Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '10

 
Kategori
Siyaset
 

35. Maddeden fırtına yaratma çabası…

35. Maddeden fırtına yaratma çabası…
 

Tarih; 12 Eylül 1980…

Bir gün önce gelen misafirlerimizi kahvaltıya alıp, ardından yolcu edecektik. O niyetle yataktan kalktığımda, pencereden sokakların boş ve köşelerin askerler tarafından tutulduğunu gördüm.

Hemen radyoyu, ardından televizyonu açtım… Televizyonun yayında olduğunu görünce, radyoyu kapattım elbette ve izlemeye başladım.

Ekranda Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Kenan EVREN’ in konuşması veriliyordu.

“Türk Silahlı Kuvvetleri, emir komuta zinciri içerisinde ve iç hizmet kanunun 35. Maddesi gereğince yönetime el koymuştur…”

Konuşmanın geri kalanı teferruat, önemli cümle bu…

xxx

O günün bir başka “Komik” olayını da bu arada anlatayım.

Rahmetli anneannem (1980 yılında 87 yaşındaydı), başındaki yapığı (Örtüsü) ile yüzünü kapatarak, yakın plandan pür dikkat televizyona bakıyordu. Muhtemeldir ki, televizyondaki kişinin kendisini gördüğünü sanarak namahremden kaçıyordu. Bir süre izledikten sonra bana döndü:

- İpram efendi oğlum, yeni padişahımız efendimiz bu mu?

Ben 87 yaşındaki anneanneme padişahlık devrinin kapanalı ne zaman olduğunu anlatmaya kalksam, epey bir zaman alır. Kestirmeden gittim.

- Evet anneanne… Yeni padişahımız efendimiz bu…

Rahmetli anneannem, bugünlerin fotoğrafını o gün, o soruyla ortaya koymuştu bile…

xxx

Tekrar başa dönelim…

O günün Kenan EVREN tarafından “Gerekçe” gösterilen TSK’nın iç hizmet kanunun 35. Maddesine yani…

Bir gün önce gece yarısı, yani 11 Eylül 1980 günü arkadaşlarıma “Birkaç gün içinde bazı şeyler olacak, bekleyin…” derken, tüm ülkenin TSK’dan beklentilerini ifade etmiştim. O gün sadece “Beklenti” gerçekleşti…

Millet, yaşadıkları ve her gün onlarca gencin ölümü ile sonuçlanan olaylar sonrasında “Yapılacak başka şey kalmadı” diyerek TSK’yı o gün alkışlamadı mı?

İşte bu beklentiyi çok iyi analiz eden TSK’nın kurmayları, “Darbe” veya “İhtilal” adına her ne derseniz deyin, yaptıkları hareketi “…emir komuta zinciri…” ve “…iç hizmet kanunun 35. Maddesi gereğince…” diyerek “Yasal kılıf” içine oturtmayı amaçladılar.

Oysa…

“Darbe” veya “İhtilal” adı her ne ise, kanun arkasına sığınmaya ihtiyacı mı var, adı üstünde bir hareket zaten…

Bu güne kadar 12 Eylül karşıtları hep “Kanunsuzluktan” söz etmişler, karşıtları ise TSK iç hizmet kanunun 35. Maddesini öne sürmüşlerdir.

Bugün “Mademki TSK İç Hizmet Kanunun 35. Maddesini gerekçe gösteriyor, hadi kaldıralım da bir daha silahlı kuvvetler ‘darbe’ yapmasın” diyerek abesle iştigal ediyorlar…

Var sayınız ki kaldırdınız…

Gerçekten “Darbe/İhtilal” yapacaklar, akıllarına koydularsa böyle bir şeyi, “Yahu arkadaşlar… 35. Maddeyi kaldırdılar, şimdi nasıl darbe yapacağız” diye mi soracaklar sanıyorsunuz?

Bakın bu madde şöyle.

Madde 35 - Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.

Bu maddede “Gerekirse darbe yapar, isterse kabak gibi oyar” filan diyor mu?

Yok öyle bir şey…

Ancak bakın Atatürk ne diyor:

Sözlerine “Ey Türk Gençliği…” diye başlıyor…

Ve Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.” Diye “Birincil” görevinin ne olduğunu açıklıyor ve devam ederek şöyle uyarıyor:

“İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.”

Ve şöyle diyerek de “Görevlendirmeyi” yapıyor.

“Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

Şimdi sormak gerekir…

Atatürk’ün “Birincil” görev olarak belirttiği ve verdiği “Görevi” bugüne kadar kaç kişi anladı, anlayabildi ve yerine getirebildi?

Ey iktidar veya muhalefet!… Her ne iseniz…

Hepiniz birden, evvela oturup bunu düşünün 35. Maddeden önce…

Çünkü “Darbe” kanuna sığınmaz, bakmayın siz 12 Eylül 1980 günün Kenan Paşa’nın “Türk Silahlı Kuvvetleri, emir komuta zinciri içerisinde ve iç hizmet kanunun 35. Maddesi gereğince yönetime el koymuştur…” sözüne…

“Darbe” geldiği zaman önce şeytan çarpmış gibi çarpar, sonra da “Kelle” alır, kanunu da kendi yapar, kuralları da kendi koyar ve uygular.

Çünkü “Darbe”nin genetiği budur…

27 Temmuz 2010

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..