Biri J.Bond diğeri J.Bourne. Sizce hangisi?

Gizli ajan kelimesi telaffuz edildiğinde akla ilk gelen isim James Bond mudur sizce, yoksa Jason Bourne mu? Siz hiç kendisinin kötü olduğuna inanan birini gördünüz mü? (Talented Mr.Ripley) repliğinin sahibi Tom Ripley karakterini Alain Delon’dan daha başarılı bir şekilde beyaz perdeye yansıtmış Matt Damon’un canlandırdığı Jason Bourne derim ben, alacağım tepkileri göze alarak.(Çoğu insan için James Bond’un yeri tartışılmazdır.)

Zamanın en iyi hikâye anlatma aracı olan sinemanın örneklerinden biri olan, denizin ortasında sırtında iki kurşun varken balıkçılar tarafından bulunan ve kendine geldiğinde “sen kimsin” diye sorulduğunda kim olduğunu bilemeyen bir insanın kendini arama, geçmişini hatırlama serüvenini anlatan bir hikâyenin anlatıldığı, belki de son yılların en iyi üçlemelerinden biri olan Bourne serisinin son ayağı The Bourne Ultimatum, beyaz perdeye misafir olacak.

İlginçtir, denizde başlayan kahramanımızın öyküsü bu filmle yine denizde bitiyor. Senaryonun güzelliğinden olsa gerek

Film bir casus filminden beklenen her şeyi sunuyor izleyiciye. Gizli teşkilatlar, özel operasyonlar, tetikçiler, aksiyon, dövüş, heyecan, kaçış sahneleri. Canlı ve hızlı kamera kullanımı ile kovalananlar ve kovalayanlar. Türünün en iyi örneklerinden biri ve aksiyon sahnelerinin zenginliği ve gerçekçiliğiyle, karakterlerin seçimi ve performanslarıyla mükemmel. Özlenen casus filmlerinden biri.Yalnız ilk iki seriyi izlemeden bu filmi sinemada izlemeyin. Karakterler arasındaki bağlantıyı kuramayabilirsiniz.

Son halkada Matt Damon’un favori sahnem değdiği bir kovalama bölümü var. Fas’ın Tanca kentinin kalabalık sokaklarında başlayıp çatılarda devam eden ve bu filmdeki tetikçi Desh ile yapılan sert bir dövüş biten bölüm. Bourne serisinde Jason’u takip edip öldürmekle görevlendirilen suikastçıların yeri ve bu rolleri oynayanların performansları tartışılmaz bir katkı sağlıyor filme. The Bourne Identity’de Clive Owen , ikinci seri The Bourne Supremacy’de Karl Urban Jason’u kovalayan kiralık katillerdi. Onları son zamanlarda sıkça görür hale geldik.

Yaz aylarında Hollywood’daki Şöhretler bulvarındaki yerini adına oluşturulan yıldızıyla alan Matt Damon, oyunculuk kariyerini maddi anlamda da zirvelere taşıyan film olan The Bourne Identity filmi için teklif aldığı sıralarda, tiyatro sahnelerinde dolaşıyormuş ve 6 ay gibi bir süredir hiçbir film için teklif alamamış. Bu filmden sonra Damon, bire karşı yirmi dokuz kazandıran bir aktör olarak anılıyormuş. Yapımcıların deyimiyle "1 dolar verirsek 29 dolar kazandırıyor".

Matt Damon filmin devamı çekilirse, Jason Bourne karakterini ancak Yönetmen Greengrass “evet” derse kabul edebileceğini söylemiş. Bizden de şunu söylemek kalıyor; sevgili yönetmenim lütfen “evet” der misin?

Filmin Künyesi :
Yapım : 2007 ABD
Oyuncular : Matt Damon (Jason Bourne) , Paddy Considine (Sam Ross), Juli Stiles (Nicky) , Joan Allen (Pamela Landy) ve diğerleri

Karanlık geçmişi yüzünden kendisine bir gelecek de kuramayan bir adam, Jason Bourne... Hafızasını ve sevdiği tek insanı kaybetmiş biri olarak hayatta tek bir amacı kalmıştır. Gerçek kimliğini ve geçmişini yeniden bulabilmek...

Fakat bunu yapmak hiç de kolay olmayacaktır. Jason, geçmişini araştırabilmek için tamamıyla ortadan kaybolmak ister fakat artık çok geç kalmıştır. Çünkü kendisini yaratanlar izini bulmuşlardır. Moskova'dan Paris'e, Londra'dan Fas'a gerçek kimliğinin izini sürerken bir taraftan da peşindeki yeni nesil iyi eğitilmiş federal ve interpol ajanlarını saf dışı etmek zorundadır.