Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '12

     
    Kategori
    Evcil Hayvanlar
     

    Şimşek Mekkuin

    Şimşek Mekkuin
     

    peru


    Peri, yani kod adıyla Şimşek Mekkuin bir teacup Yorkshire Terrier. Kendisinin bana çok depresif olduğum bir Mart günü Tanrı'dan bir hediye olarak gönderildiğine inanıyorum. Çünkü gerçekten en mutsuz dönemimde hayatıma girdi. Yakın bir arkadaşım genelde biz gençler tarafından aileye uygulandığında işe yarayan emrivaki yöntemiyle annesine o çok istediği köpeği kabul ettirebileceğini düşünmüş ve bizim Peri'yi petshoptan almış ve eve götürmüş. Ama plan işlememiş, annesi saniyesinde hayırı basmış. Arkadaşım hemen bana geldi, elinde mini minnacık bir şey. Sahiplenmemi istedi ve tabi ki ben de hayır demedim. O günün akşamı çok sevdiğim başka bir arkadaşımla minik kızıma isim bulduk; Peri. Bu küçük kız petshoplarda fahiş fiyatlara satılan laboratuvar köpeklerinden yalnızca bir tanesi. Açıkça söyleyeyim, ben şahsım adına petshoptan köpek alma olayına karşı değilim. Çünkü benim vicdanım çok rahat. Peri'yi saymazsak (arkadaşıma parasını verdim) bundan önce hiç petshoptan köpek satın almamıştım. Neden almadım? Çünkü sürekli sokaktan ya da bakamayan birinden köpek bulmuştum bir şekilde. 10 sene bir Doberman Pinscher ve senelerce 6dan fazla köpeğe baktık ailemle. Bu nedenle kendime bu konuda çok güvenirim. Ve sokak hayvanlarına da yardım ettiğim için suçluluk hissetmiyorum.
    Konumuza dönecek olursak, sizlere biraz Peri'nin kişiliğinden bahsetmek istiyorum. Peri, son derece hareketli, şımarık ve daha dün akşam doğmuşçasına bebek ! Yeri gelince çok cazgır ama bir o kadar da kırılgan. Zekası ve algılama kabiliyeti açısından eğitmesi çok kolay. Tabi becerebilirseniz. Becerebilirseniz dedim çünkü kendisi o kadar tatlı ki, ne zaman kızacak olsanız o minnoş bebek suratına bakarken kendinizi onu şapur şupur öperken, mıncıklarken veya sıkıcasına sarılırken bulabilirsiniz. Ki bu çok sevgi dolu, gözlerinden kalpler fışkıran bir aile gibi görünebilir ama ne demişler; uzaktan davulun sesi hoş gelir, kızını dövmeyen dizini döver ve ağaç yaş iken eğilir. Yanlış yaptığında cezalandırılmayan ve aksine sevilen bebe Peri, zamanla size baş kaldıran bir canavara dönüşebilir. Tamam tablo çok kötümser oldu biliyorum. O kadar da değil zaten biraz abarttım. Kendisi ben bu yazıyı yazarken yine beni dinlemeyerek otoritemi sarstı ve koltuğa çıktı yanıma. O yüzden çok doluyum ey okuyucularım :))

    Peri'nin en sevdiği aktivitelerden bir tanesi yemek yemek. Ama yemek yemek derken, oldukça fazla miktar yemesinden ve asla doymamasından bahsediyorum (yaşanmış bir olaya dayanan tecrübemizdir). Tabi hobileri arasında yemek yemek olması, onun gerçekten mama dışında bir şey yiyebildiği anlamına gelmez. Onun sağlığını düşünüyorum ve ona kuru mama dışında bir şey vermiyorum. Tabi ayda yılda bir yavrucak sevinsin diye kendi yediğim şeyden yere kırıntılar düşürebiliyorum ;) Yemek yemenin dışında Peri boyutuna aldırmaksızın kışın yazın dışarıda gezmeyi çok sever. Karda bile etrafta hoplaya zıplaya koştuğunu bilirim.

    Bunların dışında kendisi benim parmaklarımı kemirmeye, 'vik vik' öten oyuncağıyla oynamaya ve nevresim dolabında uyumaya bayılır.


    İşte Peri'yi az çok tanıdınız ve eminim onu çok seveceksiniz :) Sevgiler

    Peri'nin fotoğrafları ve daha fazlası için http://gncsebnem.blogspot.com/

     
    Toplam blog
    : 1
    : 478
    Kayıt tarihi
    : 09.05.12
     
     

    İnsanları, hayvanları, gezmeyi, keşfetmeyi, gülmeyi, güldürmeyi çok seven bir üniversite öğrencis..