Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '08

 
Kategori
Blog
 

Sahtekâr blog yazarları (güncellenmiştir)

Sahtekâr blog yazarları (güncellenmiştir)
 

Çok öfkeliyim. Hayal kırıklığına kaçıncı kez uğradım bilemiyorum.

19 Ağustos 2006'da Milliyet Blog'a yazdığım ilk iki blog, hiç beklemediğim bir anda onaylandı. O kadar şaşırdım ki, "Benden blog yazarı mı olur?" demiştim arkadaşıma. Sonra kendi çapımda bir şeyler yazmaya devam ettim, kendime ait fikirleri, duyguları, deneyimleri kendime ait bir üslupla anlatmaya çalıştım hep.

Ve şu an 101. ve son bloğumu yazmaktayım. Neden mi? Çünkü bu kaçıncı oluyor bilmiyorum ama, benimle aynı fikirde olmayıp, başkasının fikirlerini, duygularını, deneyimlerini, yine başkasının cümleleriyle burada aktarıp da altına kendi imzasını atan sahtekâr blog yazarlarının sayısı her geçen gün artıyor.

Milliyet Blog adlı siteyi takip edenler bilirler. Her bloğun altında küçük puntolarla yazılı cümleler şöyle:
"Milliyet Blog kullanıcıları ve üyeleri, üçüncü kişilerin telif hakkı sahibi bulunduğu her türlü fikri eser, fotoğraf, resim vb. materyal ve ürünleri kullanamazlar. Blog kullanıcı ve yazarlarının, üçüncü kişilerin telif hakkı sahibi olduğu yazı, resim vb. ürünleri kullanması durumunda, her türlü hukuki ve cezai sorumluluık kendilerine aittir..."

Bahsi geçen sahtekâr blog yazarı bozuntuları ise, bu yazıyı okumuş olmalılar ki, riske girmemek için "telif hakkı" olmayan birtakım yazıları kopyalayıp yapıştırmayı tercih ediyor!

İnsanlar kendi düşüncelerini aktarırken, belli bir emek veriyor, zaman harcıyor. Gerektiğinde kafa yorup, araştırıyor. Bazı kişiler ise bu emeğe saygı duymaksızın çeşitli sitelerden kopyaladıkları cümleleri hiçbir değişikliğe uğratmaksızın, alçakça, kendininmiş gibi bizlere sunuyor. Bizler de, "Ah ne güzel bir üslup, ne içten düşünceler, ne kadar masumca duygular" deyip, yine "emek" harcayarak yorumlar yapıyoruz.

İşte bu yüzden bu benim son bloğum olacak. Daha önce tespit ettiğim sahtekâr blog yazarını ihbar etmeseydim şu anda hâlâ herkesi, tabiri caizse "kekliyor" olacaktı. Bu kez yine birini ihbar ettim, daha önceki şahsiyet farklı bir rumuz kullanarak yine aynı alışkanlığını sürdürmek için kopyalayıp yapıştırmaya yeniden başladı.

Üstelik ben bu vaka üzerinde delilleri toplarken farkettim ki, bu muhterem zat, "Hakkımda" bölümüne yazdığı cümleleri bile, yine Milliyet Blog yazarlarından birinin "Hakkımda" bölümündeki cümlelerden aynen yazmış! Yine iz peşindeyken farkettiğim başka bir şey de şöyle: Meğer herkese yazdığı o "içten" yorumlar, ya da kendisine yapılan yorumlara "samimi duygularla" verdiği cevaplar bile muhtelif sitelerden bire bir alıntı!

Sebep neymiş biliyor muydunuz? Ben biliyorum, ve onun kendisine ait olmayan tek bloğunu (şimdilik tek!) sonuna kadar (yorumlar da dahil) okuyanlar da biliyor. Yeterli mi?

Bu bloğu yazarken düşünüyorum da, Milliyet Blog editörlerinin işi gerçekten zor. 3500'den fazla blog yazarı var ve hangi birini tek tek incelesinler ki? Onlar da haklı. Ben görevimi yapıp durumu kendilerine bildirdim, yine minik bir e-posta yağmuruyla tabi. Bu şahsın yeni rumuzla açtığı sayfası da kapanacak, sonra yeniden başka bir rumuzla intihallere devam edecek, yine tespit edip yine ihbar edeceğim, ve bu zincir hiç kopmadan belki de sonsuza kadar devam edecek. Üstelik 3500 yazarda tek bir kişi mi sahtekâr, bunu bilmek mümkün değil.

Farkında mısınız bilmiyorum ama kaliteyi düşürmeye çalışanlar kendi kalitelerini net bir şekilde belli ediyorlar. Onun yerinde olsam, onurlu bir şekilde o bloğu yayından kaldırır, bir daha bu işlere bulaşmazdım. MB editörleri tarafından yayından kaldırılması daha aşağılayıcı olurdu zaten.

Bu bloğu, birkaç dakika içinde yayından kaldırılacağını bile bile, hatta "güvenilir üyeliğim"in iptal edilme olasılığının farkında olarak yazdım ve yayınlıyorum. Güvenilir üyeliğimin pek bir fonksiyonu kalmadı, zaten başka blog yazmayacağım (ya da yine kendim yazıp kendim okuyacağım). Yokluğumun pek de farkedileceğini sanmıyorum, hiçbir zaman iddialı biri olmadım zaten. İlk başladığımda hep "Bir şey olursa sessizce çekip gideceğim" konusunda kararlıydım ama içimdeki öfkeyi kusmadan gidersem sonra çok pişman olacağımı farkettim.

Şu an bana yakışmayan bir şey yapıyorum, evet ortalığı karıştırıyorum, ama yapmak zorundaydım. Bu yüzden, rahatsızlık verdiysem özür dilerim. 99. bloğumda yazdığım gibi, "Kötü bir insanım ben, hem de çok kötü!"

____________________________________________________________________

01.07.2008
11:45

Artık protestomun eksik kalan kısmını yerine getirebilim. Ben görevimi yerine getirmiş olmanın huzuruyla, ama hayatımda ilk defa pes ederek, 2 yıl içerisinde yazmış olduğum 100 adet bloğu birer "mouse" darbesiyle ortadan kaldırıyorum...


<özlem boral="">













 
Toplam blog
: 152
: 1957
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

Ortada bir problem görüyorsak bu bizim de problemimizdir. Ve eğer 'birisi'nin bu konuda bir şeyle..