Bataklık Kralı Amerika;

Savaş öncelikle profesyonel bir uğraş olmakla birlikte, Amerika’nın 2. Dünya Savaşından sonra hemen hemen her yılının savaşla geçmesi, Vietanam, Kore ve Afrika’dan sonra Afganistan, Irak, Suriye derken burnumuzun dibine kadar geldi. Daha da gelmek istiyor, istediği anlaşılıyor. Nihai amacının Türkiye’yi bölmek olduğu anlaşılmıyorsa, başka bir şeylerin konuşulması zamanı gelmiştir.

2. Dünya Savaşı’nın ardından insanlar 2. Dünya Savaşı büyüklüğünde savaşlar hayal ettiler ama savaşların şekil değiştirdiğini unuttular. Artık savaşlar etkin güçlerin doğrudan cepheye inmeksizin yaptıkları savaşlar, hava desteği, teknoloji desteği vermek suretiyle içeriden buldukları işbirlikçi ayrılıkçıların azdırılması, düşük yoğunluklu ve sürekli savaş moduna geçildiği için, insanlar boşuna 3. Dünya Savaşını bekler oldular. Zira 3. Dünya Savaşı 2. Dünya Savaşı biter bitmez başlamıştı.

Türkiye’de Güneydoğu Anadolu bölgesi öncesinde azdırılan sağ ve sol savaşları, Kıbrıs Harekâtının tetiklenmesi neticesinde ülkemiz uzun yıllar savaş içerisinde bir ülke. PKK’lı teröristler hakkında zaman zaman medyada çıkan haberler doğrultusunda, sünnetsiz ve Ermeni asıllı teröristlerin çıkması, PKK’nın beyin takımının adı Türkçe olmakla birlikte Ermenilerden oluştuğuna dair ciddi iddialar ve kanıtlar olsa da dünya bunu sözde özgürlük savaşçıları olarak sunmaya devam ediyor. Dünya derken bizim ülke olarak müttefiki olduğumuz dünyayı kastediyorum. Ermeni teröristlerin baş destekçisi,  bir zamanlar Fransa idi. Fransa malumdur ki 2. Dünya Savaşı sonrası Suriye’den çekilen şu anda Suriye’deki hastalıklı yapının baş mimarıyken, Yaser Arafat ve ailesinin Fransa’da olması, Lübnan’ın durumu göz önüne alındığında söz konusu bölgede halen ciddi emelleri olan Fransa şimdi de olayı acilen Birleşmiş Milletlere götürüyor.

Aklı yetmezlerin, kendilerini devlet olarak gören çobanların devlet olmakla etkin olmanın aynı şey olmadığını, bilim, sanat, zanaat, dil, din, üretim, eğitimli insan gücü, kültürel olarak kendi doğruları üzerinde geleceğini inşa edebilme gücünden bihaber savaş lordlarının peşinde oyuncak olan yerel güçler silah üretemez, bilim üretemez, teknoloji üretemez, ülkesinden çıkan doğal kaynakları işletemez, kısacası sadece sayısal olarak insanlarına güvenerek devlet olabileceklerine inanma gafletinde bulunmakla hata ediyorlarsa da onları senet imzalamış bir kaba kuvvetin eline geçirdiği bir mafya tetikçisi, kötü ev çalışanı zavallı bir kadın rolüne soktuğundan haberdar olmamakla kendi kötü geleceklerini akılla yönetmek yerine kendi sonlarını hazırladıklarından bihaber ölüp, yok olup gidecekler.

Savaş lordları; Amerika’dır, Almanya’dır, Fransa’dır. İtalya’dır. Rusya’dır, İsrail’dir, hatta Çin’dir. İngiltere mi o ise onların en üstünde bir konumda bence patron rolündedir…

Maşalar; Ermeniler, 1. Dünya Savaşı’nın maşalarıydı. Halen maşadırlar, Yunanlılar 1. Dünya Savaşı’nın maşalarıydı, halen maşadırlar. Bulgarlar 1. Dünya Savaşı öncesinde maşaydı, halen maşadır, diğer birçok devlet de aşağı yukarı gerek, sahip oldukları kurum ve kuruluşlarıyla denetim altında tutulan, ateşe atılan, gençleri hizmetçilik ve hizmetçiliğin türlerini yapan dolgu maddesi görevini yapan ülkelerdir.

Kürtler işin içine girince Kürtleri üç şekilde değerlendirmek doğru olur; Birincisi gerçekten Kürt aşiretleri eminim ki asıllarının nerelerden geldiğinden emin olanlar. Diğerleri kendini Kürt sanan, Türk aşiretleri, diğerleri ise en önemli grup bunlardır; Bunlar ki, kendileri Kürt dahi olmadığı halde Ermeni olduğu su götürmez gerçek olduğu halde kendilerine Kürt süsü vermiş kripto Ermeni, 1825’li yıllarda bölgeye gelen Amerikalı Protestan papazların devşirdiği beyinlerdir ki, onlar doktor olur, onlar siyasetçi olur, sinemacı olur, holding sahibi olur, onlar yönetici olur, utanmadan hoca olur, şeyh olur, sünnetsiz seyyid olur, onlar söz sahibi olur. Diğerleri mi ne olur, onlar tarlada ırgat olur, fındık işçisi olur, çocuklarının rızkı için yersiz yurtsuzlaştırılanlar olur. Kendi dininden olan, öz kardeşine silah çeken olur, harcanan ve harcanılan olur. Hâlbuki karşılarında dünyanın en merhametli, en kin gütmeyen halkı vardır. Türkler…

Komşularınız, gerçek menfaatiniz, akrabalığınız ve kan bağınız Türklerle, Araplarla, Perslerledir, lakin yanlış mevzilerde başarılı olsanız dahi, teknolojiniz yok, silah üretemeyeceksiniz, biliminiz yok geliştiresiniz, petrolünüz olsa işleyemeyeceksiniz. Hayatınızı savaş baronlarının hizmetlerine adamakla hata ettiğinizi sizi yönetenler biliyor lakin iş işten geçmeden İnşallah öğrenesiniz.

Bu bölgede Ermeni değildir düşman, Kürt hiç değildir, Yunan dahi sayılmaz, Düşman bataklıklar Kralı Amerika’dır, Fransa’dır, İngiltere’dir, Rusya’dır. Almanya’dır.  Camları kıran afacan hedef olsa da hedef o camları kırdıran bataklık krallarıdır. Bataklık;  bataklık kralları, bölgeden uzaklaştırılmadan asla gerçekleşmeyecektir. Bataklığı kurutmak için İncirlikten, Kürecikten başlamak lazım…