El'Aman' Fatih Hoca

Nasıl ki Ankaragücü'nü, Fiorentina'yı, Göztepe'yi, Milan'ı, Galatasaray'ı sezon ortasında bıraktınız ya da bıraktırıldınız, gayet tabii milli takımı da bırakabilirsiniz. Hem de hemen. Ersun Yanal'ın beceriksiz bir şekilde lider teslim ettiği takımı! ilkelerinize yakışır şekilde alıp, harmanlayıp hasbelkader (Almanya maçındaki oyunu tenzih ederim) Avrupa 3.lüğünü kazandığınızda tavana vuran egonuz izin verirse tabii. Ama çok akıllısınız. Biliyorsunuz ki hafızamız yoktur bizim. Unutulur her şey. İki sene sonra kahraman olursunuz yine. Sanmam ki 2012'yi beklersiniz.

İtalyanca'yı boşuna öğrenmediniz muhakkak. İngilizceniz de umut vaadediyor. En azından özgüveniniz sayesinde her dilde herkese bağırabilirsiniz. Bugün Nihat, Tuncay ve Volkan'ı nasıl harcadıysanız yarın da başkalarını harcarsınız. Bütün sorumluluk benim demek başka bir anlam da taşır. Ve bunu çok iyi bildiğinize şüphe yok. Başarısızlık benimse başarı da benimdir. Budur sizin yolunuz. Herkes ve herşey o ismin altındadır. Canınızın istediği adamlarla istediğiniz sahada oynarsınız. Reklamlarda bile ancak gaz verirsiniz. Sonra Volkan oynayacaksan gel. Biz mi çağırdık efendim o takıma? Zorla mı verdiler Emre Belözoğlu'nu size? Milli takım rehabilitasyon merkezi mi? Takımında oynamayanları alıp, şişirip yeni sorunlar yaratmakla elinize geçen ne? Yıllarca hazırladığınız takım aldı UEFA'yı, kendinizi de mi unuttunuz?

Toplama takımla mahalle maçı oynamıyorsunuz Fatih Terim. Dünya kupasına gitmek için oynuyorsunuz. Saçı öne taralı, saati Franck Muller olmayan, Capello özentisi kemik gözlük takmayan ve şu anda çok huzurlu olduğunu sandığım bir nazik adamın finalin kapısından döndüğü şölen için. Orada olamayacaksınız. Olmamalısınız. Tuncay, Nihat, Volkan, Semih ve şüphesiz en başta Arda orada olmalı. Onlar çok yakışıyor. Ama siz yakışmıyorsunuz. Zamanı geldi, geçiyor. Bizi bırakınız.