Unutmayın ki ne hemcinsler, ne ilahlar; kuram olarak hiç bir ittifak içine doğmadılar. Bir uygarlık içine doğmadılar. Grubu dışında sentez gücü donanımına sahip kapasite değildiler. İlah..
İttifakın başında BİR İŞ BİLİR, MESLEK SAHİBİ ilahlar, kendi melezlerine ve kendi torunlarına sofra kuruyorlardı. İlahlar totem alanda doğup büyümekle daha çok totem alana aittiler. İlah..
İlahlar totem yaşantının içinde geliyorlardı. Totemdi mana nedenle üreten ilahlar toteme saygı gösteriyorlar ve üreten ilahlar totem alan içinde bu nedenle kalıyorlardı. Bu yol, başka türlüsü olası..
Kısacası totem gruplar, sosyal yapılı mantığın ağırlıkla çekim merkezi olduğu yerlerdi. Her bir totem grup, ittifak içinde kendi totem kültürü ile bir farklılıktı. Her farklılık ta belli bir gerili..
Gruplar arası temas, önce totem gruplar içinde etnik sosyal kültür aitliği nedenle ittifak yapmaya karşı sürtünme ve direnç ortaya koydu. Buna iç direnç diyoruz. Bir de ittifak edilmesi ..
Türler kendi fark (potansiyel) biyolojileri içinde zaten bir çeşitlilikti. Çevre de kendi özel yalıtımı içinde ister istemez bir düzen ve ilişkilerin bütünüydü. Orman gibi, çöl gibi, bataklık gibi,..
Doğada ve hayatın içindeki sosyo toplumlarda benzer durumlar ortak özellikler çekimine kümelenmeydi. Nasıl ortak özellikler kümelenen, ortaklaşan, empati yapan, seçilim durumları oluyorsa..
İnsanı ortaya çıkaracak olan süreç, üreten ilişki nedeniyleydi. Üreten ilişki, hemcinsleri üreten karar alan kapasiteleriyle ilah yapacaktı. Hem de üreten süreç hemcins ilahları doğaya boyun ..
Kendi geçmişini atom düzeyinde, moleküler düzeyde yalıtım etmek, bir beden kadar hayat ile bilincin de kendi işidir. Yalıtıma bir bataklık ya da bir ormanlık veya çöl, deniz gibi yalıtımlı ortamlar..
Elbette hayatın içinde ve doğada ontolojik farklılıklar vardır. Ama insan ontolojik bir ayrılığa karşılık gelmez. Türümüz yaklaşık 6 milyon yıl öncesinden beri primatların grup üyeliği içindeydi. T..