* “Keçi yoktu, bizde elimizdekine Abdurrahman Çelebi dedik” diyen, vatandaşlarına göre, “laf çok, icraat yok”!... * İlk seçimini aday olduğu iktidardaki partisinin “parlayan yıldızına”!…..
Bu “fakirin” yazılarını takip edip okuyan, zaman zaman da yazılar üzerine beni arayan dostlarım; -“Neden” diyorlar, -“Yazılarında isim kullanmıyorsun? Bazen kimin için yazdığın belli olmuyor..
Platformun en önündeydi…Bir ara göz göze geldik onunla…Yanına yaklaşarak fotoğrafını çekmek istedim, utanmıştı… Adını sordum söylemedi… Üstelik zeytin karası gözlerini de kaçırdı benden… Adı “Elif’..
ONLAR: “Sinsi, yalancı ve yemincidir!…” (*) ONLAR: “İtaatten çıkmış, saygısız ve nankördür!...”(*) ONLAR: “Azgın ve kaypaktır!...” (*) ONLAR: “İtaate bağlı düzeni, inanlar için çok z..
Ne mi dedi?!... “Döndü dolandı” aynı şeyi söyledi!… “Dolandı döndü” aynı şeyi söyledi!… Döndü, “Recep” dedi… Dolandı “Tayyip” dedi… “Ezberden” konuştu… “Ezber bozamadı”!..
Gemilerde Talim Var (Recebim) Gemilerde talim varBahriyeli yarim varO da gitti sefereNe talihsiz başım var Hani benim recebim recebim Sarı lira vereceğimAlmazsa karakola..
Ahmet Türk’e atılan ‘yumrukla’ ilgili önceki yazıda yaptığım değerlendirmede, “… Bu, ‘hain bir tuzak, kahpe bir plandır’!... İşin vahimi, "provokatif" eylemlerin "yeni adresi" olarak "gö..
Tamda bu ‘dönemde’… Tamda ülkenin, ‘safralarından’ ‘kurtulma’ çabası verdiği bu günlerde… Tamda ülkenin öteden beri ‘hastalıklı’ ‘hallerinden’ ‘sıyrılmaya’ çalıştığı şu günlerde… ..
Hekimler, “kanser” olduğunu söylediler… Uzun bir süredir tedavi görüyordu… * Diğeri, yine bir “teşkilat çalışması” sırasında Anadolu yollarında “kaza geçirdi”… Bir saat, “bir g..
-Küçüktük, dövdük… - Benim “abim”, senin “abini” döver!... Benim “babam”, senin “babanı” döver!... Benim “annem”, senin “anneni” döver!... Benim “dayım”, senin “dayını” döver!..