Sanıyorsunuz ki, tanıştığınız kadın ya da erkek, aşık olmak için son şansınız. Sırf size bir an gülümsedi diye onsuz olamayacağınızı düşünüyorsunuz. İsmini, yüzünü bir saplantı haline getir..
Aşk çok şey bekler...İnsanoğlu güzel olan her şeyi ister, her şeyi bekler... Mutluluk kaynağı ‘aşk’ da çok şey bekler... Bu duyguyu hep yaşamak ve taze tutmak istiyorsanız onu beslemek zorundasın..
Nedir ki mutlu olmak? Mutlu olmak, hayattan zevk alarak yaşayabilmektir. Evet, mutlu olmak bir yaşam tarzıdır. Hayata şöyle bir bakmaktır yukardan, sonra da mutluluğu görebilmektir.Yukardan bakınca..
Sevmeyi bilip, sevilmenin büyüsünde kaybolmak. Engin maviliklerde yepyeni sevgiler keşfetmek. Pembe bulutlardan maviliklere atlarken kenetlenmek sımsıkı, yürekten yüreğe… Birbirine hem çok yakın hem..
Aşkı anlatırlar bana bazen simiti karper peyniriyle yediğim gibi, bazen çıplak ayağın sahilde kumla deniz arasında çıkardığı ses gibi, zaman zaman da arının çiçeğe verdiği bal gibi. Çığlık atmak ist..
Hani bazen uzaktan yaşarız ya aşkı, dokunulmadan ve dokunmadan bunun gerçekçiliği hep kafamızda yorarız. Bir faturanın aslı gibidir yapılıp kaşelenmesi gibi. Belki yaşam kesitlermide bu çok olağan bi..
Aşkı ne kadar yaşamayasan da ve buna aşk desende gerçekte şu varki, ulaşamadığımızda adını aşk takarız. Nedeni basit çünkü bunu yaşadığımızda bizim için bir ilişki veya diğer bir deyişle birliktelik ..
Evlilik"Fatma Hanım'ın kızına bir bak. Senin ondan ne eksiğin var? Üstelik ondan daha güzel ve akıllısın. O, senin tırnağın bile olamaz. (Buraya dikkat!) O bile zengin bir koca buldu, sen ise.....
Herkes "Seni Seviyorum" demez...!Sürekli birilerini sevme ihtiyacı duyarız. Sevildiğimizi duyabilmek, başka biçimiyle de "onay" almak için elimizden geleni yaparız. Sonra da "bu kadar sevdiğim bi..
1. Arılar 1 gram bal için çiçeklere en az 7000 uçuş yapıyorlar. Sen ömür boyu mutluluk için yüzlerce kez pişman olmayı, binlerce kez naz çekmeyi, onlarca kez kavga etmeyi, anlaşmazlığa düşmeyi,..
Delice biri, aşka inanan zaman zaman hayatı tiye alan deniz tutkunu işte kısaca...