Dünyadaki en büyük felaket...

Günlerden bir gün ormanda kurbağalar yarış düzenlemişler. Amaçları en yüksek tepeye en çabuk tırmanmakmış. Ve yarış başlamış. Onları izleyen diğer hayvanlar ise alay edip duruyorlarmış: "Sizi çelimsiz çirkin şeyler, ne uğraşıp duruyosunuz ki asla başaramayacaksınız." Naralar yükselmeye devam ederken, hal bu ya kurbağalar da teker teker pes etmeye başlamışlar. Sadece bir tanesi hızını bir an olsun kesmeden zirveye doğru ilerliyormuş. Yarış sona erdiğinde şaşkınlık içinde kalan tüm orman ahalisi, zirveye ulaşan kurbağanın yanına gelip bunu nasıl başardığını sormuşlar. Ancak kurbağadan hiç bir yanıt alamamışlar. Tekrar tekrar sormuşlar ama nafile. Çok sonradan diğer kurbağalardan birinin ortaya atılmasıyla anlaşılmış ki o kurbağa, sağırmış.

İşte sağır kurbağanın hikayesi böyle. Biz insanlar da hızla akan ve çoğu zaman hırçın hayat nehrinde sağır kurbağa olmak durumundayız. Acı ama gerçek. Buna mecburuz. Söyler misiniz, sabretmememiz gereken bir şey geliyor mu aklınıza?

Sabrediyoruz; işsizliğe, nankörlüğe, saygısızlığa...

Sabrediyoruz; adaletsizliğe, terbiyesizliğe, parasızlığa, işimize...

Sabrediyoruz; eziyetlere, sevgisizliğe, aşksızlığa...

SABREDİYORUZ, HAYATI YAŞAMAYI ZORLAŞTIRANLARA!

Tabi ne var ki, sağır kurbağanın da "yeter ama artık" dediği an'lar olmuştur. Hal böyle olunca, insanın "çözüp kıravatı, ruhunu özgür bırakası geliyor." Ancak tam bu noktada nedense bazı korkular düşüyor akla:

Parasız mı kalacaksın? Olsun. Delikanlı dediğin yeri gelir parasız kalmayı göze alır.

Belki uzun bir süre yeniden işsiz kalacaksın. Olsun be oğlum. Bulursun, Allah'ın izniyle, sabret.

Bir de iyi yanından düşün. En azından bir süreliğine de olsa kahpe, yalan, tuzak ve üçkağıtlarla dolu yapay hayatın içindeki paraya tapanların suratlarını görmek zorunda kalmayacaksın. Bunun yerine, sevdiklerine ve sevdiğin şeylere aylardır, hatta yıllardır olan hasretini giderme imkanı sana doğmuş olacak. Yine yeniden geleceğinle ilgili tüm kaygılarından sıyrılıp yüce yaratıcının ilahi taktir planına uymayı kabul edeceksin.. Hayatını huzur ve güvenle akışına bırakacaksın. Ve bu günlerinde, almış olduğun kararla ilgili seni eleştirenler de çıkacaktır. Ancak artık korkmayacaksın. Çünkü sen bundan böyle "sağır kurbağa"sın. Ve biliyorsun ki dünyadaki en büyük felaket "iyilerin kötülere muhtaç olmasıdır". Buna izin vermemiş olmanın gururu ile adeta bir efe edasıyla inadına dimdik duracak ve hayat yolculuğundaki bir sonraki otobüsü bekleyeceksin.

Sonunda, sabırla zirveye "sen" çıkacaksın.