90+1

Boğazım düğümleniyor, dakika 90+1 top yine Volkan'ı geçiyor. Anında aklımdan önceki maçlar geçiyor ve diyorum ki elveda 2010 Afrika... Suçlu arıyorum kendimce takım mı, teknik kadro mu, federasyon mu, medya mı, yoksa biz kadrodaki 80 milyon mu?

İlk yarı sona ermiş spiker saçma sapan bi lafla "amansızlar 1-0 önde" diyor. Niye gerçekleri göremiyoruz, Estonya'ya Belçika'ya puanları verip sonra da yürü koçum İspanya kimmiş alt ederiz onları, amansız ol nidalarıyla kendimizi kandırıyoruz. Belçika basını 2. Bosna maçından önce teknik direktörüne "ya kazan ya da git" diyor, sonuç hüsran. Farkımız ne Belçika'dan Bosna'yı yensek bile puan kaybetlerini bekleyeceğiz.

Maçtan sonra federasyon başkanı çıkmış 'az daha yeniyorduk ama önemli değil 2010 gideceğimizden eminim" diyor. Yeter ama artık birisi de öz eleştiri yapsın.
Bu takım kulüp takımı değil ki koskoca ülkenin takımı. GS modeli defans niye? Sol bekten libero. İbrahim Üzülmez'e kızmıyorum kapasite bu, ama bir sol bek bulamayıp da onu cağıran teknik ekibe yazıklar olsun. Ligimizin en az gol yiyen ekiplari kim? Sivas ve Kayseri, kimse var mı birtek çağrılsa da oynatılmayacak olan Eren ve Sedat. Nihat, Kazım takımlarında ilk 11'de yoklar ki milli takıma faydaları olsun. Kurtarıcılarımız maçı çevirecek ayaklar kim Batuhan ve de Nuri Şahin. Birtek Arda var koskoca ülkenin takımında oynayan. Maçtan sonra diyorsun ki "Türkiye'nin gecesi olabilirdi, İspanya'ya karşı kimse bu kadar pozisyon bulamadı" ahlarla, vahlarla, di'li geçmişlerle, yakaladığın pozisyonlarla kimseye puan vermiyorlar. Komik oluyorsun Fatih Terim! Form durumları farketmeksizin neden hep senin prenslerin milli takımda. Niye hala takımda 35likler oynuyor.
Ben anlayamıyorum anlayan varsa bi zahmet bana da anlatsın lütfen.

Eylül'de olacaklar yine aynı olur. 2010'a gidemeyince yeni hedef 2012 olur:)

Ama en azından hedefimiz var, hedefsiz olmaktan daha iyidir...