Bir zamanlar öğretmenler vardı. Elinde kazma kürek, sırtında yamalı bir hırka, okul tamir ederdi. Öğretmenler vardı, sararmış bıyıklarıyla halkın kahvehanesinde oturup halkla bütünleşirdi.<..
“Yaptığı işten emin olan ve kendine güvenen insanlar övülmek istemezler.” Diye bir söz vardır. Bu söze bakılırsa günümüzde kendisine güvenen kimse yok gibi. Nerden mi biliyorum?..
Kocaman plazalar yaptırıp sırça köşklere çekilen insanlar, binalarının heybetini sokarlar gözünüze. Işıklar binanın janjanlı tarafını aydınlatır geceleri. Uzaktan baktığında hemen verirsin ..
Doğaçlama yağsındı yağmur, rüzgâr kendiliğinden essindi. Sesler yükselsindi ağızdan çıkar çıkmaz, kulaklara kadar… Soğuk üşütmese ne anlamı olurdu ki güzün? Yağmur ıslatmasa bulutla..
“Merhametten maraz doğar.” Dedi büyükler. Dedi ve çekildiler kendi dünyalarına. Merhametten maraz doğmasın diye, merhamet etmeyi unuttuk. Sevmeyi unuttuk. Sevmeye layık kimseler bulamadığımızdan mı..
Farklı ve güzel bir söz söylemeye gör, duyulmamış bir hikâye düşmesin dilinden, hayran bırakırsın etrafındaki herkesi. Kafiyeli şiirlerin olsun, kalbe ve ruha hitap eden, kulağı da unutmada..
Aydınlık yüzleri olsun insanların, aydınlık ve tek olsun yüzleri. Riyakâr olmasınlar, düşman olmasınlar, düşmanlık etmesinler kimseye. İnsanlar tok gönüllü olsunlar, cömert olsunlar..
Sen yalnızlığını giyip bekliyordun bir köşede, yağmurlara ısmarlamıştın tüm hayallerini, yağmurlar rüzgâr bekliyordu, yaprakların da beklediği gibi, düşeceklerdi toprağın koynuna, toprak çekecekti ..
“Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak.” Diyor ya şarkıda… Bir tıkanmışlığın, bir kilitlenmenin, bir kalplerde yer edinememenin dışa yansımasıdır bu. Çalışırsın, elinde..
Öyle derinden sarsılıyormuş gibi yapmana gerek yok, ellerin titremiyorsa sarsılmıyorsundur. Öyle acı çeker gibi ah edip vah etmene de gerek yok, acı çeken insan ölür! Hayır, yani dünyasının değişti..
Bir kurumda yönetici olarak çalışmaktayım, 1974 Kayseri doğumluyum. Son demine varmadan hayatın h..