Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '17

 
Kategori
TV Programları
 

Bazen Suçlu Karanlığı Getirendir

Bazen Suçlu Karanlığı Getirendir
 

     Dünyada ÇOCUK İSTİSMARI deyince hepimizin aklına gelen tek bir şey vardır sanırım. O da cinsel saldırı ve suçlar … Ama malesef işler bu kadarla sınırlı değildir. Bi çocuğu size olan sevgisini, güvenini çaresizliğini, saflığını ve çocukluğunu kullanarak istismar etmenin yüzlerce yolu ve şekli vardır.

     Ferhat ta bu yollardan sadece birisi oldu. Sevdiği güvendiği dayısı, babasına olan sevgisini, ailesine olan sevgisini kullanarak eline bir silah tutuşturup onu katil yaptı . Ama bir adamın katili değil kendi katili yaptı .Ellerine bulaşan kan kendi ruhunun kanı oldu .Eğer ruhunuzu ellerinizle öldürseydiniz ne yapardınız? Ya da birilerine olan sevginiz sizi ruhunuzdan etseydi, bir daha ne kadar sevginizi  gösterirdiniz insanlara? Peki insanları sevmeniz artık yasak hale geldiğinde neyi severdiniz şu hayatta bir sardunyayı,bir filmi ya da üç ayaklı bir köpeği mi ?

     Böyle bir şeyin sonuçları korkunç ver geri dönülemez olabilir.Çocuk tedavi edilmezse başta kendi hayatı bir çok hayatı mahvedebilir. Çünkü uğradığı  istismar ondaki güven duygusunu yok etmiştir.Sevdiklerin eline silah veriyorsa, annen katil olduğunda sırtını sıvazlıyorsa ortada güvenecek bir şey kalmamış demektir.İşte bu ihanet insanı öfkeyle doldurur. Kendisini böyle kötü, kirli, suçlu hissetmesine neden olan sebepler onu kendisinden ve dünyadan nefret ettirir. Bu yüzden ellerinde çiçekler iki günde kızın kapısında sırılsıklam olan esas oğlanlarla karıştırıp neden çiçek gibi kızı boğazlıyor diye şaşırmayın. Pempe panjurlu bir esas oğlanla karşı karşıya değiliz ki size şiir okusun. Ruhunu yok etmiş bir katil ile karşı karşıyayız .

     Hem ruhsuz olsun, hem içi kalbi dünyası kararmış olsun,hem katil olsun, hemde beyaz atlı prens olsun diyorsanız işte gerçek tehlike bu! Yani tüm bu kusurlar kadına karşı az kibar olduğunda kabullenilebilecek şeyler olacak öyle mi ??? Tabi ki öyle değil mi ? Zira ekrandaki sevilen beyaz atlı prenslerimize baktığımızda karısına malı gibi davranan, şarkı söyleyemezsin artık diye sinir krizi geçiren ,kıskançlıktan ahlaksız olduğu yönünde çekinmeden ithamlarda bulunan esas oğlanlarımız bir “seni seviyorum” dediğinde akan sular duruyor ve beyaz atlı prens olmaya devam ediyorlar. Peki ya gerçekçilik dediğimiz şey ne olacak? Bu noktada Cem Yılmaz'ın gösterisinden”eroin kaçakçısı” bölümünü tavsiye ediyorum. Siz istiyorsunuz ki Türk Dil Kurumu eroin kaçırıyor gibi gözüksün öyle inandırıcı olsun ben istiyorum ki eroin kaçakçısı eroin kaçakçısı gibi gözüksün.

     Başkalarının ne olduğundan çok daha önemli bir şey vardır şu dünyada. O da bizim kim olduğumuz. Kimiz biz? Jean Valjean’i ailesi açken ekmek çaldığı için hırsız diye hapse atan hakim mi? Yoksa onda bir şeyleri görüp, hırsızlık yaptığında sen hırsız değilsin diyerek içindeki insanı ortaya çıkaran kardinal mi? Eğer Jean Valjean gümüş şamdanlarımızı çaldı diye onu hapse yollamış ya da öldürmüş olsak bugün bir Sefillerimiz olur muydu? Aslı ve Ferhat’ın ilişkisi sanmayın ki bundan başka olacak. Neden biri hayat alırken diğeri hayat veriyor sanıyorsunuz? Aslı bir doktor! Ve bir doktor yara gördüğü zaman onu tedavi eder. Birisinin yarasını görürseniz onu tanımaya başlarsınız ve o yarayı sararsanız  bağ kurarsınız. Aslı sadece şu an Ferhat’ın hiçbir yarasını görmedi o kadar. Bırakın görsün, bırakın o yaranın kalpte olduğunu bilsin ve elini oraya koysun.Ne kadar iyi bir doktor olduğunu görürken siz de onun iyileştirme gücünden şüphe etmeyin derim…

     Ve bir gün hayatın size de kötü kartlar verebileceğini elinizden jokerleri alabileceğini düşünün, katil olmam karıncayı bile incitmem diye bir şey yoktur hayatta hiç o “anını” yaşamamış sınırına gelmemiş insan vardır. Gelmesinde zaten ama bilsin ki  bazen “Eğer, Ruhumuz karanlıkta kalırsa, Günahlar çıkar ortaya. Suçlu günahı işleyen değil, Karanlığı getirendir. ”     (Victor Hugo)

 

Yazının daha göze hitab eden içinhttp://www.kore-lasyon.com/

 
Toplam blog
: 11
: 1031
Kayıt tarihi
: 18.11.17
 
 

Tarih Bölümü okudum.Güzel hikayeleri severim.Çünkü içinde bu dünyadan kaçıp saklanacak bir yerler..