Bir Kemal Sunal Analizi

Türk sineması'nın büyük komedi oyuncusu ve sinema oyuncularından biri olarak kabul edilen Kemal Sunal, oynadığı rollerle Türk sinemasına yeni bir soluk getirmiştir. Çevirdiği filmlerde genellikle saf, şanslı, iyi yürekli karakterleri canlandırmıştır. Filmlerinin ilk gösterimlerinden yıllar sonra bile hala büyük bir ilgiyle izlenmesi olgusunu, yazmış olduğu bilimsel yüksek lisans tezinde sosyolojik olarak irdelemiştir. Sunal, oyunculuk kariyeri boyunca 82 filmde rol almıştır. 1972 yapımı Tatlı Dillim filmi, oyunculuk kariyerinde ilk rol aldığı film, 1999 yapımı Propaganda ise rol aldığı son sinema filmidir. 3 Temmuz 2000 tarihinde, Necati karakterini canlandıracağı; Balalayka (film) isimli filmin çekimlerine gitmek üzere bindiği uçağın kalkışından önce geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir.

 

Valla ne denir bilemiyorum Kemal Sunal ile ilgili. Büyük oyuncu sıfatını hak eden nadir sanatçılardan biriydi. En küçüğünden en büyüğüne kadar her yaş aralığına hitap eden çok değişik bir komedi oyuncusuydu. Filmleri halen daha televizyonlar da dönen ve izlenen bu çok önemli bir şey benim için. İnsanlar milyonlar harcayıp film yaptığı günümüz dünyasında halen daha Kemal Sunal filmlerinin izlenmesi çok enteresan ve büyük başarıdır.  Kariyeri boyunca 82 filmde rol alması zaten rakamsal olarak şuan yakalanamayacak bir istatistiktir. Günümüz oyuncuları 5 filmde oynasalar başarı sayıyorlar. 

 

Kemal Sunal, sosyolojik olarak incelenmesi gereken bir isimdir. Kemal Sunal “TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü“ isimli master tezinde kendisini analiz ediyor ve ´Bir gün sosyologların beni ve filimlerimi analiz etmesini isterdim´ diyor. Hiç şüphesiz, dünyanın başka bir ülkesinde olsaydı, Kemal Sunal hakkında yığınla sosyolojik araştırma yapılmış olurdu. Maalesef ülkemizde sosyoloji 100 senedir daha doğum sancılarını bile geçemediği için, böyle bir araştırma yok. Kemal Sunal master tezinde kendi tabiriyle “İktidarlar benim sayemde ayakta duruyor“ diyor. Yani toplum 80li ve 90lı yıllarda yaşadıkları zorlukları, bir nevi o dönemlerde her akşam TV´de gösterilen bir Kemal Sunal filimiyle üzerinden atmaya çalışıyordu. Çünkü Kemal Sunal, canlandırdığı karakterlerle onlara o zorlukların nasıl aşılacağını gösteriyordu. Sorunlar içinde bunalmış olan küçük insanı güldürmeyi ve ona moral vermeyi başarıyordu. Yazdığı master tezinden yola çıkarak, kokteylere katılmaz, gösteriyi hiç sevmez, kalabalıktan nefret eder, içki, sigara, kumar ve gece hayatından uzak dururdu. Ve özellikle skandallardan ve ehli olmadığı işlerden hep uzak durmuş ve hatta TV´de her oynayan filminden telif dahi almamış.

 

O ağladı herkes ağladı, o güldü herkes güldü.. Allah gani gani rahmet eylesin başka diyecek bir söz bulamıyorum...