“Türkiye ve Azerbaycan birliği artık dünya düzleminde kendi gücünü göstermiştir”

Hızla yükselen, ekonomik yönden gelişen Azerbaycan Güney Kafkazya’nın en güçlü ekonomisine, ordusuna sahip bir ülke durumuna gelmiştir. Azerbaycan son yıllarda uluslararası arenada da büyük başarılar kazanmış. Geçen sene ülkemiz 155 Devletin desteğiyle BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyesi seçilmişti. Yine geçen sene Eurovision yarışmasında Azerbaycan temsilçisi büyük başarıya imza atmış, sahnede ellerinde Azerbaycan ve Türkiye bayrakları, yüreklerinde Azerbaycan ve Türkiye sevgisiyle bizim “Bir Millet İki Devlet” olduğumuzu tüm Dünya’ya bir daha sergilemişler. Dünyada Azerbaycan'a en yakın ülke, stratejik müttefikimiz Türkiye'nin bölgesel güç merkezine dönüşmesiyse bizim gücümüze güç katıyor.

Aynı soykök?, aynı dile, aynı dine, aynı tarihe sahip olan Türkiye’yle Azerbaycan’ın işbirliğinin önemi Fransa Milli Assablesi'nin ardından Senato' nun da "Ermeni soykırımı" iddialarının inkarını suç sayan yasatasarısının kabul edilmesiyle bir daha anlaşıldı.  Geçen sene 22 Aralık’ta  ve bu sene 23 Ocak’ta Fransa’da demokrasiye, insanlığa yüz karası kanun kabul edildiğinde Azerbaycan Devleti, parlamentosu, kamuoyu çok sert tepki gösterdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ermeni tasarısını sert bir dille eleştirdi.  Fransa'nın Bakü Büyükelçisi derhal Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'na çağırılarak protestomuz bizzati kendisine yazılı metnle taktim edildi. Azerbaycan parlamentosu iki kez  Fransa’ya  seslenerek yanlışlardan geri dönülmesi için çağrı yaptı. Azerbaycan’ın Paris’teki Büyükelçisi ve Fransa’dakı Azerbaycan diasporası Türk diasporasıyla birlikte gerekeni yaptılar.

Bilindiği gibi, Fransa'da bu yasanın yürürlüğe girmesinin engellenmisi için en doğru yol Fransa Anayasa Mahkemesi'nin kararıydı. Fransa kanunlarına göre yasanın Anayasa Mahkemesi'ne getirilmesi için senatörlerin desteği hayati öneme sahipti. Bunun için Senato’da oylama yapılmalı ve gereken oy verildiği taktirde yasa  Anayasa Mahkemesi'ne götürülebilirdi. Bu nedenle Azerbaycan parlametosunda Azerbaycan Fransa Dostluk Grupu’nun başkanı, aynı zamanda Haydar Aliyev Fondu’nun başkanı First Lady Mehriban Aliyeva Fransa'daki bazı senatörleri ülkemize davet etmiş, ziyaret sırasında konu ayrıntılı şekilde misafirlere anlatılmış, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayan kanunun yürürlüğe girmesinin ilişkilerimizi tamamen bozacağı net bir dille iletilmiştir. Neticede kardeş Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın girişimleriye kanun Fransa Anayasa Mahkemesi’ne götürülerek burada fesh edildi.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bu yıl 28 Şubat'ta Türkiye'nin TRT televizyonuna verdiği demeçte Fransa Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını hem söz ve fikir özgürlüğünün tezahürü olarak, hemde Türkiye  Azerbaycan  birliğinin artık dünya düzleminde kendi gücünü göstermesi gibi değerlendirmiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı bunu dünyadakı  ermeni lobisinin menfur faaliyeti karşısında demokrasi ile birlikte, her iki güçlü stratejik müttefikin büyük zaferi olduğunu da sözlerine eklemişti.

Türkiye'yle  Azerbaycan'ın “Bir Millet, İki Devlet” olduğunu kanıtlayan diğer bir olaysa yakın günlerde İstanbul'un Taksim meydanında yaşandı. Hatırlarsanız,  26 Şubat'ta sabah saatlerinden itibaren her iki ülkede aynı anda Hocalı soykırımının 20. yıldönümüyle ilgili muhteşem miting gerçekleşti. Aynı gün Bakü'de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'inde katılımıyla 60 bin kişilik büyük kalabalık Hocalı Soykırımı Anıtı’nın önüne gelerek şehitlerimizi bir daha saygıyla andılar. Türkiye'nin en büyük şehri, medeniyetlerin kavuştuğu mekan İstanbul'un Taksim meydanındaysa 175 binden fazla insanın katılımıyla miting yapılmış,  Hocalı’da soykırıma maruz kalan soydaşlarımız bir daha anılmış, katiller lanetlenmişti. Dünyaya ses salan bu olay Azerbaycan ve Türkiye halkları arasında sarsılmaz birliğin ve büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Azerbaycan'ın derdi bizim derdimiz, kederi bizim kederimizdir"- sözlerinin kanıtıydı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Türkiye'nin TRT televizyonuna verdiği demeçte bu olayın Türkiye ve Azerbaycan halkları arasında kardeşlik ve dayanışma  bağlarının ne kadar güçlü olduğunun göstergesi gibi değerlendirmiş, "Bizim kalplerimiz bir atıyor. Hem Taksim meydanında, hemde Bakü'de on binlerce insan şehitlerimizin anısına saygı ifade etmek için sokaklara çıkmışlardı. Bu, büyük birliğin, adaletin tecellisidir. Türkiye'de ve Azerbaycan'da gösterilen dayanışma çok doğaldır. Çünkü halklarımız kardeştirler. Biz daima bir yerdeyiz. Türkiye ve Azerbaycan bir yumruk gibidir ve tüm konularda beraber çalışıyoruz. Ben eminim; bu birlik gelecek yıllarda daha da güçlenecektir " –  demiştir.

Aramızdakı kardeşlik bağları çok güçlü. Bu yüzden Devletlerimiz arasındakı ilişkilerde hızla gelişiyor ve gelecekte dahada gelişecektir. Geçen sene 25 Ekim'de İzmir'de çok önemli bir olay yaşandı; Türkiye  Azerbaycan Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısı gerçekleştirildi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda enerji, ulaşım ve diğer önemli konular ele alındı, büyük öneme sahip 13 anlaşma imzalandı. Bu belgeler arasında  Azerbaycan doğalgazının  Transanadolu doğalgaz hattı aracılığıyla Avrupa ülkelerine ulaştırılması meselesinin de önü açılmış oldu. Toplantının ve anlaşmaların önemine dokunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bütün bunların bizim için yeni olanaklar, yeni ufuklar açtığını, uzunsüreli, başarılı işbirliğimiz için önemli katılımlar sağlayacağını bildirmiştir. Eminiz ki bu işbirliğinden hem halklarımız, hemde bize dost ülkeler faydalanacaktır. Çünkü gerçekten de, bölgede Türkiye Azerbaycan işbirliği olmadan hiçbir önemli regional ve global projeler gerçekleştirilemez.

Azerbaycan’la Türkiye'nin kardeşliği, dostluğu tüm dünya ülkelerine örnek teşkil ettiği gibi, birçok Batı ülkesinin enerji güvenliğinin sağlanması açısındanda mühüm öneme sahiptir. Çünkü bizim ortak girişimlerimiz sonucunda "dünyanın arteriyası" olarak bilinen Bakü- Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum petrol ve doğal gaz hattı gerçekleştirilmiştir, günümüzde Asya ile Avrupa'yı birleştirecek Bakü-Tiflis-Kars demir yolu inşa ediliyor, Transanadolu doğal gaz hattı projesi üzerinde çalışmalar devam ediyor. Çok önemli bu projelerin gerçekleştirilmesiyse, muhakkak,  Azerbaycan ile Türkiye bölgede ve uluslararası alanda etkisini dahada artıracaklar.

Azerbaycan’ın zengin enerji kaynaklarına sahip olması ve Türkiye'nin transit ülke gibi önemi gelecekte her iki ülkenin dünyadakı konumunu güçlendiriyor. Bu konuda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev,  "Azerbaycan'ın çok büyük petrol doğalgaz kaynakları vardır. Türkiye çok büyük ekonomik güce sahip bir ülke. Türkiye üzerinden geçen Azerbaycan petrolü ve doğalgazı hem Türkiye'nin enerji güvenliğini sağlayacak, aynı zamanda, diğer ülkelere Türkiye üzerinden bizim doğal kaynaklarımızın nakli imkanlarını artıracaktır. Biz bu kaynakları, transit imkanlarını, ekonomik gücü birleştirerek her konuda dünyadakı pozisyonumuzu koruyabileceğiz. Çünkü bugün dünya ve Avrupa için enerji güvenliği meseleleri ön plana çıkıyor. Biz iyi biliyoruz; gelecekte Hazar havzasında bulunan doğal kaynaklar dünya için büyük rola sahip olacak ve burada birinci sırada yine Azerbaycan'dır. "-demiştir.

Bütün bunlar uluslararası alanda büyük nüfuz kazanan Azerbaycan’la Türkiye'nin yakın işbirliğinin nekadar önemli olduğunu gösteriyor. Biz nekadar birarada olursak, gücümüz de o kadar artacaktır. Ancak  hem Türkiye'deki, hem Azerbaycan'daki, hem de dünyadaki bazı çevreler halen bıkmadan, usanmadan, utanmadan ilişkilerimizi bozmaya çalışıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in söylediği gibi, biz onları tanıyoruz, kınıyoruz ve onlar amaçlarına hiçbirzaman ulaşamayacaklar.

Sayın Cümhurbaşkanım İlham Aliyev Türkiye Azerbaycan ilişkilerin kısaca şöyle özetliyor; “Bizim dünyadaki en önemli kardeşimiz, dostumuz, müttefikimiz Türkiye. Eminim, Türkiye için de dünyada bir numaralı dost, kardeş ve müttefik Azerbaycan'dır. Bu, büyük değerdir, büyük nimettir. Biz bu değeri korumalıyız ve güçlendirmeliyiz. Biz biri birimize çok yakın halklarız. Bizim dilimiz de birbirine çok benziyor, tarihimiz de, kökenimiz de birdir”.

Evet, Biz Bir Millet, İki Devlet olduğumuz gibi tek yüreğiz...