Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Arınç ile Gökçek sahiden mi kapıştı?

Arınç ile Gökçek sahiden mi kapıştı?
 

Kaynak: İnternet


Bir yanım “Ayy dur bakalım n’olacak?” diyor, diğer yanım “Mizansendir yahu bunlar yine, otur oturduğun yerde!”

Hayır yani, mizansen olmasa da ne yazar!

Tepe tepe “Tapeleri” dinledik de ne oldu?

Duruma bu açıdan bakınca insanda ne heyecan kalıyor ne de bir “Ahanda gerçekler ortaya dökülecek mi” beklentisi...

Cumhuriyet savcılığı incelemeye almış; ilk okuduğumda “Aaaa, hadi yaa!” şeklinde bir şaşırma ifadesi çıksa da ağzımdan, aklım açık kalan ağzımı kapatıverdi!

“Bişeycik olmazzzz...”

Bu ülkede on altı yaşında çocuklar “Hükümete darbe teşebbüsü”, “Erdoğan’a hakaret” suçlarından içeri alınır, insanlar fişlenir; AKP yanlısı olmayanlar tespit edilir, bir şekilde boylarının ölçüsü de alınır!

******

Hükümet ile Erdoğan arasında bir gerilim olması normaldir; zira Erdoğan ısrarla parlamenter sistemden “Türk usulü başkanlık” diye adlandırdığı, her türlü gücün kendinde toplanmasını istediği bir sisteme  geçilmesini istiyor.

Hatta, “Cumhurbaşkanı halk tarafından seçildikten sonra eski sistemin geçerliliği de kalmamıştır!” diyecek kadar ileri gidiyor!

(Hiçbir Cumhuriyet Savcısı bu söylemden rahatsızlık duymuyor, mevcut anayasaya göre suç teşkil edecek bir unsur bulamıyor! Buna hayret etmiyorsak, diğer şeylere de hayret edemememiz normaldir!)

Hükümet ise seçimlere ne diyerek oy isteyeceğini bilemiyor!

Ne olduklarını, ne olacaklarını da bilemiyorlar tabii ki...

Eee, insanoğlu, “Önce can, sonra canan” da denilebilir, “Sabır taşı olsa çatlar” da...

Tabii bir de “Konu mankeni” ifadesi var ki cumhurbaşkanının, sahiden konu mankeni gibi çalışanların içine oturmuştur!

Valla bak; bu işler böyledir! Sana bir görev verilir, mesela “konu mankeni olacaksın” denilir, ancak sen becerirsin diye ikna edilirsin, şartlar güzeldir, kabul edersin.

Bir süre geçer, “Ne konu mankeni yaa, bu işi adam gibi kotarırım” düşüncesine meyletmeye başladığın anda alaycı bir ifadeyle senin pozisyonunu kendine yakıştıramadığını ifade eder.

Yahu, insansın, melek değilsin ya; için cız eder!

Cız etmekle de kalmaz, içine oturur yahu!

Neyse, bu sistem öyle bir sistem ki hepsi yine elele tutuşur, yüzlerinde alışıldık gülümsemeler, akız-pakız diye şarkı söylemeye devam ederler...

******

Bir “Paralelci” muhabbeti gidiyor ya; “Hepiniz bir aradaydınız!” diye çığırmaktan ses tellerim kısıldı!

Ülke din istismarına teslim edilmiş diye okuyorum tüm bu olanları; bir vakitler birlikteydiler, sonra aralarında, muhtemelen, para konusunda problemler çıktı. 

Peki; kendilerini dini bütün diye tanımlayanlar bu duruma nasıl tepki gösteriyorlar?

İkiye mi ayrılıyorlar?

Yoksa ne o, ne de bu; çekin siyasetinizi dinimizden diyebiliyorlar mı?

(Eğer “dini siyasete alet etmeyin, yeter!” diye haykıranlar varsa “Laik”liğin de tam bunu dediğini anımsatmak isterim.)

Yani; arkadaş, ülke bildiğin din ile parsellenmiş!

Valla ben değil, cumhurbaşkanımız diyor; eğitim, milli savunma, adli makamlar, TBMM, aklınıza neresi geliyorsa...

Gerisi bildiğimiz gibi; çıkan imar kanunları, anayasal değişiklikler, torba-torba, paket-paket geçen kanunlar falan derken hepsi bir amaca hizmet etti!

O hizmetten asla yararlanamayanlar bugün işsiz dolaşan milyonlarca kişi, asgari ücrete tabi olan üniversite mezunları; tarım alanları ellerinden alınmış çiftçiler ve ithal saman yemek zorunda kalan hayvanlar!

O samanların ithal vergilerini ödemekle mükellef çalışanların o hayvanın bir kilo etini alabilmek için bir ay boyunca çalışmaları...

******

Yukarıda yazdığım asla mantığımın alamadığı, üç tarafı denizlerle çevrili, her tarafı yeşil alanlarla bezeli olan memleketin geldiği durum ve sebep olanlara gösterilen tahammül olup, birlikte “Koalisyon hükümeti” kurmayı hedefleyenlerin seçim öncesi birleşememeleridir!

Arkadaş; koalisyon söz konusu olsa ”Ayy, olmaz ama...  Bizim elektriğimiz tutmuyor...” denilmeyeceğine göre, niye en başından bir araya gelip de ortak bir noktada buluşamıyorsunuz?

Şu an ortak bir noktada buluşamıyorsanız, tut ki koalisyon hükümeti kurdunuz, o zaman mı uyuşacaksınız?

Bir ülke birliğiniz, bir laiklik ortak fikriniz, efendime söyleyeyim, din istismarına da mı ortak bir karşı duruşunuz yok?

Yok ise...

Mizansenler de üretilir, sahiden çatlak-patlak da olur; kediler de girer trafoya, parlamenter sistem de kalkar gider rafa; öyle el sallarız...

Hayır yani; çözümler üretmeye çalışıyoruz oturduğumuz yerde, anlayın artık: Köprüden önceki son çıkış!

Aslında var ya, bizim size yalvaracağımız yerde sizlerin bizleri “ortak bir platformda birleştik, destekleyin lütfen” diyerek ikna etmenizdir doğru olan...

Neyse...

 

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..