Son iki günümü bu küçük odada geçirdim. Bana sonsuz, acımasız yalnızlıklar yaratacağını bildiğim halde çalan telefonlara, kırılırcasına vurulan kapıya bakmıyorum. Zaman zaman Latin alfabesi yorgun..
Gün geçmiyordu ki dozerler mahalleye girip kepçelerini o güzelim tarihi ahşap evlerin böğrüne sallamasın. Bütün mahalle öne arkaya eğilmiş gibi duran hayvani apartman bloklarıyla sarılmıştı ad..
Oldum olası bizim eğri ağzımıza hiç yakışmayan kahkahalar yine başkalarının nefes borusundan yükselip, iltifat abazası ve zarı patlak kulaklarımızda çınlamakta hala. Fakir mahallelerdeki yüksek..
1978 doğumlu Antalyalı bir müzisyenim, devamını ben de bilmiyorum..