Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '17

 
Kategori
İlişkiler
 

Çiftler

Çiftler
 

Her zaman söylüyorum seven insana saygım sonsuzdur. Aşk öyle bir şey ki çoğu zaman sizi klasik benliğinizden çıkarabilir, hiç yapmam dediklerinizi yaptırabilir. Öyle hain, öyle kendini bilmez bir duygudur..

     Lakin uzun zamandır düşündüğüm ve bir türlü anlam veremediğim bir şey var ; çiftlerin tek bir beyni paylaşması.  Yani niçin çift olduktan sonra tek bir beyin olarak hareket etmeye başlıyorlar ? Niçin tek bir vücudu paylaşıyormuşçasına tepki veriyorlar ? Bunu anlamakta gerçekten zorlanıyorum.

      Hayatına birini aldığın anda bireyselliğini kaybetmenin anlamı nedir? Birini sevmek demek sınırları kaybetmek demek mi? Kişisel alanlarımız neden yok ilişkide? Birbirimizin hayatına neden delicesine müdahale ediyoruz? Ve neden perde arkasında aslan terbiyecisiymişçesine davrandığımız bir ilişkide bir elmanın iki yarısıyız biz deme gafletine düşüyoruz? Senkronize hareket edersek jüri üyesi varsaydığımız geri kalan, aslında fikirlerinin zerrece önemi olmayan, insanlardan tam puan almayı mı umuyoruz??  

      NEDEN?! Gerçekten soruyorum bu soruyu neden? Neden yapıyoruz bunu? Yakın bir zamanda yaşadığım bir örnekle anlatırsam daha açıklayıcı olacağıma inanıyorum..

Geçenlerde küçük bir rahatsızlıktan ötürü doktora gitmiştim. Tahmin edebileceğiniz gibi sıra numarasını aldım ve tabi ki beklemeye başladım. Yani çoğunluğun bu şekilde yaptığını umuyorum. Birkaç kendini bilmez şahsın kapıları aşındırırcasına içeri girme çabalarının azınlıkta olmasını umuyorum..

Neyse gayet güzel bir kenara geçtim ve sıramı bekliyorum ama ne yazık ki kapıda bekleyen oluşum yüzünden sıra gerektiği gibi akmıyor. Kimisi mesaim var girmem lazım diye dalıyor içeri kimisi sabahtan beri tansiyon hapımı almadım acil yazılması gerekiyor diyor. Öne sürülen bahaneler o kadar geçerli ki insan hop dur girme diyemiyor bile. Kaldı ki hali hazırda seni dinleyen yok. Üstelik süper kahramanımız Flash bu insanların yanında halt etmiş. Öylesi bir hızla geçip gidiyorlar ki yetişmenin imkanı yok. En sonunda kapıda bekleyen beyefendiye sıra numarasının kaç olduğunu sordum. Gayet pişkin bir ifadeyle numara almadığını, doktora bir şey sorup çıkacağını söyledi. Çünkü biz geriye kalanlar oraya amuda kalkmak için gelmiştik. İşte böylesi durumlarda insanların neden, nasıl katil olduğunu anlayabiliyorum. Üstelik hukuk öğrencisi olarak kanunlara sıkı sıkıya bağlı olmama rağmen. Beyefendiye sıra numarası alması gerektiğini bu şekilde yaparak tüm hastaların hakkını gasp ettiğini hatırlattım. O da bana ancak benim sıram geldiğinde ve kendisi o sırada içeri girerse ortaya bir haksızlık çıkacağını söyledi. Kendisine içeriye girdiği takdirde doktorun numaraya basmadığını, bunun bir karışıklığa neden olduğunu,bununda benim, dolayısıyla bir silsile halinde tüm hastaların hakkına bir tecavüz olduğunu yineledim. Anlamadı.. Aksine beni anlamamakla suçladı. Her defasında sesini yükselttiğini söylememe gerek bile yok sanırım. Her hangi bir tartışma esnasında sesini yükseltirse haklı çıkabileceğini düşünenlerdendi ne yazık ki. Kelimeler yerine sesini kullanmayı tercih etmek...

       Biz kendisiyle bu konuşmaları yaparken yanımdan dişi Flash son hışımla geçip adamın yanında yerini aldı ve başladı bağırmaya. Döndüm ve kendisine üslubuna dikkat etmesi gerektiğini, beyefendiyle konuştuğumu söyledim. Adam cevap olarak benimle birlikte o dedi. Yani ? Napmam gerekiyor tam olarak ?! Derdimi ona anlatıp sana çevirmenlik yapmasını mı beklemeliyim ? Ya da evli,nişanlı,sevgili olmanız mevcut durumda beni hangi açıdan bağlıyor ? 

        Ben derdimi anlatma çabasındayken kadın adamın kafasını başka yöne çeviriyor muhatap olma şunla diye. Çok afedersin bacım ama tam olarak korkun nedir ? Ayaküstü adamı düdüklememden korkuyor olamazsın değil mi ? Gerçekten merak ettiğim için soruyorum bu kafaya ulaşmak için ne kullanıyorsunuz ? Soluduğumuz aynı havanın beyinlerinize bu şekilde ulaşması korkutucu. 

       Devamında kavganın daha da büyüdüğünü tehditlerin havada uçuştuğunu söylemekten ne yazık ki gurur duymuyorum. Onlar tehditlerini savuradursun, bense o sırada polise şikayetçi olduğumda çift olarak şikayet etmem gerektiğini düşünüyordum. Malum tek bir beyni paylaşıyorlar, ayrı ayrı düşünemiyorlar..

      Peki buna sahiden gerek var mı sizce ? Eyyyyy çiftler evet birbirinizi çok seviyorsunuz anlıyorum, çok değer veriyorsunuz buna da kefilim. Birbirinizin en zor anlarında yanında olmaya çalışmanız takdire şayan. Ki bence bir ilişkinin var olma sebebi zaten budur. Ama şunun farkına varın şükür ki aynı bedende yaşamıyorsunuz, yapışık ikiz değilsiniz. Hele hele tek beyin değilsiniz bunu anlayın artık lütfen. SİZ BİR BİREYSİNİZ ! Kendi kişisel alanlarınızın olduğunu, kendi mücadelenizi kendinizin verebileceğinizin farkına varın ! Bir insana bağlı değilsiniz olmamalısınız da. 

        En önemli sorun belkide şu ; Liken misin yoksa bir insan mı ? Önce bunun kararını vermelisin...

 
Toplam blog
: 27
: 250
Kayıt tarihi
: 29.09.16
 
 

Dünyada yaşamaktan yoruldum, marstan atama bekliyorum.. Söyleyebileceklerim bu kadar. Tesekkürler..