Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '14

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

9+. ay: Her an tetikte...

9+. ay: Her an tetikte...
 

Bilimsel olarak hamilelik 40 hafta yani 9 ay 10 gün olarak kabul edilir. Ancak bazen 41-42. Haftaya kadar süren hamilelikler olabilir. Artık her yaptığınız harekete dikkat edip, her an tetikte olmanız gereken bir dönemdesiniz. Sezeryan doğum yöntemini seçtiyseniz muhtemelen bebeğinizi kucağınıza aldınız bile... Normal doğumu seçtiyseniz de çok vaktiniz yok, Türkiye’de doğumların çoğu 38. – 39.haftalarda gerçekleşiyor. Hazırlıklı ve tam donanımlı olmalısınız. Hangi doğum yöntemini çoktan seçmiş ve bunun hakkında bilgilenmiş olmanız gerekiyor. Eğer normal doğum tercihinizse ‘Doğum Belirtileri’ hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Bebeğinizi kucağınıza almanıza az kaldı, sabırsızlanıyor olmalısınız.

Ancak normal doğumu seçmiş annelere hatırlatmak isterim, eğer ilk bebeğinizse muhtemelen birazcık gecikebilir. Yani 39. Haftanın sonu 40. Haftanın başı gibi olabilir doğumunuz endişelenmeyin, genellikle böyle olduğunu duydum. Sağlıkla gelsin de geç gelsin, mutlaka gelecek sonuçtaJ Yeterki yumurcağımız kendini hazır hissetsin... Ama yine de doğumu çabuklaştıracak doğal yöntemleri inceleyebilirsiniz, ben beklemekten sıkılmış bir anne adayı olarak denedim ve işe yaradıJ

Bu dönemde mümkün olduğunca yanlız kalmayın, gündüzleri eşiniz işe gittiğinde yanınızda kalabilecek ya da en azından acil bir durum olduğunda hemen haber verebileceğiniz yakın bir komşunuz olsun. Eğer varsa elinizi hiç bırakmayacak ve saçlarınızda şefkatini hissedeceğiniz bir anne mükemmel  oluyor! Doğum çantanız başucunuzda uyuyun. Ve mümkün olduğunca kişisel temizliğinize dikkat edin, doğum emareleri başladığında banyo yapmanızı tavsiye etmiyorlar.

Son günlerinizi ufaklığa çarçabuk adapte olacak uğraşlarla geçirin. Bebek bakımı, hastalıkları, eğitimi ve emzirme gibi konularda bilgi edinin. 40. Haftaya vardığınızda eğer hala doğum belirtileriniz görünmüyorsa muhtemelen bu hafta içerisinde doktorunuz müdahaleli doğum yöntemlerinden birine başvuracaktır. Amerika’da normal doğum için 42. Haftaya kadar süre tanınırken Avrupa ve Türkiye’de doğumların %90’ı 40. Haftada sağlık açısından sonlandırılmaktadır.

Yine bu dönemde hangi doğum yöntemini seçerseniz seçin doğum ile ilgili korkularınız top yapmış olacak ve hatta çoğunuz hastaneye ağlayarak gideceksiniz. Ben vazgeçtim diyenleriniz de olabilir ama hatırlatmak isterim artık çok geçJ Sadece şunu söyleyebilirim evet çok zor ve çok acıyor. Ama gerçekten bebeğinizi kucağınıza aldığınız o an varya, o an her şeye değdiğini anlayacaksınız.

Allah yardımcınız olsun...

Annedeki Fizyolojik Değişimler;

Artık karnınız dışarıdan farkedebilecek kadar aşağı inmiştir. Bazı durumlarda doktorunuz anne/bebeğin sağlığı için doğuma karar verebilir. Kanama, plasenta previa, gestasyonel diyabet, preeklampsi, amniyotik sıvıda azalma, gelişme geriliği gibi durumlarda bu karar gerekli olabilir. Bunun iki ayrı yolu vardır. Normal doğum yapma şansınız varsa doktorunuz serum içine doğumu başlatıcı ilaç (oxytocyn/suni sancı) koyup ağrılarınızın başlamasını sağlayabilir veya sezeryan kararı verebilir.

Her an doğum belirtileri başlayabilir, gerçek doğum belirtileri olup olmadığını takip etmelisiniz.

Son haftalarda en sık rastlanan bulgular mide yanması, kabızlık ve ağırlaşan/şişen vücudun hareket kabiliyetinin kısıtlanmasıdır.

Kaynak: e-gebelik.net

Annedeki Psikolojik Değişimler;

Gebeliğin bu dönemlerinde anneler kendilerini çok iri, şişman ve rahatsız hissetmekteler. Mümkünse bütün gün evde oturmayıp dışarı çıkmaları onlara psikolojik olarak iyi gelecektir.Ailesinin ve yakın çevresinin desteği de çok önemlidir.

Kaynak: e-gebelik.net

Bebek Gelişimi;

-          Bu ay başından itibaren doğum her an olabilir. Gebelerin sadece %5’i tam 40. Haftada doğum yapmaktadır.

-          Ay başında bebeğinizin boyu yaklaşık 48 cm ve 2900 gr ağırlığında iken; 40.Hafta sonunda yaklaşık 50 cm ve 3400 – 3500 gr ağırlığında olacaktır.

-          Artık günde 25-30 gr alabiliyor.

-          Akciğer gelişimi sağlıklı bir şekilde tamamlandı, artık kortizon üretebiliyor. Doğduğunda sağlıklı bir şekilde havayı ciğerleri ile alıp verebilecek.

-          Klinik olarak 37. Haftada zamanı doldu. Artık bundan sonrası fazladan kalmaktadır. Bebeklerin büyük kısmı 38. Haftadan sonra doğarlar.

-          Koruyucu Verniks tabakası hızla erimektedir ama hala deri kıvrımlarında, sırtta ve boyunda mevcuttur.

-          İnce Lanugo tüyleri dökülmekte olup, sırtta ve omuzlarda yer almaktadır.

-          Bebeğin yakalama reflexi gelişmiştir.

-          Bu haftalarda bebeğinizi sık sık hıçkırık tutar.

-          Miad Aşımı; 40 haftadan uzun süren hamileliklere denir. İlk gebeliklerde daha sık görülebilir. Miadın dolmasından ötürü plasentada yaşlanma meydana gelir ve bebeğe iletilen besin miktarı azalabilir. Dolayısı ile bebeğin idrarı ile oluşan amnio sıvısı da azalabilir. Düzenli kontrol gereken bir dönemdir. Eğer beklenen doğum tarihi üzerinden 10 gün geçti ve/veya NST’de bir anomali tespit edildi ise doğum sonlandırılabilir.

Kaynak: e-gebelik.net

Doktor Ziyareti;

Rutin kontrol ve ultrasın incelemesinin yanı sıra pelvik muayene (vajinal muayene) yapılır. Bu muayene normal doğum yapacak annelerde doğum yolunda engel teşkil edecek herhangi bir unsurun olup olmadığının anlaşılması için yapılmaktadır. Ayrıca yine bebeğin hareketleri NST ile izlenir.

İlaçlar – Testler;

Çalışan anne adayları için 38. Haftada işten aryılmak için ‘İş Görmezlik Raporu’ düzenlenir. Bu rapor hem iş yerine hem de SGK’ya iletilir ki ücretli izin döneminiz başlasın.

Vajinal Muayene; gebelik haftasında doktorunuz vajinal muayene yaparak doğum kanalının doğum için uygun olup olmadığını, çatı darlığının mevcut olup olmadığını tespit edecektir.

Benim Hamileliğim;

Doğum iznine ayrıldıktan sonra günler geçmez oldu çünkü her an gelebilir endişesi ile süslemelerime varıncaya kadar her şeyi zaten hazırlamıştım. Doğum iznine çıktığım ilk hafta evde detaylı bir temizlik yaptık annemle. Kızımın tüm eşyalarını yıkayıp, ütüleyip yerlerine yerleştirdik. Kalan eksikleri almak için avm avm gezip durduk. Sırf zaman geçsin diye süslemeleri tekrar elden geçirdim. Tüm hastane süslerini paketleyip üzerlerine nereye konulacaklarını ve nasıl yapılacaklarını yazdım. Belli mi olur apar topar gideriz, ben doğum odasında olurum ilgilenemem felan diye... (Zaten çok detaycı biriydim hamilelikte hepten pipirikli oldum, başta kocam olmak üzere herkes dalga geçiyordu benle. Ama ne yapayım her şeyi düşünmek zorundaydımJ) Daha 35. Haftada hazır ettiğim doğum çantamı defalarca gözden geçirdim. Hastanede ve evde ikram edilecekleri ayarladım. Doğum sonrası haber verilecek kişiler listesi hazırlayıp telefonda toplu mesaj listesi ve hatta mesaj şablonuna kadar oluşturdum. Gerçekten biraz abarttım bu işi galiba?:)

Günler, haftalar geçiyor kızdan hala ses seda yok. Artık yapacak işte kalmadı, canım sıkılmaya başladı. Tabi o rahat içeride, ekmek elden su gölden ohhh miss... Annesi nefes alamıyormuş, yatamıyormuş umrunda mı? Her hafta gidip bakıyoruz ultrasonda keyfi yerinde ama tık yok. E artık 3 haftayı da geçtik, hala belirti yok? Herhalde vazgeçti dedim ben. Bazı arkadaşlarım doğum öncesinde göğüslerinden süt geldiğini anlatmışlardı. Ben de hiç olmadı ama damla olmadı. Bebek eminceye kadar hep acaba sütüm olmayacak mı endişesi taşıdım. Ama korkmayın doğumla beraber vücudunuz her şeye hazırlıyor kendini. O kadar mucizevi bir şey ki, daha bebeğinizi kucağınıza aldığınız gibi gelmeye başlıyor sütler. Ha bazen hemen gelmeye de biliyor. Sabır edip bir kaç gün endişelenmeden beklemek gerekiyor. Bazı bünyeler doğum yaptığını daha geç anlıyor sanırım. Ama kararlı olmanız bu konuda çok önemli... Ayrıca bebeğiniz ilk emdiğinde göğüslerinizde acıyı minimum ölçüde hissetmeniz ve oluşabilecek çatlakları önlemeniz için doğum iznine ayrıldıktan sonra bir krem kullanmanız gerekiyor. Daha öncesinde erken doğumu tetikleyebilir diye önermiyorlar ama 3 hafta öncesinden başlamakta fayda var. Aksi halde çok acı verici olabiliyor.

38. hafta doktor kontrolünde yapılan pelvik muayene sırasında bir kanama yaşadım. Görünürde herhangi bir sebep olmasa da bu kanama yürekleri hoplattı. Doktor risk olabilir diye yatış verdi o gece. Bir kaç saat sonra kanamam geçmesine ve kendimi iyi hissetmeme rağmen geceyi hastanede geçirmemi doğru buldular. Tam da doktor muayenesi sonrası eşimle hamilelik çekimlerine gidecektik. Saçlar fönlü, makyaj o biçim yatışa gittik bizJ Tüm gece periyodik olarak bebeğin hareketleri ve kalp atışı NST ile takip edildi. Hazır yatmışken doğumda gerekli olacak kan testleri için kanımı aldılar. Böylece doğum sırasında almaları gerekmeyecekmiş. Doğum katındaki odada sahaba kadar yeni doğan bebeklerin ağlamalarını dinledim. Çok da dua ettim ben de artık bir an önce kavuşayım yavruma, hazır yatmışken ben de kucağıma alayım sesini duyayım diye ama olmadı... Yumurcak gelmek istemediJ

40. hafta doktor kontrolünden sonra doktorum 4-5 gün daha zaman tanıdı. Eğer hala bir belirti olmazsa mecburen müdahaleli doğum gerçekleştirecektik. İyice korktum ben ve daha önce internetten araştırdığım ‘doğumu hızlandıran doğal yöntemler’den birini denemeye karar verdim. Küveti ılık su ile doldurup 1 saat kadar güzel bir keyif yaptım. Bu sırada hem karnıma hem de göğüslerime ılık su ile dakikalarca masaj yaptım. Vee işe yaradı aynı gece doğum sancılarım gelmeye başladı. En sonunda kızıma kavuşacağım gün gelmişti işte. Hem heyecanlı hem de zorlu bir gün beni bekliyordu... Devamını ‘Doğum Hikayem’ bölümünde detaylı olarak bulabilirsiniz. 

 
Toplam blog
: 74
: 8561
Kayıt tarihi
: 30.04.14
 
 

İsmim Emel, İstanbul doğumluyum. 29 yaşında, evli ve çocuklu bir satış yöneticisiyim. 8 senedir T..