341 yazı bulundu
Sıralama :
Hocanın gölü Akşehir... Ve diğerleri... Göllerimizin durumu da hiç iç açıcı değil doğrusu. Göllerimiz hem kirleniyor, hem küçülüyor. Yine bu konuda yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’nin göllerinin durumu şöyle: Tuz Gölü: 1997’de 260 bin hektar ...
1985 kışı böyle geçiyor. Zaten bütün göller ve fiyortlar buzla kaplı. Sadece buz delip balık tutanlar var. Ben teorik çalışıyorum bu sıra. Buz balıkçılığı ayrı bir uzmanlık alanı. Katiyen yılgınlık yok. Bir çıkış noktası olacak. Ve Türkçe bir kitap e...
Bu gün cuma. Bizim serbest dalışçıların buluşma günü. Büyük bir ihtimalle şu saatlerde program yapılmak üzeredir. Kimler gelecek, nereye gidilecek, eksik malzemesi olan var mı?Yoğun bir haftanın ardından, tüm çalışanlar dinlenecekleri bir hafta sonu ...
Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda 2006 başından beri neler oluyor? 116 yıllık tarihi bina Ziyaretçi Tanıtım Merkezi iken kapatılıyor ve köy içinde içkili restoran yapılmak isteniyor. Milli park parselleri imara açılmak isteniy...
Ağustos ayında İnebolu’dan ayrılırken üzümler henüz yeşildi ve tanelerine kara düşmek üzereydi. Aradan geçen iki buçuk ayda üzümler kararmış, iyice olgunlaşmış ve bazıları artık çürümeye yüz tutmuş. Yapraklar yeşilden her renge değişmiş: Kırmızı, sar...
Savaşı Yeniden Düşünmek... Umberto Eco "Savaşı Düşünmek" başlıklı yazısını 1991 yılında gerçekleşen I. Körfez Savaşı -o zaman kimse bunun numaralandırılacağını düşünmüyordu- esnasında kaleme almıştır. Dünya savaşlarında da aynı durum olmadı mı? 1914-...
Bir kasım ayı, yağmurlar bir haftadır o gün ara verdi ve hava parçalı bulutluydu. Sabah 5 civarında telefonum ısrarla çaldı. Baktım Urfa’ lı çok sevdiğim bir ağabeyim arıyor. Bir gün öncesinden telefonda laflarken balığa gidelim diye konuşmuştuk ama ...
“Çam ağacında çiçek açar” diye başlamıştım yazmaya ve “İnebolu bu yaz yine rengarenkti” diyerek bitirmiştim. 2003 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında çektiğim fotoğrafların üzerine kısa cümleler yazarak İnebolu’da yaz renklerini sunmuştum.Atatürk anı...
Gagası kırık olmasaydı, yem yemek için tavuk kümesine girmek zorunda kalmaz ve yakalanmazdı bu güvercin. Güvercin öylesine korkar ki yakalandığında minik kalbinin pıt pıt nasıl attığını duyarsınız ellerinizde. Bilse tutsaklığının yalnızca bir fotoğra...
Yaz sonu geceleri yağmur yağmaya başladığında bir eline lüks lambasını (1) diğer eline algarını (2) alan İnebolu’nun boş alanlarında dolaşmaya başlarlardı. Normal zamanlarda tek ışığın olmadığı tepelerde sanki yüzlerce ışığın olduğu şehirler kurulurd...