Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '16

 
Kategori
Felsefe
 

Züleyha mıydı yoksa Yusuf muydu Kuyudaki?

Züleyha mıydı yoksa Yusuf muydu Kuyudaki?
 

Tigris / Nimetullah Yıldız


Olabilir miydi?

Yarım kalan bir şey tamamlanabilir miydi?

Tamamlanmak için illa da parçalanmak mı gerekirdi?

Bir araya gelebilir miydi yeniden, paramparça bir hikayenin her zerresi?

Her zerresinde hissedilebilir miydi, aşkın o ölümsüz nefesi?

Züleyha'nın hikayesi ile Yusuf'un ki bir miydi?

Aynı hikayede olmak o gerçeği değiştirir miydi?

Züleyha mıydı yoksa Yusuf' muydu kuyuda ki?

Züleyha mıydı yoksa Yusuf muydu zindanda ki?

İsrail'in (Yakup) gözlerini kör eden de neyin nesiydi?

Kardeşini kuyuya atan oğullarına ne demeliydi peki?

Var mıydı Yusuf'un hikayesinden daha güzeli?

Hangi hikaye gerçeği bu kadar güzel anlatabilirdi?

Yusuf'tu adı, İsrail'in oğlu, Bünyamin abisiydi.

Annesinin biriciği, babasının gözdesiydi.

Kendisini kuyuya atan kardeşleri vardı, her birimiz gibi.

Kim nereden bilirdi kuyuda ki o hakikati?

Aşk gelip de bildirmeseydi nereden bilebilirdik, sevmelerimizin haddini?

Susamıştı kervanın biri ve de su kuyudan temin edilirdi.

Kuyudan Yusuf çıkmıştı; bu susamışlığa su yetmezdi ki.

Aşka susamış yüreklere bir şeyler anlatır gibiydi.

Yusuf'tu adı, İsrail'in oğlu, Rabbinin elçisiydi.

Kelimeler kalem ile kalem ise aşkla yazılırdı.

Kalem kağıda değerdi ve de o hakikat kalbimize kazınırdı.

Bu hepimizin hikayesiydi, Yusuf'un kuyusu kardeşleri tarafından kazılırdı.

Dönerdi sonradan devran.

Yusuf'u kuyuya atanların Yusuf Yusuf attığı zamanlar da vardı.

Hakikate kör, cehalete köle bir kervan, köle yaptı onu.

Züleyha'ya sattılar o küçücük çocuğu.

Büyüdü sonra Yusuf, büyüdü Züleyha'nın aşkı.  

Kuyunun o eşsiz suyu Züleyha'nın kalbinden taştı.

Pahallıya patladı Züleyha'nın o köleyi satın alışı.

Köleye köle eden bir aşk başlamıştı.

Nereden bilebilirdi aşkın sırrını?

Kuyuyu kuyudan çıkarabilen bir kul var mıydı?

Köleye köle olmak da neyin nesiydi.

Kalbine mi dokunmuştu yoksa Yusuf'un Rabbi?

"Kapler ALLAH'ın ellerindedir"

Başka nasıl açıklanabilirdi Züleyha'nın bu hali.

Satın alınabilir miydi bir insanın kalbi?

En ağır bedeller hep sonradan mı ödenirdi?

Ödedi bedelini Züleyha, en ağırından bir ödemeydi.

Düştü aşkın kuyusuna, kavuşmak için Yusuf'una.

Düştü aşkın kervanını beklemenin yanılgısına.

Düştü yanılgısına yenilmenin o acımasız yangınına.

Düşmeden kalkamazdı hiç bir insan.

Yanmadan pişemezdi hiç bir şey.

Hiçi bile bir şey yapan bir aşkın gerçeğiydi bu.

Kalkmak için pişmek, yanmak için düşmek gerekirdi.

Züleyha'nın derdi Yusuf, Yusuf'unki b'aşka idi.

Yusuf'un tüm derdi hakikatin tebliğiydi.

Züleyha'nın derdi ise Yusuf'tan başka bir şey değildi.

Dertti yani Yusuf, derman değildi.

Derdi Yusuf olanın, dermanı Rabbi'ndeydi.

Köleye köle olmuş biri bunu nereden bilebilirdi?

Bunu ancak yaşayarak öğrenebilirdi.

Ölümü özleten bir yaşamın yangınında buldu kendini.

Elini uzattı ama Yusuf vermedi.

El ele tutuşmaya gerek yoktu! Tutuşmak yeterliydi.

Dibin dibine vurdu Züleyha.

En engin denizlerin dibine vurmuş dağları gördü.

Sabretti tırmandı kurtulduğu sandı.

En yüce dağlar bile gökten bir denizin dibindeydi.

Anlamıştı gerçeği, dibe vuran bir tek kendisi değildi.

Dibe vurmuştu tüm hayat, bu hepimizin hikayesiydi.

Kuyuya atılan o Yusuf gibiydi hayat.

Kuyu, kendini çıkarabilir miydi kuyudan?

Hayat, kendini çıkarabilir miydi kendinden?

Çıkarabilir miydik kendimizi kendimizden?

İşte o vakit anlamıştı Züleyha!

Kör olmadıkça aşkından kör olduğu Yusuf'a, ne Yusuf'u ne de Rabbi'ni göremeyecekti.

Kendine kör bir gözle aşk görünmezdi.

Anlamıştı gerçeği aşk görünmez gösterirdi.

Aşkın gösterdiği yere gitti.

O oradaydı.

O oradaydı ve de orası her yerdeydi.

Emretti Alemlerin Rabbi Yusuf'u ona verdi.

Yalnız kalmak istedi Züleyha, Rabbi'ne secde etti.

"Başı secdede olanın alnına yazılır aşk."

Züleyha'nın alın yazısıydı bu.

Başı secdede olmayanlar okuyabilir mi?

Aşkın kuyusuna düşmeyenler okuyabilir mi?

 
Toplam blog
: 24
: 180
Kayıt tarihi
: 01.09.15
 
 

09..09.1979'da Diyarbakır'da doğdum. İlk ve orta eğitimimi yine Diyarbakır'da tamamladım. 1997 Yı..