Barakanın önüne yapılmış derme çatma sundurmada oturuyorum, ayaklarım çıplak. Eski, dik durmakta zorluk çeken masayı didikleyen tahta kurularından başka ses yok, yıldızsız gece, orman ve k..
Çiçeklenmiş, bahara hazırlanmış yalnız bir ahlat ağacının gövdesine sırtımı verip oturuyorum, gözlerim kim bilir kime, niye kızmış darılmış da denize bitişik küçücük dört duvar arasında insandan uz..
En kibirliler, en cahiller oluyor. Cehalet derken; gidilen fakülteler, yapılan mastırlar, yüklü banka hesapları, mevkiler, arabalar, yatlar, katlar değil demek istediğim; Empati yap..
Bahar çarpıyor adamı, serseme döndürüyor. O miskinlik hallerini bilirsiniz, parmağınızı kıpırdatmak gelmez içinizden, sessiz bir mekan bulup, kahvenizi yudumlarken gelene geçene b..
Akşamları işleri toparladıktan sonra maksat spor olsun, belki azıcık göbeği eritirim düşüncesi ile mahallede bulunan basketbol sahasına gidiyorum haliyle ben yaşlarda kimse olmuyor, çocuklarını get..
Çiğ köfteci Ali var aklımda, iş yapsın dükkanı kapanmasın istiyorum. Kısa boylu, bıyıklı, çekingen, konuşmayı sevmeyen bir adam, fayans ustasıymış daha önce, ne olmuşsa olmuş, çiğ köfte dük..
Kısa saç yakışmış! " Bana mı dediniz?" Gel de ayıkla şimdi pirincin taşını, "size değil hanımefendi, bir arkadaşım saçlarını kestirmiş de, fotoğrafını görmüştüm, şimdi kitaplara bak..
Taşları yosuna kesmiş, kimsesi, dua edeni kalmamışların uyuduğu, gönüllü bekçiliğini asırlık çınar ağaçlarını hane bellemiş kargaların yaptığı mezarlık, hemen önünde hayata yaslanmış, demli sohbetl..
Deniz kenarına serpiştirilmiş büyük şemsiyelerden birinin altına bırakıyorum kendimi, kuru, sıcak, dillerini anlamadığım sürekli gülen, tüm anları sahiplenmek istercesine fotoğraf çeken, yanındakil..
Domates soslu makarnanın yanına havuç suyu isteyeceğim tuttu, önlüklü, atkuyruklu genç kız bir dakika geçmeden geri geldi, mahcup; " havuç kalmamış." " E yan tarafta manav var!" Ses..