Amerika'da siyahi "intifada" başladı: Ferguson yanıyor!

ABD'nin kültür emperyalizminin ilk araçları Teksas, Tommiks gibi çizgi romanlardı... Babalarımızdan azar işitmemek için ders kitaplarının arasına saklayarak okuduğumuz o kitaplar, bize "Beyaz Amerikalı" nın her zaman haklı ve her daim "kahraman" olduğunu anlatıyordu.

Daha sonraki yıllarda Western dedikleri Kovboy filmleriyle tanıştık...Bu filmlerde de yine vahşi Kızılderililere karşı "medeni" kahramanlarımız çarpışıyordu...Arada bir, Kızılderili bilgeliğine karşı Amerikalı vahşetini anlatanlar da çıkıyordu ama bunlar devede kulak misaliydi.

Beyaz adamların Afrika'dan çalıp getirdikleri siyahi insanlara yaptıklarını ve Amerikdaki beyaz ırkçılığın anatomisini  Alex Halley'in "Kökler" adlı kitabının televizyon dizisi versiyonunu izleyer'ek öğrenmeye başladık.

Müslüman olarak Muhammed Ali ismini alan şampiyon boksör Clay yapılanlarla da Amerikanın beyaz ırkçılığını anlıyor ve öfke besliyorduk ama işin aslını Merhum Malclom X in, yine Halley'in kaleme aldığı hayat hikayesinde öğrendik.

Başkasını bilmem,benim için Amerika'nın görünmeyen arka ve "kara" yüzünü öğrenmem ve Amerikan toplumunun zihinsel anlamda rontgenini çekmem defalarca okuduğum MalcolmX kitabıyla olmuştur.

Daha önce de yazdığımız gibi, ırkçılık Şeytani bir hastalıktır ve kökünün kazınması nerdeyse mümkün değildir...Bu bakımdan Siyahların yaşadıkları nice zulümden sonra "Beyaz adam şeytandır" sonucuna varmaları şaşırtıcı olmamalı...

Aradan geçen bunca süreden sonra, ABD kendine siyahi bir başkan seçmiş olmasına rağmen, genlerindeki şeytani öğeleri yok edemedi...Siyah adam göreceli olarak demokratik haklarına kavuştu belki ama asla bir "beyaz adam" değeri kazanamadı, kazanamayacak...

Bugün Amerikanın Ferguson şehrinde yaşananlar bunun tipik örneğidir. Dünya 21.yüzyılı yaşarken siyahi bir gencin hiç düşünmeden vuran Amerikalı beyaz polis için, jüri üyeleri, "yargılanmasına gerek yok" kararı verebiliyor.

Siyahlar, Ferguson'da ve öteki siyahi bölgelerde ayaklanmış durumda. Tıpkı İsrail'in zülumlerine karşı Filistinli "intifada"sı gibi, bugün Amerikada siyah intifadası yaşanıyor.

ABD devleti olayları bastırmaya çalışırken, en müşkil durumu Amerikanın ilk siyahi başkanı olma "şerefini" taşıyan Başkan Obama yaşıyor. Başkan, haksızlığı biliyor ama buna karşı duracak gücü bulamıyor...Tam anlamıyla "iktidar olma" ama "muktedir olmama" durumu...

Emperyalist Batı'nın Şeytani ihraç ürünlerinden biri olan "ırkçılık" kendini "ulusal devlet"ler içerisinde yaşattı bugüne kadar... Modernizm denilen sari hastalık, taşıyıcısından çok bulaştığını hasta eden bir mikroptu hiç kuşkusuz...Biz de geçen yüzyılın başlarında bu mikrobu kaptık.

Bunun sonucu Türkiye Cumhuriyeti devletinin "beyaz Türk" elinde Türk-Kürt; Sünni-Alevi kavgalarına tutuşturulması oldu. Binlerce faili meçhul cinayet işlendi; Sivas, Başbağlar, Maraş, Çorum bu Şeytani fitnenin uygulama alanları oldu.

Allaha şükür ki, bu ülke halkı sonunda "beyaz ırkçıları" devre dışı bıraktı. Bunun sonucu olarak, Türkiye devleti halkıyla barıştı;halkını da birbiriyle barıştırma yolunda önemli adımlar attı, atıyor...

Türkiye bugün Başbakan Davudoğlu'nun "Bizim politikamız vicdanidir" diye  özetlediği yolda gittikçe sadece ülkemizde  ve bölgemizde değil, belki bütün dünyada evrensel bir barışın mümessili olarak temayüz edecektir..

Dünya, Osmanlı'nın yıkılışı ile dengesini kaybetti, haksızlık ve zulüm başını aldı gitti; Osmanlı'nın yeniden dirilişi ile dengesini bulacak ve zalimlere dur diyece bir güç ortaya çıkmış olacak...

Dünyanın kurtuluşu buna bağlı,başka yolu var diyen, söylesin...