isteğinden başka konulara çekmeye çalışın. İlk defa sigarayı bırakıyor iseniz günlük rutin davranışlarınızı değiştirin, işe, okula başka yollardan gidin, yaptığınız rutin işleri başka şekillerde yapmaya çalışın. Bol su veya kilo aldırmayan başka sıvılar için.

4. Doktora başvurun: Doktorunuzun önerdiği destek niteliğindeki ilaçları kullanabilirsiniz. Nikotin bandı, nikotin sakızları veya bupropion etken maddeli bazı ilaçlar bu amaçla kullanılmaktadır. Ancak ilaçları kendi başınıza karar verip almayın,

5. Risklere dikkat edin: Kendinizi, sigara içmeyi bırakmanın zorluklarına ve kimi zaman da yeniden başlama riskine karşı hazırlayın.

TARİHÇE:

Dünya Sağlık örgütü (DSÖ), 1998 yılında Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) hazırlık çalışmalarına başlamış, sözleşme, uzun süren tartışmalar sonunda 2003 yılında üye ülkelerin oy birliğiyle kabul edilmiştir.

Adı geçen sözleşme Türkiye adına Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr. Recep Akdağ tarafından 24 Nisan 2004 tarihinde imzalamıştır.

Türkiye sözleşmeyi ilk imzalayan ve Parlamentosunda onaylatarak sözleşmeye taraf olan ilk ülkeler arasındadır.

Sözleşmeyi parlamentolarında onaylayan ülke sayısı 1 Şubat 2011 tarihi itibariyle 172’ye ulaşmıştır. Bu anlamda TKÇS, Birleşmiş Milletler tarihinde en çok üye ülkeye (tarafa) sahip olan antlaşmadır. (WHO Framework Convention on Tobacco Control (WHO FCTC), (http://www.who.int/fctc/en/, Erişim 13 Eylül 2010)

DSÖ TKÇS’deki tütüne talebi azaltmaya yönelik önlemler hakkındaki ana maddeleri (6-14) şöyledir:

 ? Tütüne talebinin azaltılması için fiyat ve vergi önlemleri,
 ? Tütün dumanından korunma,
 ? Tütün ürünlerinin içerikleri ile ilgili düzenleme,
 ? Tütün ürünlerinin ifşası ile ilgili düzenleme,
 ? Tütün ürünlerinin paketlenmesi ve etiketlenmesi,
 ? Öğretim, iletişim, eğitim ve toplumsal bilincin arttırılması,
 ? Tütün reklâmı, promosyonu ve sponsorluğu,
 ? Tütün bağımlılığı ve tütünün bırakılması ile ilgili talep azaltıcı önlemler.
 
DSÖ TKÇS’deki tütün arzının azaltmasına yönelik önlemler hakkındaki ana maddeleri (15-17) şöyledir:
 
? Tütün ürünlerinin yasa dışı ticareti,
? Çocuklara ve çocuklar aracılığıyla satış yapılması,
? Ekonomik açıdan uygun alternatif faaliyetler için destek sağlanması konusundaki önlemler.
 
Çerçeve Sözleşmenin kabul edilmesinden 5 yıl sonra 2008 yılında DSÖ, Sözleşmede yer alan konuların etkili şekilde uygulanmasına imkân sağlamak üzere tütün kontrolü konusunda etkili olduğu kanıtlanmış olan 6 uygulamayı içeren bir politika paketi (MPOWER) hazırlamıştır.
 
Bu pakette tütün kontrol politikası olarak en etkili 6 politika ele alınmaktadır:

? Vergileri ve fiyatı artırmak,
? Reklâm, tanıtım ve sponsorluğu yasaklamak,
? Toplumları pasif sigara dumanı etkileniminden korumak,
? Herkesi sigaranın tehlikeleri konusunda uyarmak,
? Sigarayı bırakmak isteyenlere yardım etmek,
? Salgını ve koruyucu uygulamaları titizlikle izlemek.
 
MPOWER politika paketini uygulamak için ülkelerin yapması gerekenler şunlardır:
 
1. Tütün kullanımı ve koruyucu politikaların izlenmesi:

Tütün kullanımı ve buna bağlı etkiler konusundaki değerlendirmeler güçlendirilmelidir. Halen ülkelerin yarısında (gelişmekte olan ülkelerin üçte ikisinde) gençlerin ve yetişkinlerin sigara kullanımı konusundaki bilgiler yetersizdir.
 
2. İnsanların tütün dumanından korunması:

Temiz hava solumak herkes için çok temel bir haktır. Sigarasız ve dumansız ortamlar sağlanması, hem sigara içmeyenleri koruyan, hem de sigara içenleri bırakmaları konusunda destekleyen bir yaklaşımdır. Gelir düzeyinden bağımsız olarak bütün ülkeler sigarasız ortam ile ilgili yasaları etkili şekilde uygulayabilirler.
 
3. Sigarayı bırakma konusunda yardım sağlanması:

Dünyada sigara içen bir milyarın üzerindeki kişinin (yetişkin nüfusun dörtte biri) çoğu bağımlıdır. Sigara içenlerin pek çoğu sigarayı bırakmak ister ancak pek azı gereksinim duyduğunda bu konuda yardım alabilir. Tütün bağımlılığı tedavisi için kapsamlı hizmet dünyada ancak dokuz ülkede vardır, bu da sigara içenlerin %5’ini kapsamaktadır (GTCR 2009). Bu nedenle ülkeler, sigara kullanan ve bırakmak isteyenlere yönelik olarak etkili ve ucuz müdahale programları oluşturmalıdır.
 
4. Sigaranın zararları konusunda uyarılması:

Bilimsel araştırmalar, bu konudaki ikna edici kanıtlara karşın sigara içenlerin pek az bir bölümünün sigara kullanımına bağlı sağlık sorunlarını bütün boyutları ile bildiklerine işaret etmektedir. Tütün kullanımının tehlikeleri konusunda kapsamlı uyarılar adolesan ve genç yetişkinler arasında sigaranın imajını değiştirebilir.

Dünyada, nüfusun ancak %6’sını kapsayacak şekilde yalnızca 15 ülkede sigara paketleri üzerinde (paketin ana yüzünün %30’unu kaplayacak şekilde) resimli uyarı yasal zorunluluktur (GTCR 2009).

Halen dünya nüfusunun sadece %4’ünden biraz fazlasını kapsayacak kısmında (yalnızca beş ülkede) bu konuda en üst düzeyde uygulama yapılmaktadır. Dünya nüfusunun %40’ının yaşamakta olduğu ülkelerde “hafif (light)”, “düşük katranlı (low-tar)” sigara benzeri yanıltıcı ve aldatıcı ifadelere karşı koruma sağlanamamaktadır. Bu tür uygulamaların sağlık riskini azaltıcı herhangi etkisinin olmadığı bilinmektedir ve tütün endüstrisi de bunu uzun zamandan beri bilmektedir.
 
5. Tütün ürünlerinin reklâm, tanıtım ve sponsorluğunun yasaklanması konusundaki yasaların güçlendirilmesi:

6. Tütün üzerindeki vergilerin artırılması:

 Vergilerin, dolayısı ile sigara fiyatının artırılması sigara kullanımını azaltma bakımından en etkili yoldur. Sigara fiyatının artırılması özellikle gençlerin sigaradan uzak kalmasını sağlamaktadır.
 
Sigara fiyatının %10 artırılması yüksek gelirli ülkelerde sigara kullanımında %4, orta ve düşük gelirli ülkelerde de %8 oranında azalmaya yol açabilir.

"Dünyada her 13 saniyede bir insanın sigaradan dolayı hayatını kaybettiğini de unutmamak gerekir."
 
(Aralık-Ocak-Şubat 2010-2011 tarihli Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi 17. sayıdan alıntılanmıştır.)

Alaettin Morgül / 30.05.2012  

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..