Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Necip Köni - Adana / TR

http://blog.milliyet.com.tr/necipkoni

25 Haziran '08

 
Kategori
Deneme
 

Kocaman Baku belki de onlari yutmustu..!

Kocaman Baku belki de onlari yutmustu..!
 

BAKU-Neriman NERiMANOV METRO iSTASYONU


Sevgili (MB) Milliyet Blog ve Antidepresan T.A.Ş Arkadaşlarım... Merhabalar!

Bir telasla bindim metroya, her gunun seher telasiydi bu. Bu manzara her seherde olurdu, cunku butun nefeler is islemeye gidiyordu.

O gunde dalginlikla binmistim metroya, icime bir huzun cokmustu, ancak neden?

Bir baktim ki karsi kanepede bir anne ve kucaginda yavrusu, ikisi de sanki kilometrelerce yol yapmislar gibi, gece sanki hic uyumamislar gibi birbirlerine sarilimis uyuyorlardi.

Ancak su dikkatimi cekti, bir anormallik vardi ikisinde de. Bir, iki, uc istasyon gittik, hic istiflerini bozmadan yola devam. Bir ara anne irkilip, kafasindaki sapkanin ve siyah gozluklerinin arasindan, etrafi sesizce ve cok surhatle incelemeye basladi, ancak kucagindaki yavru kiz sanki annesine daha fazla sarildikca sariliyordu.

Fakat cok dikkatimi cekmisti, annenin sanki yuzu gozu morluklar icindeydi.

Bunu yanlarindaki oturan guzel genc bir kizda farketmisti ki, onlara dalip bakiyordu. Bir ara ister istemez gozlerim tekrar karsi siradaki kanepeye kaymisti. A bir de ne goreyim, yanlarindaki genc kizcagiz goz yaslarini tutamamis, agladigi besbelliydi. Tahmin etmistim artik, anne ve yavru kiz Rusdu, yanlarinda aglayan gec kiz ise Azeriydi.

Acaba ne yapabilirdim demeye kalmadi ki, benim de goz yaslarim yanaklarimdan suzulmeyee baslamis ve metronun icindeki o kalabalikta zorlukla gozlerimi saklayarak, gozyaslarimi silebilmistim, kimseciklere farkettirmeden…

Fakat artik benim inmem gereken istasyona metro varmak uzereydi, ne yapabilidim?

O kalabaligin icinde, bunu ancak ben ve karsimdaki guzel Azeri genc kizcagiz farketmisti.

Artik metro istasyon peronuna girmek uzereydi ve ben mecburen yerimden kalkarak, cikis kapisina dogru yonlenmistim. Fakat gene de ister istemez son bir defa gozlerimin ucuyla soyle bir baka kalmak zorunda hissettim kendimi… Manzara ayni durumdaydi ve hic kimselerde umursayip, ilgilenmiyorlardi bile... Ben ve Azeri genc guzel kizin aglamasindan baska.

Metro istasyonda durup, ben ise o kalabalik mahser ile birlikte zaten zoraki inmistim bir kere istasyon peronuna… İner inmez donup arkamdaki metro vagonuna baktigim anda zaten metro perondan hareket etmisti bile. Derin derin bakarak metronun isiklarinin tunelin icinde kaybolmasina kadar huzunlu huzunlu bakarak yavas yavas metronun yuruyen merdivenlerine gelmistim bile, ancak is isten coktan gecip gitmisti herhalde diyerek dusunmeye basladim…

Bu dramatik olay iki, uc gun hatirladikca aklimin bir kosesinde muhafaza oldu belirli bir sure….

Iste dostlar, her zaman sukurler etmemiz gerekecegini, hayatin bu da bir dramatik ve acimasiz bir sahnesiydi belki… Fakat acaba o ici yarali anne ve yavrusu acaba nerelerde ve ne yapiyorlardi? Kocaman Baku belki de onlari yutmustu!

Bu yaziyi gene sizlere Baku`den bir Azerbaycanli piyano sanatcisinin cok huzunlu bir piyano resitalinin bir parcasini dinlerken, bu satirlar aklima geldi ve Turkce karakter olmayan bilgisayar klavyemin tuslarina basarak, sizlerle paylasmak istedim bu gercek oykuyu (hikayeyi).

Sizlere sonsuz sevgiler ve selamlar canim dostlarim benim…

NECiP KONi – BAKU / AZERBAYCAN

 
Toplam blog
: 298
: 8548
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

Necip KÖNİ - İnşaat Mühendisi olup, güzel sanatlar onun bir hobisidir. Resim yapmak (karakalem çalış..