- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Tankları göremiyorum paşam!...
Bugun sabah CNN'de Tatbikati durbunle izleyen Israil Savunma Bakanini gosterdiler. Tekrar, tekrar.
General tarif ediyor:
-Tanklarimiz sagdan hucuma gecti...
Bakan kafa salliyor. Evet gordum, der gibi.
-Simdi de komandolar parasutle iniyorlar.
Bakanin durbununun onundeki kapaklar kapali. Dunyayi karanlik goruyor. Ama, diyemiyor. Yahu ben bir sey goremiyorum. Nerede tanklar, nerede komandolar? Ben sadece karanlik goruyorum...
***
Anlamadim. Bilemedim. Yapamadim. Goremedim...
Bunlari demek nedense zorumuza gidiyor.
Bir Amerikalinin arabasina binmistim. Koltuk iyicene onde. Sikistim.
Sordu:
-Rahat misiniz?
-Evet...
Sonunda kan ter icinde kaldigimi anladi. Basti bir dugmeye. Bizim koltuk "Firrt" deyip geriye gitti.
Dunya varmis!
Kan ter icerisinde otuziki disimi gosterip sirittim:
-Thank you... (Tesekkurler....)
***
Hava Harp Okulu'nu ziyarete gelen Askeri Ateselere yemek veriyoruz. Ben, mihmandarim. Yemekte marul var. Kocaman kocaman yaprak marullar...
Ortadogu Ulkelerinden bir atese marulu onundeki tabaga catali ile aldi. Sol elde catal. Sag elde bicak. Bir dal marulla ugrasip duruyor... Kan ter icinde kaldi...
Bu arada Ingiliz atese marulu eline aldi. Tuzladi. Kart kart isira isira yemege basladi.
Bizim Ortadogulu subay Ingilizi gordu. Yuzunde bir gulumseme. Rahatlik. Birakti catali bicagi. Elleri ile marulunu afiyetle yedi...
***
Goremiyorum. Anlamadim. Bilemedim.
Yardimci olabilir misiniz?
Demek, sahiden bazan cok zor...
Hele hele; oldugumuz gibi gorunmek!
***
Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi.... |