Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

5 Kasım'da ne oldu?

5 Kasım'da ne oldu?
 

Bugünkü gazetelerde “5 Kasım” kararlarıyla ilgili manşetler var. Aslında hepiniz herhalde dün akşam merakla televizyonlarınızın başına geçip Erdoğan-Bush görüşmesinin sonucunu öğrenmişsinizdir.

Ne anladığınızı sormayayım hadi. Çünkü bunlar derin konular olduğu için biz pek anlayamıyoruz. Televizyonlar da anlatamıyorlar zaten. Gazeteler anlamışlar mıdır acaba, bilmiyorum.

Manşetlere baktığımızda da pek somut bir sonuç yansımıyor denilebilir. Ancak bizim beklediğimiz somut sonuç neydi diye sorarsak, buna verilecek somut bir cevabımız da yok.

Aslında görüşme kendi içinde amacına oldukça ulaşmış gibi. Bilindiği gibi problem şuydu: Sınır ötesi harekâta kalkıştığımız zaman Kuzey Irak topraklarında karşımıza oranın işgalci sahibi olarak ABD çıkacaktı.

Amacımız PKK olmasına rağmen, sorun farklı boyutlara taşınacaktı. Böylece uluslar arası arenada bir de suçlu duruma düşecektik. Bu yüzden ABD’yi karşımıza almak yerine yanımıza almak gibi bir politika izledi hükümet.

Dünkü görüşmede bu da sağlanmış gibi.

Bir kere PKK’nın ABD ile bizim ortak düşmanımız olarak deklare edilmesi önemli bir gelişme. Bu arada ortak operasyon yapma ihtimali yanında, bizim yapacağımız operasyonlara kapı açılması, bununla da kalmayıp ABD’nin bize teknolojik istihbarat desteği sağlaması somut birer kazanım.

Operasyon hakkımızı sorunsuz kullanabilme imkanımızın doğması da bir başka rahatlık. Ortak istihbarat ağı kurulması, Genelkurmayla Pentagon’un ortak çalışması, dudak bükülecek şeyler değil.

Ancak bu tür toplantılardan nazari olarak çıkan sonuçların uygulamaya konulmadan faydası görülmez. Bundan sonraki aşamada Türkiye’nin çok daha dikkatli bir süreçten geçmesi gerekecektir.

Şimdi gazetelerimizin 5 Kasım Erdoğan-Bush görüşmesiyle ilgili başlıklarına bir göz atalım:

Bugün gazetesinde, Beyaz Saray’da bir buçuk saat süren tarihi görüşmede, terör örgütü “PKK Ortak Düşmanımız”dır diyen Bush’un bu sözü manşetten veriliyor. Aynı manşet Türkiye gazetesinde de kullanılıyor: “PKK Ortak Düşmanımızdır.”

Tarihi randevudan PKK’yı bitirme kararı çıktı diyen Star gazetesi, “Ortak Düşman, Ortak Hareket” manşetiyle bunu ifade ediyor.

Sabah gazetesi “PKK’ya Karşı Ortak Savaş” başlığıyla haberi verirken, Erdoğan’ın Başkan Bush ile görüşmesinden sonra net konuştuğunu, operasyon kararı aldık, bunun şeklini TSK belirleyecek, dediğini yazıyor.

Vatan gazetesi Oval Ofis’teki görüşmede Bush’un Erdoğan’a, PKK’ya karşı Türk ve Amerikan Genelkurmaylarının birlikte çalışmasını önermesini “Sabırlı Olun Birlikte Bitirelim” manşetiyle duyuruyor.

Milliyet gazetesi “Washington’da Operasyon İlanı” başlıklı haberinde, Erdoğan’ın PKK’ya operasyon yapacağız dediğini, Bush’un da PKK için istihbarat işbirliğine gidileceğini söyledikten sonra, Türk-ABD askeri makamları arasında yeni bir mekanizma kurulduğunu duyurduğunu belirtiyor.

Radikal gazetesi aynı haberi, “Operasyona Yeşil Işık” manşetiyle veriyor.

Hürriyet gazetesi Erdoğan’ın, sesli görüntülü ve anlık istihbarat istiyoruz, dediğini, bu şekilde. sınırdan sızmaları ABD’nin anında bildireceğini belirten haberinin başlığı “Canlı İstihbarat Anında Baskın.”

Akşam gazetesi ABD’nin sıcak istihbarat vermesi ve Pentagonla Genelkurmayın ortak çalışmasıyla nokta operasyon sinyalinin algılandığına dikkat çekiyor ve haberi “PKK’ya Nokta Operasyonu” başlığıyla veriyor.

Türkiye gazetesi “Operasyon Yapacağız” manşetini, Posta gazetesi de “Operasyon Başladı” manşetini kullanırken, Zaman gazetesi tüm bu olup bitenleri “PKK’ya Karşı Yeni Süreç” başlığıyla değerlendiriyor.

Yeni Şafak gazetesi “PKK’yı Çizdiler” manşetiyle verdiği haberde, Erdoğan ile Bush, Oval Ofis’teki tarihi görüşmede terör örgütünü bitirme konusunda uzlaştı. Erdoğan tezkerenin gereği yapılacak derken, Bush not defterine PKK yazıp etrafını çizdi, diyor.

*****

Hürriyet gazetesinde üst manşetten verilen haberin başlığı ise şöyle: “Üç Komutana Üç Somut Hedef”. Haberde, nefesler tutularak beklenen Bush-Erdoğan görüşmesinde ortak düşman olarak ilan edilen terör örgütü PKK’ya karşı iki ülke arasında orgeneraller düzeyinde işbirliği yapılması kararı çıktı, denildikten sonra üç hedef şöyle sıralanıyor: 1. Irak’ta PKK kamplarını dağıtın. 2. Bölücü elebaşlarını yakalayın. 3. Örgüte lojistik desteği kesin.

Genelkurmay 2. Başkanı Org. Saygun, ABD’li muhatabı Org. Cartwright ve Irak’taki ABD komutanı Petraeus arasında ortak temas hattı kuruldu, diyen Star gazetesi de aynı konuyu “Üç Generale Çözün Emri” şeklinde manşetten veriyor.

*****

Gazetelerimizin haberi bu şekilde vermelerine karşılık Cumhuriyet gazetesi, Bush-Erdoğan görüşmesinden PKK terörüne karşı istihbarat paylaşımı dışında somut sonuç çıkmadı, diyerek fikrini belirtiyor: “Yeni Oyalama Taktiği.”

*****

Rehin askerlerimizin iadesiyle ilgili bazı karanlık noktalar olduğunu, bunları anlayamadığım için yorum da yapamayacağımı yazmıştım dün. Bilen arkadaşlardan da yardım istemiştim. Yorum olarak herhangi bir açıklama gelmedi.

Bugünkü gazetelerin bir kısmı bu konuya da yer vermişler. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in ilginç demeçleri var. Ancak söyledikleri yetkili bir bakan sözünden çok, benim gibi sıradan bir vatandaşın söylemi gibi.

Vatan gazetesinin “Maske Düşüren Fotoğraf” başlıklı haberine göre Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, askerlerin iadesinde ortaya çıkan görüntüler için, kim kiminle beraber bu manada tarihi en sağlam belgedir derken, DTP’lilerin orada Apo posterli masada suçüstü yakalandığından söz ediyor.

Cumhuriyet gazetesi ise “Hükümet Biliyordu” başlıklı haberinde, DTP, milletvekillerinin 8 asker için Kuzey Irak’a AKP’nin bilgisi dahilinde gittiklerini açıkladı, diyordu.

Öte yandan Akşam gazetesinin “Apo’lu Tören Teferruatmış” başlıklı haberine göre, dağda şova öfke yağmış, DTP’ye soruşturma açılmış. 8 askeri almak için Apo posterli masada PKK ile tutanak imzalayan vekiller ise, bunlar teferruat, başarımız gölgeleniyor, diyerek savunma yapmışlar.

“Türk askerinin birkaç çapulcuyla gittiği izlenimi rahatsız edici”, diyen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in bu söylemini Sabah gazetesi “Şahin’den Şaşırtan Tavır” başlığıyla veriyordu. Daha önce de belirttiğim gibi, burada izahı zor bazı karanlık noktalar olduğu muhakkak.

Bunları aydınlatmasını beklediğimiz kişilerin de yine muğlak ifadeler kullanması olayı daha da belirsiz bir hale getirdiği gibi, rehin askerlerin ailelerini de üzüyor.

Adalet bakanı Şahin’in rehin alınan sekiz asker için “bu duruma düşmemeliydiler, kurtulmalarına sevinemedim” demesini Radikal gazetesi “Dönüşleri Dert Oldu” başlığıyla verirken, aynı haberi Posta gazetesi de bakanın ağzından “Sevinemedik” şeklinde vermeyi tercih etmiş.

*****

Diğer manşetler de şöyle:

Vatan gazetesinde “Şehit Eşinden ABD’ye Dava” manşetiyle verilen haberde, 10 yıl önce Kuzey Irak’ta Kobra tipi helikopterin PKK’lı teröristlerce düşürülmesi sonucu şehit olan Pilot Üsteğmen Bülent Öztürk’ün eşinin, ABD aleyhine 100 bin dolarlık tazminat davası açtığı bildiriliyor. Helikopteri düşüren stinger füzesinin ABD yapımı olduğunu, füzenin PKK’nın eline geçmesinden ABD’nin sorumlu olduğunu iddia eden şehit eşi, tazminatı kazanırsa Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacakmış.

*****

Deprem sonrası inşaatı zamanında bitirilmeyen İstanbul Avcılar’daki bir ilkokulun minik 63 öğrencisinin gasilhanenin bitişiğindeki dükkanda ders gördüğünü belirten Sabah gazetesi, haberi “İlk Ders Ölüm” manşetiyle vermiş.

*****

Takvim gazetesi, “Bakkal Tatili” başlıklı haberinde, mahalle bakkallarının yaşamasını sağlamak için hazırlanan yasa teklifinin tartışma yarattığını, tasarı kanunlaşırsa marketlerin artık Pazar günleri tatil yapacağını anlatıyor.

*****

Bugün gazetesi ise “Facebook’ta Katil Avı” başlıklı haberinde, Türkiye’de de milyonlarca tutkunu olan paylaşım sitesi Facebook’un vahşi bir cinayetin çözülmesine yardımcı olacağını ve internet tarihine geçeceğini yazıyor..

*****

Spor gazetelerinde Fenerbahçe’nin ara transferde renklerine katmak istediği ünlü futbolcularla ilgili fallar var.

Fanatik “Carew &Fred Bitti” derken, Fenerbahçe yönetiminin dünyaca ünlü iki yıldızla söz kestiğini iddia ediyor.

Fotomaç “Adriano Hazir” haberiyle, Fenerbahçe as başkanı Mahmut Uslu’nun, öyle bir golcüyle anlaştık ki, Ocak’ta herkes görecek diyerek İnterli Adriano’yu ima ettiğini savunuyor.

Fotospor da “Ve Carew Fener’de” manşetiyle bir dönem Beşiktaş’ın da formasını giyen John Carew’in sarı lacivertli renklere çok yakın olduğunu kendi ağzından açıkladığını söylüyor.

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek dileğiyle….

.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..