İnebolu’da yağmur geceyi böldü

26 Temmuz’u 27 Temmuz’a bağlayan gece saat birbuçuk sıralarında İnebolu’da öylesine bir yağmur yağmaya başladı ki tanımı çok açıktı, sanki gök delinmişti.

Yollara, çatılara, bahçelere yağan yağmurun sesi İnebolu’yu aydınlatan şimşeklerin ardından gelen korkunç gökgürültülerinin sesini bile boğuyordu. Evin ve balkonların kapılarından ıslanmamaya çalışarak yağmuru izleyip, uzaktaki ışıkların gösterdiği sağanak görüntülerini kaydetmeye çalışıyordum. Fotoğraflar havadaki su taneciklerine takıldığı için bir dolu baloncuk gibi görünüyordu.

Kısa sürede yollar birer nehre dönüştü. İşte o sırada yolun kenarına gidip yolda akan suyun görüntülerini çekmeye çalıştım. Sokakta koşturmalar başlamıştı, kimileri şemsiyeleriyle, kimileri yağmurluklara sarınmış, kimileri arabalarıyla dükkanlarına gidiyorlardı.

Belediye hoparlöründen anonslar yapıldığında saat 2:20’ydi. Çarşı içine su geldiğinden işyeri sahiplerinin işyerlerinin başında olmaları duyuruluyordu (1).

Uzaklara doğru baktığımda birçok evde ışıklar yanmıştı. Böyle bir yağmurda çatıların akmaması mucize olurdu. Kısa bir elektrik kesintisi oldu. O sırada evde telaşlı bir koşturmaca vardı (2).

Yaklaşık bir saat kadar yoğun şekilde süren yağmur azaldı. Şimdi saat 3:15, şimşekler çakıyor ve ardından duvarları titreten gökgürültüsü geliyor.

Bu gece İnebolu’da yağmur geceyi ikiye böldü.

(1) Geçen hafta, belediye hoparlöründen sabahları yapılan anonsu eleştirmiş ve erken saatte yapılan anonsların ancak çok önemli bir durum varsa olması gerektiğini anlatmıştım (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=193078). Gece yarısı 2:20’de yapılan anons işte böyle olması gereken bir anonstu.
(2) Bu geceki yağmurda evimizin dördüncü katını su bastı. Evde yaşadıklarımızı ayrı bir yazıda anlatacağım.

İnebolu, 27 Temmuz 2009 Saat 03:20