Caca Bey ve 12. Yüzyılda Uzay Çalışmalarımız...

Türk Tarihi, derinlemesine incelendiğinde, gölgede kalmış nice alimlerimizle ve bunların bilimsel araştırmalarıyla karşılaşırız.

İbn-i Sina ve Farabi'nin araştırmalarının yeterince sahiplenilemediği ve Batı dünyasına kaçırıldığı gibi daha bir çok bilimsel çalışmalarımızı yaban ellere nasıl da kaptırdığımızı onlarca örnekle kanıtlayabiliriz.

Nasreddin Hocamız, 800.Doğum Yılı münasebetiyle Temmuz Ayında, şenliklerle anılacaktır.(?)

Bu anma törenlerine, 10 gün kalmasına rağmen , kutlama proğramını Akşehir ve Konya dışında duyan, afişini gören,devletin anma proğramından bilgilenen kaç kişi vardır ?..

TV'lerin hangi kanalında bahsedilmektedir ?..

Ey arkadaş: ''Var mısın ?..Yok musun ?..'' bilelim...

Maalesef yine uykudayız !..

MB'de böyle önemli abide şahsiyetlerimizi anlatan , yazan blogçuları tebrik ederim...

Milli kültüre sahiplenmek ;sadece milli takımımızın başarılarında, toplanıp bağırmak, silah atmak değildir !..

Milli coşkular,sadece meşin yuvarlakla ''patlayıp sönmemelidir... ''

Tuncel Kurtiz, yurt dışında önemli bir ödül daha almış !..Hepimiz biliyoruz (?)

Hayali kahramanlardan oluşan Bremen Mızıkacıları'nın kendi kentine milyonlarca dolar akıttığının da bilincindeyiz!..

Don Kişot da öyle !..

Karagözümüzü yaban eller aldı ; Yunus'a, Mevlana'ya, Nasreddin Hoca'ya (Farklı bir isimle) Arapların sahip çıktığını da bilenimiz elini kaldırsın !..
........
Yine tarihimizin küflü yapraklarını aralayıp bir güzel gerçekle yüzleşelim ..

12. yüzyılda, önemli bir devlet adamı,güçlü bir kumandan Caca Beyi'mizi hatırlayalım...

Kapadokya ziyaretine çıkacak olanlara da duyurulur...Kırşehir'e uğramadan geçmeyiniz...


Türkçemizin gerçek hocası,Aşık Paşa'dan sonra bundan sekiz asır önce uzay bilim araştırmaları yaptırmak için Kırşehir'de bir medrese kuran ve bugünün birçok- uyduruk üniversitesine- taş çıkaracak olan ilk Astronomi Fakültemizi anımsayalım...

Caca Bey kimdir ?..


Kırşehir emiridir. Kırşehir’e büyük hizmetler görmüş tarihi şahsiyettir. Caca Bey’in babası Ceceli aşiretinin Beyi Bahaddin Caca’dır.

Caca Bey’in 1240 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Gençliği hakkında bilgi yoktur. Moğol istilası yıllarında Moğollar’ın dikkatini çekerek kısa zamanda büyükler arasına karışmıştır.

III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Anadolu’da pek çok hayrat yaptırmıştır. Eskişehir’den Tokat’a oradan da Kırşehir’e tayin edilmiştir.

Kırşehir’e geldiği zaman, asi Emirhor Esededdin üzerine yürümüş, hepsini kılıçtan geçirmiştir. Caca Bey, bir ara Mısır Memlük’u Sultan Baybars’a esir düşmüşse de sonradan serbest bırakılmıştır.

Caca Bey, 1270 yılında Hacı Bektaş Veli, 1273 yılında Mevlana ile görüşmüştür.

Caca Bey, 1272 yılında bir medrese kurarak ismini ebedileştirmiştir.

Şehrin tam ortasında olan bu medresenin kubbesi açık ve altında su kuyusu vardır.

Öğrenciler,bu kuyuya akis eden yıldızları tetkik ederlerdi.

Medresede astronomi çalışmaları yapılmakta idi.

Şimdi minare olarak kullanılan kulesi rasat (Uzay Gözlem Kulesi ) kulesi idi.

Caca Bey’ e ait Arapça ve Moğolca 4 vakıfname bulunmaktadır.

Bu vakıfnamelerde, medrese, mescit ,zaviye, guraba mektebi, aşhane, darü'l aceze,dar’ül el süleha, türbe ile Kayseri, İskilip ve Eskişehir’de pek çok eserler yaptırdığı yazılmaktadır.
..........

Kırşehir'de kurulan üniversitenin adının Caca Bey olmasını öneren bilim adamları sonradan vazgeçmişlerdi...

Yabancılar Caca Bey'i telaffuz ederken komik duruma düşmeyelim diye (?)

Tarihimizle yüzleşmenin hep olumsuz tarafını gündeme getirenler, bu güzellikleri görmemezlikten gelmemelidir !..