Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '14

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Gdo

Gdo
 

Problem konu..

Gıda mühendisleri olmamalı diyen hocamıza suç duyurusunda bulunulmuş. Canan hoca 'Gıda natürel olmalı, Genetiği ile oynanmamalı derken'  Türkiye'deki mühendisleri kastetmemişti sanırım. Bizde zaten böyle bir uygulamanın olmadığını Mühendisler odası ve hocamızda biliyordu. Hocanın anlatmak istediği, genetiği ile oynanan gıdaların insan sağlığı üzerindeki uzun sürede olabilecek etkileri idi.

Genetiğini değiştirebilipte bunu dünyaya yayabileceğimiz bir teknoloji... İmkanlar sunulsa neler yapabilir bizim mühendislerimiz?...

Bu yapılırken insanın doğasına ne kadar yarar-zarar sağlar...?

Mısır unu ile beslenip heryerinden tümöral kitleler fışkıran kobayları hepimiz görmüşüzdür. Verimli bir ürün oluşturmak amaçlı yapılan bu çalışmaların sonucu. Bu uygulamalara kısaca bakarsak;

Genetik sayesinde, bazı hastalıkların önceden teşhis edilerek önlenmesinde, kişiye özel ilaç ve tedavi yöntemleri geliştirilebilmesinde önemli gelişmeler sağlanmıştır.

1970’li yıllardan itibaren insülin hormonu, büyüme hormonu gibi insana özgü gen ürünleri diğer canlılarda sentezlenebilmektedir.

Koyuna bir insan geni aktarılarak, koyun sütünde bir insan proteinin bulunması sağlanmıştır

Sazan balığı gibi bazı canlıların daha hızlı büyümesi sağlanabilmektedir.

Günümüzde, genetik mühendisliği geni bir hücreden diğerine nakledebilmektedir, gen naklinin yapıldığı hücrelerden biri bitki, diğeri bir insan veya hayvan hücresi ya da bir mikroorganizma da olsa. Yani bir böceğin, bir balığın genleri bir bitki ya da mikroorganizmaya aktarılabilmektedir. Örneğin akrebin zehirini üreten gen bir virüse nakledilebilmekte, böcek öldüren bir bakterinin geni de bitkilere nakledilebilmektedir. Tarım ürünlerinde verimin arttırılması, ürünlerin zararlılardan etkilenmemesi gibi çeşitli amaçlarla genetik müdahaleler yapılmaktadır.

Genetik müdahaleler ile doğada daha önce hiç bulunmayan gen bileşimleri de üretilebilmektedir. (Bir genin farklı bir hücreye nakliyle o hücrenin işlevi artabilir, değişebilir veya salgıladığı kimyasal maddeler farklılaşabilir.) Böylece, şimdiye dek fare, tavşan, koyun, domuz, tavuk, balık gibi birçok hayvan üzerinde embriyonları tek hücre aşamasındayken yüzlerce değişik gen denenmiş ve değişik türler elde edilmiştir. Bu yolla elde edilen yalnızca fare türlerinin sayısı bini aşmıştır.

Kısaca günümüzde, bir organizmadaki genler parçalanabilmekte, kopyalanabilmekte, üretilebilmekte ve başka bir organizmaya nakledilebilmektedir.

Genetik mühendisliği bugünkü modern biyoteknolojinin temelini oluşturmuştur. İkisi arasındaki ilişki şöyle açıklanabilir: Genetik mühendisliği bilgileri bir ürün elde etmek üzere kullanıldıklarında, ürün ancak biyoteknolojik işlemlerle günlük yaşamın bir parçası olur. İlk biyoteknoloji patenti 1980’de ham petrolü parçalamak amacıyla genetik yapısı değiştirilmiş bir mikrop geliştiren, yani yaratan Dr. Ananda Chakrabarty’ye verilmiştir. Böylece tarihte ilk kez yaratılan bir canlı içinpatent hakkı doğmuştur.

Tehlikeler ne peki?...

GDO içeren bir ürünün poleni GDO içermeyen bir bitkiye taşınabilir, böylelikle geleneksel olarak yetişen ürün bu yeni geni alabilir. (Rieger et al 1999)

Kimyasal ilaçlara dayanıklı bir GDO'nun poleni melezleme suretiyle bir yabancı ot tohumuna geçebilir ve bu geni alan bitki de kimyasal ilaçlara dayanıklılık geliştirebilir (Rieger et al 1999)
Kimyasal ilaçlara dayanıklı genetiği değiştirilmiş ürünler bir sonraki yıl da çıkabilir. Ve kültürel olarak kontrol edilmeleri zor olabilir.
Böcekler (örneğin böcek ilaçlarına dayanıklı) genetiği değiştirilmiş bir organizmadaki genlere karşı bağışıklık kazanabilirler. (örneğin Bt içeren pamuk)
Genetiği değiştirilmiş bitkiler toprak içinde bulunan doğal canlı yaşama zarar verebilir, böylece besin döngüsünü sona erdirebilir
GDO'lu ürünler yeterli kadar besleyici olmayabilir ve hazmı zor olabilir.
Genetiği değiştirilmiş organizmaların toksik, alerjik, teratojenik (anne karnında maruz kalan bebekte görülen yapısal anomaliler) zararları olabilir.
Çeşitli devletlerin denetimindeki bilimciler gen aktarımı yoluyla şimdiye dek yeryüzünde ilk kez meydana gelen yüzlerce yaratık meydana getirmişlerdir. Dolayısıyla istenmeden de olsa, insan türünü yok edecek bir mikroorganizma ya da bir türün yaratılmasına yol açılabilir.
Önceleri biyoteknolojinin özellikle tarım ürünleri konusunda büyük gelişmeler sağlayarak dünyada açlığın giderilmesinde devrim yaratacağı müjdesi veriliyordu; fakat günümüzde genetik mühendisliği, özellikle biyoteknoloji üniversitelerden özel şirketlere geçmiş ve bunlar büyük maddi kazanç getirecek başka çalışmalara yönelmiş durumda bulunmaktadırlar.
Yeni yapılan araştırmalar GD ile beslenen hayvanlarda organ problemleri ortaya çıktığını ortaya koymuştur. GD mısır ve soya fasülyesi ile 90 gün süreyle beslenen farelerde karaciğer ve böbrek zehirlenmeleri ortaya çıkmıştır.
1987’de A.B.D. Patent Bürosu’nun genetik yapıları değiştirilmiş hayvanların da patent altına alınabileceğini açıklamasıyla, hayvanlar alemi çokuluslu şirketler ile eczacılık ve biyoteknoloji şirketlerinin eline bırakılmıştır. Günümüzde biyoteknoloji alanında binlerce şirket bulunmaktadır.
Sıkıntı büyük sanırım...
 

 
Toplam blog
: 2
: 224
Kayıt tarihi
: 12.02.14
 
 

23.04.1967 yılında Ödemiş te doğdum. İlk öğrenim ve ortaokulu Karşıyaka'da, Liseyi İzmir Atatürk ..