Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '17

 
Kategori
İlişkiler
 

Aydın olmak ne olmamaktır?

Aydın olmak ne olmamaktır?
 

Aydın olmakla Ahlaksız Olmayı Karıştırdık Sanırım


Sanırım Aydın Olmak;
 
Nerelerde ne vakitler yitirdik değerlerimizi bir çoğumuzun malumu, modernleşen dünyanın samimiyetsiz popülaritesine uymak adına, gün be gün ahlakımızı da yitiriyoruz.
Düşünüyorum, ''Yahu biz nerede yanlış yapıyoruz?'' Görmemize rağmen, farkındalıklarımız artmışken, anlaşamadığımız ve aynı payda da uzlaşamadığımız tüm sorunlarımız, çöküşümüzün ayak sesleridir bizim için..Duymuyoruz! yada önemsemiyoruz. Öyle mi? 
Halbuki sizin kızınız benim oğlum bu toplumun kaybolan değerleri..
Bu aralar bir İnternet sitesinde yazıyorum, kişisel gelişim üzerine yaptığım paylaşımlar, gençlere sorduğum sorular yada onların yazdıklarına göz atarken fark ettim de durum benim sandığımdan da vahim..
Çok da görmemek lazım elbette, eğmediğiniz bir insandan cevap beklemek yersiz, ''g'' harfi kelimede yer bulurken şapkalı mıydı şapkasız mı bilmeyenlerimiz var aramızda:) 
Çığlıklar atarak kaçmak istiyorum çoğu kez, sormak istiyorum sokağımdan geçen herkese,
'Ey millet bu gidiş nereye?'
 
Sanırım önce insan olmanın tanımı yapmak lazım kendimize ve yoklamak lazım aklımızı insan mıyız değil miyiz diye? Ardından düşünmek lazım uzun uzun ne lazım yaşamak için bize?
Gençlerimiz ne denli pervasız, ne denli yoz olduğunu görmek endişelerimin en büyüğü kuşkusuz. 
Aydın olmak ahlaksız olmakla karışmış ve ahlak çoktan unutulmuş bir değer sayılmış. Okumak kuşkusuz ki bir kariyer sağlar ama edep aileden kazanılan en büyük gerçek temel eğitimdir. 
Hırsızlık yapmamak yada adam öldürmemek dışında her şeyi yapmaya ehliyet sahibi olduklarını sanan geçlerimiz, bu gidiş nereye? 
 
Kimsenin cinsel kimliği, cinsel hayatı yada inancı beni ilgilendirmiyor, ilgilendiğim konu ruhlarınız, Sizi var eden yöneten ruhlarınıza üzülüyorum ben, acıyı, sevinci, hüznü hissetmenizi sağlayan ruhlarınız, art arda yaralar aldığınız ruhlarınız, durup dinlenmeden kanattığınız ruhlarınız ne alemde?
 
Bir örnek vermek istiyorum, izlediğiniz belgesellerde gördüğünüze eminim, anladığınıza da şüphe duymuyorum, ancak üzerinden geçmeden örneklendiremem.
 
Dişi aslanlar üremek için en uygun aslanı beklerler, en sağlıklı, en kuvvetli olanın yavrularını doğurup eğitirler, erkek aslanlarsa üreme dönemi geldiğinde dişi aslan için dövüşürler. Gayet adil bir denge öyle değil mi? Gücünü ispat et ve dişi aslanla üre..Bu basit örnekte olduğu gibi insanlar aleminde de hayat, erkekler en ideal kadını ararlar, kadınlarsa nedense pek kriter sahibi değiller bu konuda. Bir "aşk" herkesin dilinde, anlamaya yaşı yetmeyecek kızlarımız hissettiği şehvetin, tutkunun aşk olduğunu sanarak gurursuz ilişkilerine üzülüyor. Ruhları her yeni ilişkide biraz daha tükenirken, dağılan parçalarına tutunmaya çalışıyor. 
Bekaretiniz değil önemsediğim, ruhunuzu teslimiyetiniz. 
Zarar gören o çünkü, sizi üzen ruhunuzun bozulması..
 
Bir kadının değişimi, bir milletin değişimidir..Aydın olmalı kızlarımız,düşünebilmeli hatalar yapmadan yaşanılmaz hayat, hatalar yapmalı, yanlış kararlar almalı, sonra arkasında tüm samimiyeti ile durmalı, önyargılardan uzak, dinleyen, sorgulayan, soru soran olmalı. Tüm aldığı kararları akıl süzgecinden geçirip kalbiyle onaylamalı, ama aşkta hata yapmamalı kolay kolay. Şu aşkta gurur olmaz diyen deyyusu bir bulsam iki çift lafım olacak, bu cümle bir neslin hatalarına kılıf oldu zira, kaybolan hayatlara da sebep oldu adeta. 
İnsana gurur yakıştır, edep yakışır, ar yakışır, şüphesiz bu değerlerler insanı değerli kılandır. İnsanda olanlardır ilişkiye yansıyan, kadın da olmayan erkekte bulunmayan hiç bir duygu o ilişkinin  şeklinde bulunamaz. 
 
Erkek seçici olmaz, seçici olan kadındır. Erkek terbiye edilmez, terbiyeli olanı alınmalıdır. Hayatınıza aldığınız erkekleriniz terbiyeli olsun, onurlu olsun, yaşadığınız o şey her ney ise gururu olsun ilişkinizin. Yanınızda biri olsun diye insanları hayatınıza dahil etmek mutluluk değil, ruhunuza sonsuz bir mutsuzluk eker yalnızca...
 
Demek istediğim şey kısaca, yıllar sonra dönüp baktığınızda yaşanmışlıklarınız yüzünüzde tebessüme neden olsun, 'iyi yapmışım' ile başlayan cümleleriniz olsun. Tecrübenin pahalı olduğunu hayat size öğretecek ama bunu öğrendiğiniz yaşanmışlıklarınızın nedeni aşk olmasın. Ardınızda bıraktıklarınız ruhunuzun yamalanmış olmasına sebep olmasın. 
 
Değerlisiniz, siz var olduğunuz için dönen bir dünya var. O kadar değerlisiniz ki tüm evren sizin keşfiniz için yaratılmış. Tek sorumluluğunuz kendinizi mutlu etmek. Kimsenin sizi mutlu etmek gibi bir görevinin olmadığını unutmayın, sevin sevişin ama bunu ruhunuzu tamamlayan insanla olmasına hassasiyet gösterin, onurunuz ilişkinizin gururudur. 
 
Kendi değerinin farkında olan insanlar düşünmeden adım atmazlar, düşünün uzun uzun, emin olmadığınız hiç bir adım için topuklarınız yeri dövmesin..
 
Saygılarımla 
Payidar
 
Toplam blog
: 5
: 179
Kayıt tarihi
: 30.05.17
 
 

Düz, hem de dümdüz..  İstanbul / Danışmanlık ..