740’mı çok 415’ mi büyük?

CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultay’ında, demokrasi kuralları 4x4 işlemese de kısmen işler gibiydi.

Genel başkanlık yarışı için iki aday vardı ve de yan yana oturuyordu.

Biri konuşurken diğeri konuşanı yüzünde tebessümle dinledi.

Hatibin iğneli konuşmaları karşısında hiddetlenmek yerine gülmeyi başardı.

Daha ne olsun, bundan iyisi Şam’da kaysı.

Gerçi bu sene yağmur yağmadı, Malatya’da bile kayısı yok, Şam da kayısı ne arasın dediğinizi duyar gibiyim.

Ben de zaten o sesi duymak için o küçük özdeyişi cümlenin arasına monta ettim, dudağınızdaki tebessümü yakalamaya çalıştım.

Öyle demesem, daha bir hafta önce yapılan AKP kurultayından dem vursam, rakibin olmadığı, adayın daha önceden seçilip ilan edildiği oylama hangi demokratik ülkede var?

Bu mu ileri demokrasi, bu mudur çok partili düşünceyi benimsemek desem bir kaşık suda boğmaz mıydınız beni? Siz boğmasanız da boğanlar çıkardı, hem de pek çok!

Her neyse bizim konumuz, ileri Demokrasi değil tam ve de bütün demokrasi olduğundan şimdi geri dönelim ve kaldığımız yerden devam edelim.

CHP delegesi kendini delege seçenlere kadirşinaslığını gösterdi ve Kılıçdaroğlu’nu yeniden seçti.

Muharrem İnce, çok kısa sürede, hiç kimsenin tahmin etmediği oranda oy alarak başarılı bir performans sergiledi.

Şimdi yazının başlığına geri dönelim ve matematikçilere soralım, 740 mı çok, 415 mi büyük?

740 delege oyu Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP Genel Başkanı seçmeye yetmiştir ve lakin Kemal Bey CHP’nin lideri olma yeterliliğini kaybetmiştir.

Tarih şahittir ki bu günden sonra CHP genel Başkanı Kılıdtaroğlu, CHP’nin gerçek lideri Muharrem İnce olacaktır.

CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultayı, Muharrem İnce’nin önünü açmış, Parti Genel Başkanlığına, kısa vade de olmasa bile iktidara giden yola gül dökmüştür.

Onun için diyorum ki İnce’nin aldığı 415 oy, Kılıçdaroğlu’nun aldığı 740 oydan daha büyüktür.

Matematikçiler hesabını yapsın yanlışım varsa çözümün aksini bana da yazsın. Birlikte sağlamasını yapalım.

Kurultay’ın ikici günü beni çok etkilemiyor. Kemal bey’in işi zor! Listesi kazansa da zor kaybetse de zor.

O ne uzun ince bir yolda, ne de gece gündüz yürüyecek halde! Köy göründü, yol hem sarp hem de dikenli.

Keşke AB standartlarında bir siyasetçinin yaptığını yapsa kendi göbeğini kendi kesseydi. O zaman atom karınca değil Dev karınca olurdu koltuğunda.