Süzülürken mavinin derinliğinde sessiz İnceden ıslık çalan yanık sesli yel bendim Bulutlardan bihaber düşerken yere hissiz Gökyüzünde salınıp veda eden el bendim
Yağıyordu Ankara İnceden düşe kalka Seslenişi göklerin Yalnız kalmış bir beden Çırpınırken, elinden Düştü bekâr sigara Ne sesi duyan oldu Ne de sordu Ankara Oturdu..
Gecenin nurusun gönlüme doğan, Çoban yıldızında kaldın asılı. Zemheri yazında cemresin yağan, Felekten bir günü çaldın hâsılı. Gözlerim ufkunda büründü gize, Her taraf çiçekte..
Esnedi gökyüzü hafifçe Tam gerilme noktasında kırıldı bulutlar Homurdandı, özlem yüklü yoğunlaşmayla Damladı bir bir Sicim gibi inerken inledi zifir Kavuşmak kucaklaşmak diled..
Bulutların dansını seyrederken dalmışım Masmavi gökyüzünde şakıyorum sevginle Mutluluğun resmini ışığından almışım Süzülüp bak yanına akıyorum sevginle Özleminle yüreğim yarınlara ak..
Gecenin çığlığı Kaynadı teker izine Titrerken baykuş yüreğinde umut Işıdı gözler Yaklaşırken sevdaya adım adım Sessizliği yırtarcasına Düştü sözler İsyanda sanki gece
Dupduru bir akşamdayım Siyahın maviyi boğduğu Ne esinti savurur beni Ne Taşhan’ın büyülü dokusu Usulca düşerken kendimden Bir ter boşalıverdi Ruhumla çelişen bedenimden ..
Gözler yaprak göçünde Alarak ardına hüzün rüzgârlarını Sarhoş salınması edasıyla Düşlerle gerçek arası Olasılıklarda savrulur Zaman örmüş ağını Takılmasını bekliyor ruhun
Sızıp da köşede geçtim kendimden İçtiğim mey değil sendin sevdiğim Erinçle dolunca taştım bendimden Lal olan sen değil bendin sevdiğim Vuslata ermenin nedir bedeli Kaybola..
Gözlerimin neminde özlemleri yaşarken Papatyalar çimlendi küsküt ayrık kurudu Gecenin bir deminde yalnızlıktan kaçarken Kardelenler yeşerdi umutlara soludu Zamanın sis halinde bak..
1966 yılında Tokat Yeşilyurt ilçesinde(Arabacımusaköyü) doğdu. 1984 yılında Erzincan Ziraat Mesle..